Fıstık tradutor Português
2,984 parallel translation
Bay Fıstık.
O "sr. Amendoim"!
Ve kahverengi maddeye de fıstık ezmesi diyorlar.
E a substância castanha é chamada de manteiga de amendoim.
İki fıstık ile gönül eğlendireceğini düşündü.
Achou que iras gostar da visita de duas miúdas giras.
Güvende olacaksın, tabii ki benim küçük kızım da öyle. Tabii onu fıstık ürünlerinden uzak tuttuğumuz sürece.
Estará em segurança, assim como a bebé, desde que fique longe dos amendoins.
Prensesimizin babası ile aynı fıstık alerjisini taşıyıp taşımadığını bilmiyoruz, değil mi?
Não sabemos se a princesa terá a mesma alergia a amendoim que o pai, não é?
Fıstık aromalı ruj gibi. İlacım!
Tipo batom com óleo de amendoim.
Fıstık.
São amendoins.
Ne diye bize fıstık veriyor?
Porque nos está a dar amendoins?
Yoksa fıstıkları açarım. Herif beni bıçakladı, sen de ona fıstık mı ikram ediyorsun?
Ele esfaquei-me e tu ofereces-lhe amendoins?
Bana bak! Fıstıkları bırak yoksa kızın gözünü çıkarırım!
Larga as nozes ou eu arranco-lhe um olho!
O günden beri, fıstık ezmesi yiyemiyorum.
Red China, Johnnie Ray, Pacífico Sul, Walter Winchell, Joe DiMaggio.
Judith yüzünden, fıstık ezmeli köpek değil.
Já fiquei com o Charlie. Já estive nessa casa.
Graham en küçükleriydi. Ortanca, Bilbo en büyükleri de Fıstık.
O Graham era o mais novo, a seguir o Bilbo... e a seguir o Amendoim.
Pardon, benim geldiğim yerde bir çocuğa "Fıstık" adını vermezler.
Desculpem, é só, sabem, de onde venho, não se chama "Amendoim" a um filho.
- Fıstık bir korgiydi.
- O Amendoim era um Korgi.
Ben de oğluna "Fıstık" diye isim koymuş sandım.
E aqui estava eu, a achar que tinha chamado Amendoim ao filho.
- İyi ki doğdun, fıstık.
- Feliz aniversário, linda.
Şurada. Hala fıstık gibi.
Continua gira como tudo.
İsviçre lokumu, vanilya kreması, ve fıstık ezmesi.
Delícia Suiça. Creme de baunilha. E um bombom de amendoim.
Asker! Fıstık ezmesi benim.
O bombom de amendoim é meu.
Bence fıstık ezmesinden kaynaklanmadı, Skipper.
Acho que o bombom de amendoim não sobreviveu, Skipper.
Fıstık ezmesi getiren kamyonun yolunu kestin.
Cortou as linhas de suprimento de bombons de amendoim!
Hadi tuzlu fıstık.
Vai, sai daí, vai!
"Royal Fıstık Ezmesi her kavanozda bir parça sihir var".
"Manteiga de Amendoim Royal. Há um pouco de magia em cada frasco."
- Merhaba, fıstık.
- Olá, amor.
O gitarla bir sürü fıstık tavlarsın eminim.
Aposto que tens muitas namoradas por tocares guitarra.
- Muzlu fıstık ezmeli sandviç.
- Sanduíche de manteiga de amendoim.
- Merhaba fıstık.
- Olá, Papá! - Olá, "amendoim".
Daha çok yanık tostun içindeki fıstık yağı ve jöle gibi.
Manteiga de amendoim e geleia, no meio de uma tosta.
Kabuklu fıstık yedim.
Comi um pistácio que estava fechado.
Ewok kostümlü fıstık.
A miúda vestida de Ewok.
Kadın fıstık gibiydi, seni odasına götürdü, sarhoş etti, birden fazla kez seninle birlikte oldu ve sabahleyin sana çek mi bıraktı?
Esta rapariga estava quente, levou-te para a sua suite, tu estavas bebido, tiveram relações sexuais multiplas vezes e deixou-te um cheque de manhã?
- Fıstık gibisin.
És bonita!
Shelley matematik sınıfındaki fıstık değil mi?
A Shelley não é aquela rapariga da tua aula de matemática?
Hayır dostum, iskelede bir sürü fıstık oluyor.
Não, minha, há raparigas que cheguem no cais.
Biraz fıstık alır mısın? Evet, tamam.
Quer alguns amendoins?
- Her yerde fıstık ezmesi vardı.
- Manteiga de amendoim por todo o lado.
- Güle güle, fıstık.
- Até logo. - Adeus, rapariga.
Tam bir fıstık!
Ela é uma brasa!
Fıstık alerjisi gibi.
É como a alergia aos amendoins.
Duygusal fıstık alerjisi.
É como uma alergia emocional aos amendoins.
Saçın rüzgarda dalgalanıyor, kolunda ateşli bir fıstık.
O vento no cabelo, uma miúda sensual ao teu lado.
Fıstık tanrılara kurban mı verdin?
Fizeste um sacrifício aos deuses das boazonas?
Pastacı Fıstık Kapandı
C KE BABY FECHADO
Pastacı Fıstık.
A Cake Baby.
Orson bir keresinde bir adama yarım diyet soda fırlatmıştı ama hareket halindeki bir araçtaydık, o yüzden...
O Orson uma vez atirou meio refrigerante a um homem, mas foi em andamento e não...
Sanırım silinmiş verilerler mıknatıslık giderme bobininde negatif baskı olarak kalırlar, ama o kadar zayıf olurlar ki, ulaşabilmek için neredeyse hadron çarpıştırıcısına ihtiyacın olur.
Suponho que uma impressão negativa estaria na desmagnetização, mas teria de ser tão mau, que irias precisar de um acelerador de partículas para conseguir aceder.
Ben de dedim ki, Alan, köpek senin elinden fıstık ezmesini yalaması gerekir.
" Harry Truman, Doris Day,
Sanırım şimdiye kadar, kuralları kırmaya sıfır tolerans olduğu açıkça anlaşılmıştır.
Acho que fica bem claro que, a partir de agora, haverá tolerância zero a quem quebrar as regras.
Ölmek mi? Hey, bebeğim arkandan düşen fıstığı yiyebilmek için... 1 mil boyunca kırılmış camlar üzerinde, emekleyerek gidebilirim.
Ei querida, eu rastejaria um quilometro sobre estilhaços de vidro só para comer os amendois que tu cagas.
Galiba birileri iki paket kızarmış ballı fıstığı hak etmiş.
Eu acho que alguém merece dois sacos de amendoim torrado com mel.