English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ G ] / Geçiktin

Geçiktin tradutor Português

1,196 parallel translation
Neden bu kadar geçiktin, Chickie?
Por que demoraste tanto?
- Geciktin.
- Vem tarde.
Sanırım birkaç yıl geciktin.
Parece que veio uns anos atrasado.
Niye bu kadar geciktin?
A comunicação com prisioneiros não é permitida.
Benden önce çıktın ama baya geciktin.
Sais antes de mim e chegas atrasada!
Zaten geciktin.
Já estás atrasado!
Niçin geciktin?
Porque é que levou tanto tempo? Eu estive aqui todo o dia.
26 dakika geciktin.
Estás 26 minutos atrasado.
- Neden geciktin?
- Por que chegou tão tarde?
- Geciktin!
- Atrasado.
Geciktin.
Chegas atrasado.
- Geciktin,
Está atrasada.
- Geciktin.
- Está atrasado.
- Geciktin.
- Estás atrasado.
- Geciktin.
- Atrasada.
Niçin bu kadar geciktin?
Porque demoraste tanto?
Tatlım, niçin bu kadar geciktin?
- Porque estás a demorar tanto?
Niçin bu kadar geciktin?
Porque demoraste tanto tempo?
Güzel zaman geçirmiş olmalısın. İki saat geciktin. Evet, yani, garip birşey oldu.
Deve ter sido um bom jogo, vens duas horas atrasado.
Geciktin.
- Estás atrasado.
Sikiyim, 20 dakika geciktin, oğlum.
Que porra é essa?
- Neden geciktin?
Desculpa, amor.
Afedersiniz senatör Biraz geciktin, hayatım
Atrasado como dita a moda.
- 2 saat geciktin! - Ah! Yapma!
Pára com isso!
Geciktin, yani hemen giyinmen gerek.
E também estás atrasado. Então, tens que te vestir já!
Geciktin.
Estás atrasado. - Estás atrasado.
Niye bu kadar geciktin?
Por que demorou tanto tempo?
Geciktin.
Chegaste tarde.
Neden geciktin?
Por que demorou tanto, Número Um?
Neden bu kadar geciktin?
Porque demoraste tanto?
Neden geciktin Wallsingham?
Que vos atrasou, Walsingham?
Geciktin.
Está tarde.
Geciktin.
Estás atrasado.
Geciktin.
Chega tarde.
- Gene geciktin.
- Você'tá atrasado de novo.
- Neden geciktin?
O que queres?
- 20 dakika geciktin
- Estás 20 minutos atrasado!
Sistem kontrolü için on dakika geciktin.
Estás atrasado para verificar os sistemas.
- Neden geciktin?
- Porque demoraste tanto?
Neredeydin? Bir saat geciktin.
Está uma hora atrasado.
- Geciktin. - Ben sadece- -
Estás atrasado.
İki saat geciktin.
Estás duas horas atrasado.
Neden bu kadar geciktin?
Por que diabo se demorou tanto?
Geciktin mi?
- Andas assim há muito?
- Geciktin mi?
- Andas assim há muito?
Neden... neden bu kadar geciktin?
Por que demoraste tanto?
Geciktin, biliyorum ama seni bugün kovamam.
Sei disso, mas não posso despedir-te hoje.
Sadece yarım saat geciktin.
Só meia-hora atrasada.
Ne kadar geciktin?
Há quanto tempo?
Geciktin!
Está atrasado!
Neden bu kadar geciktin.
Porquê tanta demora?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]