Gorecegiz tradutor Português
4,718 parallel translation
Kıpırdamayın. Küçük bir anestezik işlem sayesinde daha yakından göreceğiz.
Não se mexa, vou apenas dar-lhe uma pequena anestesia local e vamos ver mais de perto.
Göreceğiz.
Vamos ver.
Göreceğiz bakalım ne olacağını.
Ainda vou ver o que arranjo.
Bugün içinde bunun nasıl bir his olduğunu göreceğiz.
Antes do fim do dia... vamos saber como é... sentir... isto.
- Bekleyip göreceğiz.
Vamos ver.
- Göreceğiz.
Veremos.
Bunu göreceğiz.
- Vamos ver.
Kim korkakmış göreceğiz!
Vamos ver quem é o covarde!
- Sonucu bekleyip göreceğiz.
Temos que esperar, ver em que terra ela pára.
Göreceğiz.
Veremos.
Anunnaki kitlesinin geçmişe dayalı değişimini görürsek, umuyoruz ki bir kez daha yeni teknoloji, yeni bilgelik ve yeni fikirler göreceğiz, insan bilincine tohumu atılmış bir şekilde!
Então quando virmos um regresso massivo dos Anunnaki, baseados no passado, podemos esperar que, mais uma vez, veremos nova tecnologia, nova sabedoria e novas ideias a ser implantadas na consciência humana.
Göreceğiz.
- Veremos.
- Göreceğiz.
- É o que veremos.
- Abby? Eğer federalleri dahil ederbilirsek göreceğiz.
- Vou ver se o FBI se envolve.
Oradan sonra ne olacak göreceğiz.
Depois decidimos o que fazer.
Ama bunun sana yardımı olup olmayacağını zamanla göreceğiz.
Mas quer a ajude ou não... ainda está para se ver.
İsa'nın cennetini mi göreceğiz, Terry amca?
- Vamos ver o céu de Jesus, tio Terry?
Torgeir bahsetti biraz. Olsun, Özgürlük Heykeli'ni göreceğiz!
O meu irmão pôs-nos ao corrente.
Hatırlayacak mısın, göreceğiz.
Vê se te lembras delas.
Bugün kime meylettiğini göreceğiz.
Hoje, veremos como corre.
Bekleyip göreceğiz.
Vamos ter de esperar para ver.
Artık gizlediğin bir şey kalmadığına göre usta kampçının kim olduğunu göreceğiz. - Cevap :
Agora que já se sabe tudo, vê-se bem quem é o campista.
Göreceğiz.
Bem, veremos.
Henüz belli değil, göreceğiz işte.
Ainda não sei, logo vemos.
Hakemin Stanky'yi dışarı atma yetkisi var. Ne yapacağını bekleyip göreceğiz.
Teremos de esperar para ver o que o árbitro faz, uma vez que tem o direito de expulsar Stanky do jogo.
Bizden biri olarak göreceğiz. Copul Gobul bizden biri.
Aceitamo-lo como um dos nossos.
Bizden biri olarak göreceğiz. Copul Gobul bizden biri.
Gooble-gobble, um dos nossos.
Lauren'ı tekrar ne zaman göreceğiz?
Quando é que vamos voltar a ver a Lauren?
Öyleyse bunu bir ekonomik savaş hareketi olarak göreceğiz.
Então, encararemos isto como um ato de guerra económica.
- Bunu göreceğiz.
- Vamos ver.
- Çok ama çok daha fazlasını göreceğiz.
- Cada vez vemos mais disto.
Göreceğiz işte.
É o que vamos ver.
- Bir arkadaşımı göreceğiz.
Vamos ver um amigo meu.
- Göreceğiz.
- Veremos.
En azından sonunda ailelerimizi göreceğiz, değil mi?
Pelo menos vamos ver as nossas famílias em breve.
Ne olacağını göreceğiz.
Veremos o que acontece.
Ve bunu bu Cumartesi Amerika Grup Sahnesi'nde göreceğiz.
E vamos vê-los Sábado no American Bandstand.
Bu gece göreceğiz.
- Logo à noite descobriremos.
Göreceğiz.
Vamos lá a ver. E tu?
Göreceğiz, işe yaramaz herif.
É o que veremos, seu sacana inútil.
Göreceğiz bakalım.
Vamos ver.
Orasını göreceğiz.
Então, veremos.
Orasını göreceğiz.
Veremos.
- Göreceğiz Cajun göreceğiz.
Veremos, Cajun. - Veremos.
- Göreceğiz tabii.
- Veremos mesmo.
Ozaman göreceğiz.
Vai funcionar. tu vai ver
Müsade edersen, diğer taraftan ne yapabilirim göreceğiz.
Deixa-me ver se consigo uma boleia.
Evet, göreceğiz.
Sim, vamos ver.
Bakalım, burada kalacağız. Yeniden oluşacak mı göreceğiz.
E vamos ficar aqui, a ver se recomeça a formar-se.
- Evet, nasıl olacağını göreceğiz.
- Sim, vamos ver como corre.
Ama yakında göreceğiz.
Mas em breve chegaremos lá.