Gönderecegim tradutor Português
1,816 parallel translation
Al iste, Jane'i Paris'e göturup Mona'yi Reno'ya gönderecegim.
Aí tens. Levo a Jane a Paris e mando a Mona para Reno.
Ona ilaç göndereceğim ve mektup yazacağım.
Enviarei as infusões para fortalecê-la... e escreverei à ela.
Özel doktorumu muayene etmesi için göndereceğim.
Enviarei meu médico pessoal para examiná-la e ajudá-la.
Evet, dosyayı hemen göndereceğim.
Sim, já mando os papeis.
Bu demoyu bütün yerel istasyonlara göndereceğim.
Vou mandar uma cassete para todas as estações locais.
Ve eğer doğru isim verirsen seni eve yeni giysilerinle sımsıcak ve kupkuru göndereceğim.
E se for o nome correto... mandarei você para casa aquecido e seco em roupas novas e arrumadas.
Seni evine göndereceğim.
Eu dou-te boleia para casa.
Onları kamyonuma kendim yüklemeliyim. Bu ikisini ait olduğu yere geri göndereceğim.
Nem que tenha de os meter na minha carrinha, mandarei estes dois para o lugar deles.
Numuneyi yapıp Bay Sertin'e göndereceğim.
Entregarei a minha demonstração e investigação ao Sr. Sertin.
Seni o özel okula geri göndereceğim.
Porque eu mando-te de volta para a escola privada.
- Seni bir cemaate göndereceğim.
- Vou encaminhá-lo a outra congregação.
Allison'u başka bir okula göndereceğim ama hiçbir şey benim suçum değildi. Hayır. Ben cezalandırılmayacağım.
Vou mandar afastar a Alison, mas nada disto foi culpa minha e recuso-me a ser castigada.
Kyle'ın lehine bir durum tabii. Oraya hemen ekibimi göndereceğim.
Então, a Kathleen Newberry não apareceu?
Haftada 20 mektup göndereceğim ve ofislerine gideceğim...
Vou enviar-lhes 20 cartas por semana, eu irei aos seus escritórios...
Hizmetkarını göndereceğim.
Vou mandar entrar a tua aia.
Güzel.Sana bir e-posta göndereceğim ve IP adresini kullanıp, geriye doğru izini sürerek ilk göndereni bulmanı istiyorum.
Bom! Vou-te reenviar um e-mail, e preciso que uses o endereço IP para localizar o computador que o enviou.
Resmi bulunca size göndereceğim.
Deixe-me encontra-la, eu lhe mandarei.
Zarkov bir boyut geçiş noktası bulacak... sizleri eve göndereceğim.
- Zarkov encontrará um ponto de acesso, e assim leváreis-vos para casa.
Eğer bir kız arkadaşın varsa ve garip davranıyorsa, ya eski sevgilisi ile ilişkisi vardır ya da başka bir erkek arkadaşı ve konuşmayı sürdürdü, "hayır, ona hergün güzel yemekler yapacağımdan eminim ve ona sıcak sıcak yemesi için göndereceğim"
Se você tivesse uma namorada que estava sendo tratado muito mal, como pelo seu ex ou atual namorado e ela continuou dizendo : "Não, cada dia eu vou me certificar de que cozinhar para ele e enviar-lhe um almoço ao meio-dia quente"
Hiç "tüm tavırlar konu dışı üzerinize tufan göndereceğim" demiş mi?
Será que diz, de tempos a tempos, "todas as apostas estão anuladas, vou inundar a zona."
Bilginiz olsun efendim, Hong-li ve Moo-seng'i Su-lak'daki bir tapınağa göndereceğim.
Saiba o senhor, que enviarei a Hong-li e o Moo-seng para um templo em Su-lak.
Anlaşmazlıkları çözmek için bir elçi göndereceğim.
Enviei um emissário para resolver qualquer mal entendido.
- Göndereceğim efendim merak etmeyin.
- Vou.
Böyle ters davrandığın için müdürüne Jamaika tatili resimlerini göndereceğim.
E agora, porque está a ser rabugenta, vou mandar ao seu chefe as fotos das férias na Jamaica.
Ben senin gittiğin yere topu göndereceğim.
Ponho a bola onde tiveres de estar.
Küçük bir terslik çıkarsa hastaneye göndereceğim çünkü.
Se o problema continuar e se agravar, ela irá voltar para a clínica.
Evet. Eğer söyleyeceklerin doğru çıkarsa kızını sana geri göndereceğim.
E se a informação estiver correcta, eu envio-ta de volta.
Eğer söyleyeceklerin doğru çıkarsa kızını sana geri göndereceğim.
E se a informação estiver correcta, eu envio-ta de volta.
Size telefonumdan bir ses kaydı göndereceğim.
Estou a enviar áudio com o meu telemóvel.
Bunu sonra kendime mail'le göndereceğim.
Vou enviá-lo para mim para ver mais logo.
Sana broşür göndereceğim.
Eu mando-te uma revista.
Trendeki memurlara iletilmesi için... bu fotoğrafı yerel polis merkezine göndereceğim.
Vou passar esta fotografia para a polícia local, e que coloquem alguns agentes no comboio.
Merak etme. FBI'yı yakında göndereceğim.
Não te preocupes, enviarei o F.B.I para aqui em breve.
Devriye arabası göndereceğim.
Vou mandar uma unidade. Vá!
Son üç gündür nerede olduğunu söyler söylemez göndereceğim.
Sinto muito. Fica à vontade em participar.
Bu sırada sana destek göndereceğim.
Mas entretanto, vou enviar assistência para o terreno.
Geçidinizden bir patlayıcı göndereceğim, şehrin savunmasını zayıflatacağım.
Enviar um explosivo pelo vosso portal. Enfraquecer as defesas da cidade.
Bay Salucci'nin hapse dönmesi gerekiyor. Ben de onu oraya göndereceğim.
O Sr. Salucci precisa voltar para a cadeia e eu vou enviá-lo para lá.
Ekibe haber göndereceğim.
Vou avisar a equipa.
Destek için Hotch'ı göndereceğim.
Vou enviar o Hotch para apoio.
Finans müdürümü arayacağım, size bugün bir çek göndermesi için ona bir mesaj göndereceğim.
Vou telefonar ao meu gestor de negócios, e vou mandá-lo enviar-lhe um cheque ainda hoje.
Sana koordinatları göndereceğim
Vamos dar-te a nossa localização.
Şey, eğer düşündüğümüz gibi Chrissy'den çocuğum olmuşsa ve o bunu bana anlatmamayı seçmişse ona sadece küçük bir kart göndereceğim.
Achas que se a Chrissy tivesse o meu filho e decidisse não me contar, devia mandar-lhe um pequeno cartão.
Tüm gece Noah Shapiro'ya göndereceğim hikayeyle uğraştım.
Estive acordado a noite toda a terminar uma história para o Noah Shapiro.
Onu geri göndereceğim.
Vamos enviá-la de volta.
Bir şey bulursak sana göndereceğim.
Mando-te um e-fax com os resultados se encontrarmos alguma coisa.
Küçük bir film göndereceğim.
Enviar-lhe o filme. Os teus amigos têm de saber que os denunciaste.
Telefonunuzu derhal geri göndereceğim.
Vou mandar o telefone imediatamente.
Muhafızları göndereceğim elbette.
Vou mandar os guardas, claro.
Fişek göndereceğim.
Eu lanço um foguete.
Onu size göndereceğim.
Eu depois envio-lho.