Günlerce tradutor Português
1,014 parallel translation
Günlerce değil.
Há dias.
Günlerce bekledik... ve Kırık El ve onun Şayenler'i bizimle Masaya oturmaya gelmedi.
esperámos muitos dias... e Mão Quebrada e seus cheyenes não vieram se sentar conosco.
Gerekirse günlerce.
Durante dias, se for necessário.
Beyaz balina, önümüzde uzanan Ahab'ın kendisi ve intikamı arasında özgürce yüzerken... günlerce bıkmadan gece gündüz kürek çektik.
"Por longos dias e noites remámos sem cessar", "enquanto a baleia branca nadava livremente", "aumentando a distância entre si própria e a vingança de Ahab".
Çiğneyicilerin karıştırıcı ayağından tuğla kalıpçılarının dökücü ellerine kadar her yerden görkemli şehirlerin harcı olan çamur akar, günlerce, yıllarca, asırlarca.
Dos pés dos pisadores que misturam às mãos dos moldadores que vertem, se move o permanente rio de lama, semente humilde das grandes cidades, dia após dia, ano após ano, século após século.
Oh, kentte kentte günlerce insanların nasıl dayanabileceğini bilmiyorum.
Não sei como as pessoas aguentam viver na cidade, tanto calor e barulho.
Günlerce onu yaptırmam için peşimdeydi.
Ela andava a insistir nisto há dias.
Jüri günlerce karar veremeyebilir.
O Júri pode demorar dias para deliberar.
Günlerce orada oturup, dinledim, bu sırada o Sasha'nın boynuna ilmiği geçirmiş sıktıkça sıkıyordu.
Dia após dia, eu me sentei lá, ouvindo enquanto ele apertava cada vez mais a corda em volta do pescoço do Sasha.
Bak, Ona birşey olmasını istemiyorsan Bize oyun oynamadan, doğruca paraların olduğu yere götüreceksin günlerce tepelerde oradan oraya boşuna dolaştırmadan.
Se perceber que pode acontecer algo com ela, se tentar ser muito esperto... então talvez nos leve direito ao dinheiro... ao invés de ficarmos vagando dias e dias.
Bu notlarımı sizden çok ciddi bir şekilde, üzerinde günlerce uğraştığım bu kısa görüntü biçimini onaylamanızı rica ederek kapatmak istiyorum. "
Termino este memorando solicitando que me permitam concretizar esta curta série de imagens para a qual trabalhei tanto e tão duramente. "
Eskiden bir karton viski ile günlerce buradan çıkmazdı.
Antigamente ele escondia-se aqui durante dias com uma caixa de whisky.
Günlerce geciktiniz.
- Estão alguns dias atrasados. |
Günlerce Süleyman'ı nasıl öldüreceğimi düşündüm.
Há muito sei como destruir Salomão.
Günlerce sürüklendik, sürüklendik.
Vagueámos dias e dias.
Günlerce uğraştıktan sonra bir ağacı kesmiştik.
Uma árvore abatida, mas levávamos dias.
San Francisco'ya döndükten sonra onu mutsuz etmek için ne yapmış olabileceğimi günlerce düşündüm.
Quando regressei a São Francisco passei dias a tentar perceber exactamente o que eu fizera para lhe desagradar.
Kutsal adamlar bu büyük çanı yapmak için günlerce emek harcamışlardır.
Durante inúmeros dias, os monges trabalharam para fazer o grande sino.
Kalıbı günlerce soğumaya bırakırlar, ta ki kırdıkları ana kadar.
Arrefeceu durante dias, até chegar a hora de partir o barro.
Günlerce acı çektin.
Estiveste agoniada vários dias.
Üstünü değiştirmesi günlerce burada olacağız demek.
Significa que vamos estar aqui dias.
Haberciler günlerce uzağa gitmiş olmalılar, biri bile dönmedi.
Há já vários dias que os mensageiros partiram e ainda não voltou nenhum.
Ama günlerce odama kapatılmaktan hoşlanmıyorum.
Mas odeio estar trancada no meu quarto dias seguidos.
En yakın insan köyü, günlerce uzaklıktaydı ve yanında annesi bile yoktu. Burada uzun süre hayatta kalamazdı.
A aldeia dos homens mais próxima ficava a dias de distância e, sem os cuidados de uma mãe, ele morreria.
Günlerce izlememiz gerekebilir.
Mal a acompanhamos. A perseguição pode levar dias.
Beslenmek zorunda. Ama rezervleri günlerce dayanır.
Ele tem de se alimentar, mas a sua capacidade de reserva podia durar dias.
Hava günlerce, hatta haftalarca açmayabilir.
Pode não limpar durante dias ou semanas :
Günlerce bir su deposuna bir sigorta mümessiliyle kapatılır.
Fecham-no numa caixa por varios dias com vendedor de seguros.
- Günlerce sürebilir.
- Isso poderia levar dias.
Onu günlerce izleyip arkadaş gibi tanıyabilirsiniz.
Podemos segui-lo durante dias, até o conhecermos como um amigo.
- Onu günlerce teselli ettim.
- Consolei-a uns dias.
Bunun farkındayım efendim son günlerce bolca et ve kan gördüm efendim.
Isso também sei. Mas eu tenho visto muita carne e osso neste dois dias.
Kanama yavaşça gelişiyor ama bazen günlerce sürebiliyor.
O sangue escoa lentamente durante dias.
Kanama günlerce sürebilir.
- A hemorragia pode durar dias.
Baban öldüğünde günlerce gözyaşı döktün.
Quando seu pai morreu você chorou muitos dias.
Günlerce vara yoğa ağladım durdum.
Choro com facilidade.
Size inanamıyorum. Günlerce Yankileri kovaladığınızı anlatan sizler değil miydiniz?
De qualquer forma, soube que vocês... saíram com Hood e acabaram com a bebida de 5 estados.
Sonra günlerce korku içinde yaşadım.
Durante dias depois, vivi assustada.
Ric'in günlerce yemek yememesinin bir nedeni var mıydı?
Haveria alguma razão para que não comesse durante dois dias?
Günlerce, hatta haftalarca sürebilir.
Pode durar dias ou mesmo semanas.
Günlerce, ne yedin ne içtin.
Há vários dias que não come, não bebe.
- Günlerce uyuyabilir. - Daha iyi ya.
Pode dormir durante dias.
Askerler, hala Japonları cangılın efendileri olarak düşünüyorlardı. Bir avuç pirinçle günlerce dayanabilen bir adam pek de korku nedir bilmiyor gibiydi hiçbir zaman teslim olmazdı ve belki de yenilemezdi bile.
As tropas ainda viam o soldado nipónico como um mestre da selva, alguém que aguentava dias a fio só com um punhado de arroz, que desconhecia o medo e que jamais se rendia.
Yolumuz günlerce sürdü.
Viajámos por muitos dias.
Ateş kızarsa orman günlerce yanar.
Quando se zanga, floresta arde dias e dias.
Berdykov, öylece oturur günlerce gülümser, bir kadife parçasına sarıIır ve Sonja da onu kurabiyeleriyle besleyerek mutlu ederdi.
O Berdykov passava os dias a sorrir e a tocar num bocado de veludo, enquanto a Sonja o fazia feliz dando-lhe bolos.
Kimi zaman günlerce benimle konuşmuyor.
Às vezes não me fala durante vários dias.
Ama siz günlerce, gecelerce orada oturuyorsunuz her yaştan, her renkten, her dinden insanlar.
Mas vocês, sentam-se na frente dela, dia após dia, noite após noite. São de todas as idades, cores e credos.
Çünkü seni günlerce sürüklemek niyetinde degilim Missouri'nin yarisini kana boyayarak.
Näo vou arrastar-te por toda a criacäo do inferno... . ... a pingar sangue em metade do Missouri.
Toby şoför olursa, plantasyondan günlerce uzakta olacak.
Se o Toby for condutor ele fugirá da plantação ainda esta noite.
Paris'i günlerce revolverlerle korkuttular.
Com revolveres à cintura aterrorizaram Paris durante dias.