English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ H ] / Hemşire hanım

Hemşire hanım tradutor Português

63 parallel translation
Evet, hemşire hanım.
Vá lá, acabe com isso, enfermeira chefe.
Hemşire hanım, bir saniye, bekleyin lütfen.
Enfermeira. Espere um minuto. Fique aqui.
Hemşire hanım!
Enfermeira!
Teşekkür ederim, hemşire hanım.
Obrigado, enfermeira...
Hım, galiba konuyu biraz yanlış anlamışsınız, Hemşire Hanım.
Mm, penso que talvez haja aqui um pequeno mal-entendido, enfermeira.
Cesur kahraman mı, Hemşire hanım?
Bravo herói, enfermeira?
- Hemşire hanım, herşey hazır mı? - Evet.
Está bem, está totalmente entubado, enfermeira?
Konuşabilir miyiz hemşire hanım?
Enfermeira, chegue aqui se faz favor.
Hemşire hanım, bilgisayar tarayıcısını aktive edin.
Enfermeira, traga o equipamento de exploração, por favor.
Hemşire hanım, Richard'ı aşılama yerine alalım. Sonraki hastayı çağıralım.
Enfermeira, transfira o Sr. Richard para os contentores de implantes e chame o próximo paciente.
Hemşire hanım, RM. John Gustafson'un nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?
Enfermeira, pode me dizer onde está o Sr. John Gustafson?
- Biraz bahar havası. - Bu benim için mi? Affedersin, Hemşire Hanım.
Um pouco de primavera.
Ve taburcu hastaya siz mi bakacaksınız, hemşire hanım?
E tu vais tratar do doente, enfermeira?
Hemşire hanım, aşağıya inin ve onları kovun.
Enfermeira, vá imediatamente lá abaixo e livre-se deles.
Hemşire hanım, çabuk gelin.
Enfermeira, depressa.
Lütfen hasta sabah 8.30'da hazır olsun ve hemşire hanım....... bundan sonra belki komutumu beklemeden hastayı tedaviye göndermezsiniz.
Por favor tenha o seu paciente preparado às oito e meia, e... enfermeira? Talvez gostasse de ter a minha autorização para o tratamento de lavagens?
Ernie şöyle geç. Siz de lütfen.. ... hemşire hanım katılırsanız şöyle.
Ernie, podes ficar aqui no meio, e sim, enfermeira, pode juntar-se a ele por favor?
Skalpel, lütfen, hemşire hanım.
- Vigie a tensão. - Bisturi.
Affedersiniz hemşire hanım.
Desculpe-me, enfermeira.
Teşekkürler hemşire hanım.
- Obrigada, senhora enfermeira.
Hemşire Hanım, iğneyi hazırlayın.
Prepare a injecção.
Çekilir misiniz hemşire hanım?
Com licença, enfermeira.
- Ne oldu hemşire hanım?
- O que aconteceu, enfermeira?
Hemşire hanım, müsaade eder misiniz?
- Enfermeira, pode-nos deixar a sós?
Hemşire hanım, Michael ile oturun.
Enfermeira, fique com o Michael.
Hemşire Hanım.
Enfermeira.
Hemşire hanım, stres için bir EKG çekip, troponin sonuçlarına bakar mısınız?
Enfermeira, pode fazer um eletrocardiograma e testes de troponina?
Teşekkürler, hemşire hanım.
- Obrigado, enfermeira. Jim.
- Hemşire hanım. - Mitchell, efendim.
- Enfermeira...?
Hemşire hanım seninle ilgilenecektir. Tamam mı?
A enfermeira vai tratar de ti, está bem?
Hemşire hanım, bir dakika gelir misiniz, lütfen?
Enfermeira, um momento, por favor.
- Tamam hemşire hanım.
Sim, enfermeira.
O biraz yarım yamalak olmuş. Teşekkürler hemşire hanım.
Essa está um bocado ensopada, obrigado, enfermeira.
- İçeri gönderin hemşire hanım.
- Mande-a entrar, Enfermeira.
Hemşire hanım? Damar yolu gerekiyor.
Enfermeira, fez este procedimento?
Ama hemşire hanım, ben- -
Mas, enfermeira, não sou uma...
Karagözü veremem hemşire hanım. Karagöz yaramaz sana, kokuyor.
Não posso vender-lhe brema, enfermeira.
- Buyurun hemşire hanım.
- Tome, enfermeira.
Bundan sonrasını ben hallederim. Sağ olun hemşire hanım.
Assumo a partir daqui, obrigado enfermeira.
Pardon hemşire hanım. Ben Kriminoloji'denim. Hastanın üzerindeki kıyafetleri almam gerekiyor.
Desculpe, sou do CSI, e vou precisar das roupas dele.
O kalabilir hemşire hanım Aileden
Ela pode ficar, enfermeira, é da família.
Teşekkür ederim Hemşire Hanım.
Obrigada, enfermeira.
Ne düşünüyorsunuz Hemşire hanım?
O que acha, Irmã?
- Teşekkürler hemşire hanım.
- Obrigado, enfermeira.
Biz hallederiz, hemşire hanım.
Vamos tratar dele, enfermeira.
Selam, hemşire hanım.
Olá, enfermeira chefe.
Hemşire, hanım için buzlu bir burbon, lütfen.
Enfermeiro, Bourbon com gelo para a senhora, por favor.
Hemşire O'Brian ve ben, yaşlı hanımın geçmişiyle ilgili bir olay yüzünden üzüldüğünü biliyorduk.
A enfermeira O'Brien e eu ouvimos ambas a velhota gritar em relação a algo do seu passado.
İki sedye, üç hemşire meşrubat sunan yaşlı bir hanım ve bol bol da sandalye olacak.
Haverá duas macas, três enfermeiras, pelo menos uma velhinha a servir refrescos, e muitas cadeiras.
Deniz çipurası hemşire hanım.
Pescada à linha.
Pardon hemşire hanım.
Por favor... Obrigado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]