Ikimizin tradutor Português
5,129 parallel translation
Ayrıca, ikimizin yapacak bir işi var.
Além do mais, tu e eu temos trabalho para fazer.
İçimden bir ses, bu davayı çözebilmek için ikimizin şu desteğe ihtiyacı var.
Parece-me que, se vamos solucionar isto, tu e eu vamos precisar de reforços. Claro.
- Evet, bu malzemeyi şimdilik ikimizin arasında tutabilir misin?
- Podes manter isso entre nós?
Ölüm ikimizin de binlerce defa ensesine kadar geldi.
Sabes, entre nós os dois, provavelmente já escapamos da morte umas cem vezes,
Bu da ikimizin sorunu olur.
E isso é problema de ambos.
Tamam her şekilde belki ikimizin de dinlenmeye ihtiyacı var.
Certo, de qualquer modo, talvez ambos precisassemos de uma pausa.
Ama neden ikimizin arasındaki konuşmalar değil de bütün konuşmalar için endişelensin ki?
Porque ele se preocuparia sobre a entrega dos ficheiros se não se preocupasse com a comunicação entre nós?
Hemen hareket geçmezsek, ikimizin de ailesinden geriye kalanları kırıp geçecek.
Se não agirmos agora, ele vai destruir o que resta das nossas famílias.
Kadın, ikimizin de üstündeki, başındakinden daha değerli.
Vale mais do que o que ambos possuímos.
Benden bunu silmemi isteme, ikimizin de başını belaya sokar.
Não peças-me para apagar. Isso irá por nós os dois em sarilhos.
Buradan taşınınca da orası ikimizin ilk evi olmuş olur.
- Quando me mudar... - Será a nossa primeira casa.
Bu ikimizin aramızda.
Isto é entre nós. Deixa-a ir.
Şimdilik bu bilgi sadece ikimizin arasında kalacak, tamam mı?
Por agora, só nós os dois sabemos, está bem?
Sana ikimizin arasında bir problem olduğu için geliyorum ama sen Louis'e odaklanmışsın.
Venho falar-te de um problema entre nós os dois e tu concentras-te no Louis.
Yani, ikimizin bebeği.
Quer dizer, é o nosso bebé.
Eğer bu sarhoşlara nezaret etmeyi de içeriyorsa ikimizin düşündüğümden çok daha fazla ortak yanı var demektir.
Se incluir supervisionar idiotas bêbados, temos mais em comum do que imaginei.
Her ikimizin yararına ki, onda gömülü bir izleyici vardı.
Felizmente para nós os dois, tem um localizador embutido. Mas é melhor apressar-se.
Çıkarmayacağınızı varsayalım. - Bu görev ikimizin de yararına olacak.
Se não o fizer, hipoteticamente, a missão beneficiar-nos-á aos dois.
Sabır göstermek kesinlikle ikimizin de yararlandığı en büyük erdem.
Isto só prova que a paciência é sem dúvida alguma uma virtude. Algo de que ambos beneficiámos.
Umut falan değil, bir yalan ve ikimizin de ölümüne sebep olacak.
Não é esperança. É uma mentira. E vai-nos matar a ambos.
Bu bir yalan ve ikimizin de ölümüne sebep olacak.
E vai-nos matar a ambos.
Çünkü bakarsanız, maç sonrası ikimizin de gözleri kapalıydı.
Se viram as nossas caras no final, ambos tínhamos os olhos fechados.
Bu akşam ikimizin de hayatını kurtaran adam o.
Foi quem nos salvou a vida esta noite.
Bu ikimizin de içinde olduğu bir pazarlıktı.
Esse foi o acordo em que nos metemos.
Umut falan degil, bir yalan ve ikimizin de olumune sebep olacak.
Não é esperança. É uma mentira, e irá matar-nos a ambos.
- Atlıları durdurdum. Çünkü ikimizin de birbirine ihtiyacı olduğunu anladım.
- Detive os mensageiros, porque percebi que precisamos um do outro.
Ama ikimizin de seninle mücadele etmesi, senin için zor olacak.
Mas, será difícil consegui-lo com ambas a combatê-lo.
Hadi ikimizin arasında kalır, durum ciddi mi?
Apenas aqui entre nós, miúdas, a relação é séria?
Deb yeğeninin ne iş yaptığını söyler söylemez ikimizin sorunları olacağını anladım.
Quando a Deb disse aquilo que o sobrinho dela fazia, vi que teríamos problemas.
Bak Kelly. Sen ve ben ikimizin de kumaşı aynı, tamam mı?
Olha, Kelly, tu e eu... somos feitos do mesmo material.
İkimizin de olduğunu söylüyorum.
- Estou a dizer que ambos fomos.
İkimizin de eşit şekilde zarar göreceği bir durumdayız.
Obviamente, estamos em posição de destruição mútua assegurada.
İkimizin de karşı tarafın erkek zevkiyle ilgili sorunları var.
Não temos o mesmo gosto para os homens.
- İkimizin de iyiliği için, Helen.
- É melhor assim, Helen.
İkimizin de yemlerini seçtim.
Escolhi os engodos para os dois.
İkimizin de Espheni kulesinde olduğu zamandan bir anısını gösterdi.
Mostrou-me memórias de quando estávamos na torre Espheni.
İkimizin de altında ezilmemesi ancak sen de benimle kuralları esnetirsen mümkün olur.
A única forma de isto não sobrar para nós os dois é se colaborar comigo.
İkimizin gidebileceği bir yer olduğu anlamına geliyor.
É ter um local onde possamos ir.
İkimizin de ne yaptığını bulmaya ihtiyacımız var.
Ambas precisamos de saber o que ele fez.
İkimizin de bilmesi lazım.
Ambas precisamos de saber.
İkimizin gidebileceği bir yere sahip olmamız anlamına geliyor.
Somos nós a ter um local para não andar a fugir.
İkimizin de.
Precisamos os dois.
İkimizin de.
Vamos, os dois.
İkimizin arayı kapatmak için konuşmamız gereken çok fazla şey var, benim tatlı Elsa'm.
Não quando nós temos tanta coisa para pôr em dia... minha doce Elsa. Pôr em dia?
İkimizin de o ifadede daha iyi bir avukat tutabileceğini düşünüyorum.
- Diz. Precisávamos de um advogado melhor naquele depoimento.
İkimizin de hapiste olması için bir sebep yok.
Não há razão para ficarmos os dois na prisão.
İkimizin adına kayıt ettirdim.
Registei nos nomes de nós dois.
İkimizin çok ortak yönü var. Seninle benim.
Temos em comum muito, tu e eu.
Umarım doğru değildir. İkimizin arasında kalır.
Espero que não seja verdade, aqui entre nós.
İkimizin de aynı ustadan ders aldığını bilmiyor musunuz?
Não sabes que estudámos com o mesmo mestre?
İkimizin de şüpheleri vardı ve geçmişini araştırmaya karar verdim.
Tínhamos algumas preocupações, então, decidi verificar os seus antecedentes.
ikimiz 71
ikimizde 16
ikimize 16
ikimiz mi 17
ikimiz birlikte 20
ikimiz de 70
ikimiz de biliyoruz 17
ikimiz için 26
ikimiz için de 32
ikimizde 16
ikimize 16
ikimiz mi 17
ikimiz birlikte 20
ikimiz de 70
ikimiz de biliyoruz 17
ikimiz için 26
ikimiz için de 32