Izin ver açıklayayım tradutor Português
115 parallel translation
Malcolm, izin ver açıklayayım...
- E depois de se atrever... a pedir que nos arrisquemos por você? - Malcolm, me deixe explicar.
- En azından izin ver açıklayayım.
- Pelo menos deixa-me explicar.
Tamam, senin bir çocuk olduğunu anladım, izin ver açıklayayım.
Ok, vejo que és filha única, por isso, deixa-me explicar.
Bekle, izin ver açıklayayım.
Espera, deixa-me explicar.
Lütfen, izin ver açıklayayım.
Por favor, deixa-me explicar.
Carly, lütfen, izin ver açıklayayım. sadece bir saniye ver.
Deixa-me explicar, dá-me só um minuto.
David, izin ver açıklayayım.
David, deixa-me explicar.
- İzin ver açıklayayım.
- Eu explico. É só um segundo.
İzin ver de açıklayayım.
Percebes...
Sizi uyarmama izin ver, bırak açıklayayım...
Deixe-me avisá-lo, explicar-lhe...
Üzüntünü anlayabiliyorum ama izin ver olanları açıklayayım.
Entendo que estejas chateado mas deixa-me explicar o que aconteceu.
İzin ver de açıklayayım.
Eu explico-te.
- İzin ver açıklayayım.
- Eu explico.
İzin ver bu gece baloda açıklayayım.
Deixe-me anunciá-lo esta noite, no baile.
İzin ver açıklayayım.
Deixa-me explicar.
- Bana izin ver paranın başına ne geldiğini açıklayayım.
- Vou-te explicar o dinheiro.
İzin ver de açıklayayım.
- Deixa-me explicar.
İzin ver açıklayayım.
Deixe-me explicar.
İzin ver açıklayayım.
Está bem? Eu explico.
Pekâlâ, izin ver sana bir şeyi açıklayayım.
Deixa-me explicar-te uma coisa.
İzin ver, açıklayayım. Bernie ile Gianni'yi hatırlıyor musun?
Ouve, deixa-me explicar.
İzin ver açıklayayım!
Deixa-me explicar.
- İzin ver açıklayayım.
- Me deixe explicar.
Susuyorum. Ama en azından komşumu aramama izin ver. Ona durumu açıklayayım.
Mas me deixou chamar meu neighbour e lhe conta o que aconteceu.
İzin ver açıklayayım çünkü sanırım yanlış anladın.
Deixa-me só explicar, porque acho que percebeste mal.
İzin ver açıklayayım, balık...
Deixe-me explicar, o peixe...
İzin ver açıklayayım, ne olur.
Deixa-me explicar.
Hayır, hayır, izin ver açıklayayım.
Não, não, não, deixa-me explicar.
İzin ver sana bir şey açıklayayım, tamam mı?
Deixa-me dizer-te uma coisa.
İzin ver açıklayayım.
Desculpa. Deixa-me explicar.
İzin ver açıklayayım.
Eu passo a explicar.
Yok be James Amca. Bu seferlik izin ver de açıklayayım. Kesinlikle hayır.
Não, tio James, acho que, desta vez, devia deixar-me explicar.
İzin ver, sana açıklayayım.
Deixa-me tentar contextualizar-te.
- İzin ver, açıklayayım.
- Deixa-me explicar...
Lütfen, izin ver, izin ver de açıklayayım. Konuşacak ne var ki?
Por favor, deixa-me, deixa-me, deixa-me explicar.
İzin ver açıklayayım.
apenas deixa-me explicar.
- İzin ver açıklayayım Molly.
- Eu explico.
- İzin ver, açıklayayım!
- Deixa-me explicar para você!
İzin ver, ne yapacağımızı açıklayayım.
Vou explicar-te o que vou fazer.
İzin ver açıklayayım. Ben bir uyuşturucu bağımlısıyım
Deixa-me explicar, sou viciado em drogas.
İzin ver açıklayayım...
Se me deixares explicar...
İzin ver açıklayayım.
- Deixa-me explicar.
Büyükanne, izin ver sana bir şey açıklayayım. Tamam mı?
Avó, deixa-me explicar-te uma coisa.
- Mary, tamam. İzin ver açıklayayım.
- Mary, deixa-me explicar.
İzin ver, açıklayayım.
Deixem-me explicar.
İzin ver açıklayayım.
Eu explico...
Gördüğün gibi, ve izin ver tekrar açıklayayım.
Deixa-me voltar a explicar-te isto...
Soo-ji, izin ver de açıklayayım.
- Soo-ji, deixe-me explicar.
İzin ver açıklayayım!
Deixa-me explicar!
Soo-ji, izin ver de açıklayayım.
Soo-Ji, deixa-me explicar.
İzin ver de sana ne olduğunu açıklayayım.
Deixa-me contar-te o que aconteceu, a sério.
izin ver 244
izin verme 28
izin veriyorum 25
izin ver de 17
izin verir misin 192
izin vermiyorum 20
izin verir misiniz 242
izin verirsen 77
izin verirseniz 214
izin vermem 29
izin verme 28
izin veriyorum 25
izin ver de 17
izin verir misin 192
izin vermiyorum 20
izin verir misiniz 242
izin verirsen 77
izin verirseniz 214
izin vermem 29