English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ I ] / Işınla

Işınla tradutor Português

271 parallel translation
Işınla nötrleştirme yöntemi Yeryüzünde denendi.
Os feixes neutralizadores já foram experimentados na Terra.
Işınlama aracı tamir edilene dek, tüm analitik ekipmanı ışınla.
Assim que o transporte estiver arranjado, forme um grupo de engenharia com equipamento de análise e transporte-os para superfície.
Işınla bizi Scotty.
Teletransporte, Scotty.
Maltz - Işınla şunları.
Activa o feixe, Maltz.
Işınla beni, Scotty.
Scotty, teleporte-me.
Işınla!
Activar!
Işınlama odası,... ışınla.
Transportador... activar.
Işınlama odası 3, patlayıcıya kilitlen ve ışınla.
Sala de transporte três, fixe no explosivo e energize.
Işınla.
Energia.
- Ama ödemesi yapılmadı! - Işınla.
- Mas ainda não me pagaram.
Başları derde girerse, onları hemen yukarı ışınla. Işınlayın.
Se houver algum problema, transporte-os.
- Işınla onları, Scotty!
- Transporte-os, Scotty!
Işınla.
Energizar.
Işınla.
Ativar.
Işınla.
- Transporte.
Işınla.
Activar.
Işınla ama en azından patlamayı ışınlayıcı ara belleğine yönlendirmeye çalış.
Teletransporte-a, mas tente canalizar a explosão pelo amortecedor do transportador.
Işınla.
- Acionar.
Işınla beni, Scotty.
Conta comigo, Scotty.
Işınlayıcıyı üzerine kilitle ve labaratuara ışınla.
Trave no relé de transporte e leve-a para o laboratório
- Işınla beni, Scotty.
- Faz-me subir pelo feixe.
Işınlama Odası 1'deler. Onları dışarı ışınla.
Na sala de transporte um, transporte-os para fora daqui.
Işınla beni, Tanrım.
Leva-me, Deus.
Işınla.
Energizando.
Büroda beni bekleyen yığınla iş var Müdürüm.
Tenho muito trabalho a fazer, comissário.
O kumarbazlara yaptığınla gerçek bir iş adamı gibi davrandın.
Enganaste aqueles jogadores como um verdadeiro negociante.
Kollarınla sardığın zaman boş çuval gibi duruyorsa... o iş bitmiştir dostum.
Quando elas parecem um saco de roupa suja nos braços, está tudo acabado, meu.
Payınla kendine iş kurarsın.
Com a tua parte abrirás o teu próprio negócio.
Bir erkek bir kadınla iş yapmaya kalkacak kadar aptalsa... kadının maskarası olur.
Um homem só é bastante tolo para fazer negócios com uma mulher... ela não deve pensar muito bem dele.
Şimdi oraya gidip arkadaşlarınla tüfekleri alıp buraya döneceksin. Sonra iş yapacağız.
Agora vais subir e trazer as armas dos teus amigos... desces e então fazemos negócio.
İş arkadaşlarınla konuştum.
Estive a falar com os seus sócios.
Git de sarışınla iş pişir!
Vai comer a loira!
İş seyahatini balayınla birleştir.
Juntas uma viagem de negócios com a tua lua de mel.
Maltz. Işınla şunları!
Activa o feixe, Maltz!
Ben mi? Harika bir kadınla görüşüyorum ama iş yüzünden fazla vaktim yok.
Eu ando a sair com uma mulher maravilhosa, mas com o trabalho não tenho muito tempo.
- Işınla.
- Baixe o campo de força.
İş arkadaşlarınla tanışmak istiyorum.
Conhecer os teus amigos do trabalho.
Baskınla olacak iş değil.
Isso já não resulta.
Bazı hükümet görevlileri ve iş adamlarının... bize yaptığı haksızlıklarla ilgili olarak sizinle ve basınla konuşmam için... Bay Ittok ve Kabile Konseyi beni buraya davet etti.
O Conselho Tribal pediu-me para lhes falar das injustiças praticadas contra nós por alguns agentes do governo e grandes empresas.
O kadınla ne iş çevirdiğini söylemezsen çok daha büyük bir sorunun olacak. Ama önce cazibesinin etkisinde kaldığımı açıklığa kavuşturmak istiyorum. Pekala.
Tem problemas maiores, a menos que me diga o que tinha combinado com esta mulher.
Işınla, Bay O'Brien.
Energizar, Sr. O'Brien.
Koruyucu alan aktif. Işınlamaya hazırız. Işınla.
Sim, primeiro a traqueia incha... e justamente quando pensa que vai morrer sufocado...
USTH psikolojik profilini. oluşturmak için dostlarınla, iş arkadaşlarınla, aile üyelerinle derinlemesine mülakatlar yürüteceğim.
Vou fazer entrevistas com os seus amigos, colegas e familiares, para fazer um perfil psicológico para o MHL.
Ama genellikle bu iş, bir erkek ve bir kadınla yapılır.
Mas isso é normalmente com uma mulher e um homem.
Şeyle başlayalım... Ne iş yaptığınla.
Comecemos pelo que fazes.
"neden soyunup iş arkadaşlarınla tanışmıyorsun."
"porque é que não te despes e conheces algumas das pessoas com quem vais trabalhar?"
- Gerçek şu ki, John, büyük hisseli ortaklardan biri olarak, iş arkadaşlarınla çıkman, pek mantıklı değil.
Peço desculpa. Como sócio maioritário, não deverias namorar com empregados.
Hiç bir zaman iş yapmadığınla ilgili dalga geçtim ve canını sıktım
Ando sempre a chatear-te e a fazer piadas sobre tu nunca trabalhares.
İşte yine iş ahlakınla ilgili hava atıyorsun.
Outra vez a exibir as normas de trabalho.
Dudaklarınla yapabileceğin en iyi ikinci iş.
É a segunda melhor coisa que podes fazer com os lábios.
Sokaklarda bu vicdanınla nasıl iş yapabilirsin?
Como podes ser vigarista com tantos pruridos?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]