Jacobs tradutor Português
522 parallel translation
- Jacobs, hava raporunu öğren.
- Jacobs, obtenha-me o boletim meteorológico.
Jacobs, ilk takımı ben alacağım.
Jacobs, eu levo o primeiro pelotão.
Teğmen Jacobs'ın yanındaki adam.
O tipo com o Tenente Jacobs.
Jacobs.
Jacobs.
Ya sen?
E você Jacobs?
Teğmen Jacobs bir grubu alacak.
O Tenente Jacobs leva um grupo.
Jacobs...
Jacobs...
- Teğmen Jacobs'ı bir daha ara.
- Tenta contactar o Tenente Jacobs outra vez.
Teğmen Jacobs ve adamları gelir gelmez, buradan ayrılacağız.
Assim que o Tenente Jacobs e os seus homens cheguem aqui, desaparecemos.
Keşke Jacobs buraya gelse.
Gostava que Jacobs chegasse aqui.
Teğmen Jacobs nerede?
Onde está o Tenente Jacobs?
Ama Jacobs.
Mas Jacobs.
Jacobs nerede?
Onde está Jacobs?
Teğmen Jacobs'ı bulduk efendim.
Encontrámos o Tenente Jacobs, senhor.
Heinze.
Ives... Jacobs...
Eric Jacobs'la aynı yüz hatlarına sahip ama emin değilim.
Bem, ele tem a mesma constituição do Eric Jacobs, mas não tenho certeza.
Suratıyla ilgili bir şey var ve onun Jacob olduğunu söylüyor fakat belki o değildir.
Algo no seu rosto diz-me que é o Jacobs... mas talvez não seja.
Jacobs'u hatırlıyorsun değil mi?
Lembras-te do Jacobs, sim?
Bu Jacobs değil.
Este não é o Jacobs.
Jacobs'u daha geçen ay gördüm.
Vi o Jacobs no mês passado.
Jacobs'la bir kaç yıl önce senin yerinde tanışmıştım.
Conheci o Jacobs há alguns anos na sua casa.
Dr. Jacobs dün gece deliye dönmüştü.
O Dr. Jacobs começou a delirar na noite passada.
Tıp tarihinde, Jacobs'daki şekil bozukluğunun Deemer'ın söylediği kadar hızlı gerçekleşmiş olduğu tek bir vaka bile yok.
Não existe um único caso em toda a história da medicina... onde a deformação desenvolve tão depressa como a do Jacobs.
Fakat Jacobs'u gömmek için neden bu kadar acele ettiğini ve otopsi yapmamı istemediğini bilmek istiyorum.
Mas gostaria de saber porque estava com tanta pressa para enterrar o Jacobs... e porque é que ele não quis que eu o autopsiasse.
Hiç kendine Deemer ve Jacobs'un laboratuarlarında ne üstünde çalıştığını sordun mu?
Já alguma vez te interrogaste sobre o que o Deemer e o Jacobs... trabalhavam no seu laboratório?
Jacobs da aynı alanda uzman.
Jacobs é um crânio na mesma área.
Ne üstünde çalışıyorlarsa bunun Jacobs'un ölmesiyle ilgisi olduğunu mu düşünüyorsun?
Achas que o trabalho deles pode ter ligação com o que matou o Jacobs?
- Jacobs konusunu söylemeyi unuttum.
- Esqueci-me de lhe contar sobre o Jacobs.
Jacobs olayını kazara deyim yerindeyse kağıtlar yatakta yatarken öğrendim.
Eu praticamente estava a deitar-me... quando por acidente, soube do Jacobs.
Bu arada, doktor buradaki dostumuzun Jacobs öldükten sonra seni aramayı hatırlaması kaç saat sürdü?
A propósito, Doc... há quanto tempo estava o Jacobs morto até que o nosso amigo o chamou?
Genişleyen popülasyonlar için besinlerle ilgili görüşlerimi yazmıştım ve Prof. Jacobs yazıyı okuyup bana yaz için iş teklifi yaptı.
Sabe, escrevi um trabalho do aspecto nutricional de populações em expansão... e o Prof. Jacobs leu e ofereceu-me trabalho de verão.
Ayrıca Deemer ve Prof. Jacobs ile birlikte çalışacağım için buna değecek.
E vale a pena se trabalharmos com pessoas como o Deemer e o Prof. Jacobs.
- Eric Jacobs'u ne kadar iyi tanıyorsun?
- Conheceu bem o Eric Jacobs?
Jacobs konusuna geri dönelim.
Vamos voltar ao Jacobs.
Prof. Jacobs asistan olmasını istemiş.
Parece que o Prof. Jacobs pediu um assistente.
Hala Jacobs'un dokusundaki bozulmanın hızı konusunda aklıma takılan şeyler var.
Ainda estou intrigado com a velocidade do desenvolvimento da deformação do Jacobs.
Jacobs işinden sonra hala kararlarıma güveniyor musun?
Ainda acreditas nas minhas teorias depois do "fiasco" Jacobs?
Jacobs ile başlayın, Profesör.
Começou com o Jacobs, Professor.
Jacobs ne zaman kendisine enjekte etti, efendim?
Quando é que o Jacob se injectou, senhor?
Gardiyan Jacobs konuşuyor.
Fala o delegado Jacobs.
Binbaşı Loomis solda, Teğmen Jacobs da sağda.
Temos o Capitão Loomis à esquerda e o Tenente Jacobs à direita.
Cecil Jacobs'un yüzünden unuttum.
Cecil Jacobs fez-me esquecer.
Cecil Jacobs dedi.
Foi o Cecil Jacobs.
İddiaya girerim ihtiyar Cecil Jacobs beni korkutmaya çalışıyor.
Aposto que é o Cecil Jacobs a tentar assustar-me.
Cecil Jacobs koca ıslak bir tavuk.
Cecil Jacobs é um medricas!
Albay Jacobs hazır.
O Coronel Jacobs está a postos.
Mükemmel. Jacobs, Kudüs Plank Yolu'na ilerlesin. Hızlıysa Hampton'ı gırtlağından yakalar.
O Jacobs deve seguir pela estrada de Jerusalém e, se for rápido, apanha o Hampton.
" Sevgili David Jacobs 6 gineye televizyon alabilecekken bandrole niye 64 gine vereyim.
" Querido David Jacobs, East Grinstead, sexta-feira. Porque devo pagar 64 guinéus todos os anos pela licença de televisão, quando posso comprar uma por seis?
Minneapolis'deki Marc Jacobs'dan giyinmek sayılmıyor ama değil mi?
Não conta quando usas Marc Jacob de Minneapolis.
Barın sahibi Bay Jacobs orada.
Só o dono, o Sr. Jacobs.
Jacobs, değil mi?
Jacobs?