Koltuklarım kabardı tradutor Português
72 parallel translation
Koltuklarım kabardı.
Fico encantado.
- Koltuklarım kabardı.
- Fico lisonjeado.
Koltuklarım kabardı.
- Obrigado.
Koltuklarım kabardı, ama bu ukala sosise izin veremem.
Sinto-me lisonjeado, mas não deixem que a idiota fale mal de mim.
Sağ ol, kalsın. Koltuklarım kabardı ama ona geri dönmeli ve evlenmelisin.
É lisonjeador, mas acho que deve voltar.
Koltuklarım kabardı.
A água foi arrefecida a 5ºC.
Koltuklarım kabardı.
Bem, isso é muito lisonjeador.
Koltuklarım kabardı.
Estou lisonjeado.
Bu hizmete karşı koltuklarım kabardı.
Estou lisonjeada pela atenção.
Carver, koltuklarım kabardı, Ama hikayelerinizin uyuştuğunu.. duymak istemez miydin?
Carver, sinto-me lisonjeada, mas por acaso não podia ver se a história combina?
- Koltuklarım kabardı.
- Sinto-me lisonjeado.
Koltuklarım kabardı.
Fico lisonjeado.
Koltuklarım kabardı. - Sadece deri.
Ela sabe sobre vísceras Deixa-me orgulhosa.
Koltuklarım kabardı.
- Porreiro.
Koltuklarım kabardı.
Fico lisonjeada.
Koltuklarım kabardı, ama kendi başınıza başarmanız gerekecek.
É muito lisonjeador, mas terá de fazer isso sozinho.
Koltuklarım kabardı ama sen evlisin!
Sinto-me lisonjeado, mas és casada!
Koltuklarım kabardı.
- Sinto-me lisonjeada.
Evet, koltuklarım kabardı, gerçekten, ama olmaz.
Na verdade, sinto-me lisonjeada, mas não.
- Koltuklarım kabardı.
- Sinto-me honrado.
Koltuklarım kabardı.
Lisonjeia-me.
Bizi yeniden çift olarak tanımlaman çok hoş. Koltuklarım kabardı.
Foi agradável ouvir-te referires-te a nós como um casal, de novo.
Gerçekten koltuklarım kabardı tatlım ama...
Sinto-me lisonjeado, querida.
İlk olarak koltuklarım kabardı.
Certo. Primeiro que tudo, sinto-me elogiado.
Koltuklarım kabardı, tamam mı?
Estou lisonjeado.
Koltuklarım kabardı, cidden.
Sinto-me lisonjeada, a sério.
- Koltuklarım kabardı.
Estou honrada.
William ben... Teklifinle koltuklarım kabardı. Ama... bugün bir şey oldu.
William, eu estou... lisonjeada pela oferta, mas aconteceu uma coisa hoje.
Koltuklarım kabardı. Normalde tavsiye istemek için bana gelmezsin.
Bem, estou... um pouco surpreso.
Art, koltuklarım kabardı.
Credo, Art, sinto-me lisonjeado.
Koltuklarım kabardı ama bunun iyi bir fikir olduğunu gerçekten düşünmüyorum.
Sinto-me lisonjeado, obviamente, mas a sério que não acho que isto seja uma ideia muito boa.
Koltuklarım kabardı.
Está a bajular-me.
- Koltuklarım kabardı.
Sinto-me lisonjeado.
Öyle mi? Yıl sonu balosu içinse kavalyem var zaten ama yine de koltuklarım kabardı.
Se é para o baile da formatura, já tenho par, mas fico lisonjeado.
Koltuklarım kabardı.
Sinto-me lisonjeado.
İnanılmaz derecede koltuklarım kabardı.
Sinto-me lisonjeado. É só que, eu...
O yaştaki bir kızı etkileyebileceğimi düşündüğün için koltuklarım kabardı. Öyle olma bence.
Sinto-me lisonjeado por pensares que ainda sou capaz de deslumbrar uma rapariga daquela idade.
Koltuklarım kabardı.
Estou lisonjeada!
Koltuklarım kabardı.
É muito lisonjeiro!
Koltuklarım kabardı Stace.
Estou lisonjeado, Stace.
Peki, hâlâ benimle takılmak istemenden koltuklarım kabardı.
Sinto-me lisonjeada, por quereres andar comigo.
Koltuklarım kabardı. Sen zoru seversin, her şey iyi olacak.
Sabes engraixar, mas tu és um sobrevivente, vais ficar bem.
- Koltuklarım kabardı.
- Estou lisonjeado, Alicia.
Vay canına. Koltuklarım kabardı.
Estou lisonjeado.
Koltuklarım kabardı.
Sinto-me honrado.
Koltuklarım kabardı.
Sinto-me lisonjeada.
Beni tanıdınız, koltuklarım kabardı.
Você conhece-me, estou lisonjeado.
Koltuklarım kabardı.
Sinto-me muito honrada, mas o Lem...
İlk kez bugün konuşmam istendiğinde koltuklarımın kabardığını ve dehşete düştüğümü itiraf etmeliyim.
Quando me foi pedido para discursar hoje, eu confesso que estava lisonjeada e aterrorizada.
Koltuklarım kabardı, kimsin sen?
Quem é o senhor?
Koltuklarım kabardı.
Estou lisonjeado, és um sobrevivente.