English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ K ] / Korsak

Korsak tradutor Português

147 parallel translation
Sonra bu bıçaklı sarhoş herif, eski ortağım Korsak'tan hızlı koşuyordu.
E, assim, este bêbado, com uma faca, corria mais do que o meu antigo parceiro, Korsak.
Bilmiyorum. Korsak.
Ei, Korsak.
Frost ve Korsak, internette sevgili profilini hazırlamak istedi.
O Frost e o Korsak queriam marcar o teu perfil de namoro.
- Sen hangi üniversiteye gittin Korsak?
Que faculdade frequentaste, Korsak?
Değil mi, Korsak?
Certo, Korsak?
Boşa kürek çekiyorsunuz diyordun, ha, Korsak?
Procurar uma agulha num palheiro, hein, Korsak?
- Cinayet Masası.
Homicídios. É o Korsak.
Ben Korsak. - Korsak, benim.
Ei, Korsak, sou eu.
Bir vurulma olayımız var.
Korsak, temos uma vítima de disparo, está bem?
Korsak, buradan çıkamıyoruz.
Korsak, não estamos a andar.
Korsak ve Frost ile bağlantıya geçmeliyim.
Anda. Tenho que ficar online com o Korsak e com o Frost.
Tamam. Bunu test için Korsak'a götüreceğim.
Vou dar isto ao Korsak.
Pekâlâ bu vesileyle seni Boston Cinayet Masası'ndan Dedektif Korsak'a hiç kimse ile konuşmadan paketi özel olarak ulaştırman için vekil tayin ediyorum.
Está bem, neste momento nomeio-te especificamente para levares esta bala ao Detetive Korsak nos Homicídios de Boston, sem falares com ninguém.
Ne güzel bir fikir Korsak.
Boa ideia, Korsak.
Korsak. Harika.
Korsak.
Korsak tekneye yanaşan bir şey olmadığını söylemişti.
O Korsak disse que não havia nada atracado no barco.
Gidip Frost ve Korsak'a bir şey bulmuşlar mı diye sorar mısın?
Ei, podes perguntar ao Frost e ao Korsak se já conseguiram alguma coisa?
Hey, Korsak...
Ei, Korsak...
İyi misin Korsak?
Korsak, estás bem?
- Korsak binlerce çözdü ama, terfi alamadı.
O Korsak resolveu milhares. Não foi promovido.
Korsak'ın terfi alamamasının bir nedeni var.
O Korsak está sentado naquela mesa por uma razão.
Biliyor musun, sen de Korsak gibisin.
Sabes, continuas na mesma.
- Kes artık Korsak.
Pára com isso, Korsak.
Korsak nerede ki acaba?
Então, onde está o Korsak?
Korsak, olayın üzerinden 40 yıl geçmiş.
Korsak, faz 40 anos.
Vince Korsak.
Vince Korsak.
Korsak.
Korsak.
Korsak bana k.p.ç. diyor.
O Korsak está a chamar-me de PDV.
- Korsak, tatilde olduğunu sanıyordum.
Korsak, pensei que estivesses de férias.
- Aman Tanrım, Korsak?
Meu Deus. Korsak?
O şerefsizi hapse tıkmıştık Korsak.
Korsak, colocámos aquele filho da mãe atrás das grades.
Ben de özür dilerim Korsak.
Eu também lamento, Korsak.
Korsak'ı ara.
Chama o Korsak, está bem?
Korsak, ya ben ya o.
Korsak, é ele ou eu.
Korsak?
Korsak?
Korsak!
Korsak!
- Korsak?
- Korsak?
- Korsak nasıl? - İyi.
- Como está o Korsak?
- Korsak'ı gördün mü?
Viste o Korsak?
Hayır, Korsak, anlamıyor musun?
Não, Korsak, não entendeste?
Korsak sen misin?
Korsak, és tu?
Pekâlâ, beni öldürürsen Korsak seni tutuklar..... o yüzden evimi yabani orkide'ye boyayacaksın.
Bem, o Korsak vai-te prender se me matares, depois vais pintar a minha casa de orquídea?
Hey, Korsak.
Ei, Korsak.
Evet, bu işte çok iyiymiş Korsak.
Ele é muito bom nisso, Korsak.
Erkekler de Korsak.
Homens também, Korsak.
Korsak ve Frost'tan geçmiş olsun hediyesi.
É um presente de melhoras do Korsak e do Frost.
- Korsak, kusura bakma ama,... Sen bahriyeliyken kadın asker yoktu.
Com todo o respeito, não havia mulheres a servir
Komiser Muavini Korsak, kurbanın üzerinde bulduğumuz meni DNA'sıyla bir tane eşleşme var.
Sargento Korsak, houve uma correspondência com o ADN do sémen que encontramos na vítima.
- Korsak.
- Korsak?
- Korsak.
Ei, Korsak.
Hey, Korsak vaftiz baba olmak ister misin?
Ei, Korsak, queres ser padrinho?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]