Kulübe tradutor Português
2,290 parallel translation
Michael, anten... bu kulübe patlamaya ayarlanmış.
Michael, a antena, aquele barracão está pronto para explodir.
Bana bir kulübe mi yapıyorsunuz?
Construir um depósito?
Eh, şurada bir kulübe var.
Há uma cabana ali.
Kızlar, dün gece bir sürü bara, kulübe gittiklerini söylediler.
A Stacy e a Dana disseram que foram a várias discos e bares ontem à noite.
Her sene Erie Gölü'nde bir haftalığına kulübe kiralardık.
Uma semana por ano, numa casa de campo alugada no Lago Eerie.
- Russel Newhoff'u kulübe götüreceğim.
- Vou levar o Russel Newhoff ao clube.
Bir kulübe katıldım.
De um clube a que me juntei.
Hiçbir kulübe olmadığını biliyorum. Hiç çocuk olmadığı kesin.
Sei que não havia cabanas, e muito menos crianças.
Birkaç cumadır kulübe geliyordu.
Esteve aqui nas últimas sextas.
Çok uygunsuz bir davranış olduğunu biliyorum ama ne olursa olsun sana aşık olmuş olacaktım. Hatta o kulübe gidip seni dans ederken görmesem bile.
Sei que foi totalmente descabido e para o bem ou para o mal, provavelmente ter-me-ia apaixonado por ti mesmo que não tivesse ido àquele bar nem te tivesse visto a dançar.
Aslına bakarsan, Mitch, kulübe bir an önce katılmak istiyoruz.
Na verdade, Mitch, gostaríamos de nos juntar ao clube. Os mais rápido possível.
Her neyse, bulabildiğim tek gariplik kulüp üyelerinin, kulübe üye olduktan hemen sonra banka hesaplarında büyük bir artış yaşadıkları.
Então, o que achei estranho foi que muitos membros do clube tiveram aumento no saldo de suas contas após entrarem para o clube.
Buradaki haberlerin hepsi, üyelerin başarıları hakkında ve hepsi de, kulübe katıldıktan sonra gerçekleşmiş.
Veja, todo sucesso dos membros são posteriores à sua entrada no clube.
Bu kulübe girdikten sonra gerçekten de işler düzeliyor gibi.
Meu! Entrar nesse clube significa obter sucesso.
Tamam durun, sen kulübe üye misin Dave?
Esperem lá. Você é membro do clube, Dave?
Böyle elit bir kulübe katıldığına inanamıyorum.
Não acredito que te juntaste a um clube sofisticado.
- Gizli bir kulübe falan mı üyesin?
É membro de algum clube secreto?
Yazın avcılar kulübe yapmak için birbirlerine yardım ediyorlar.
O verão é a estação dos caçadores para se entreajudarem na construção de novas cabanas.
Şimdi üstünü örtmek lazım. Yağmurdan korunması ve kuruması için. Böylece kulübe tuzak sezonunun başına kadar hazır olacak.
Agora, tem de ser coberta para protegê-la da chuva e secar, para que a cabana esteja pronta no início da época de caça.
Bu kulübe de hazır.
Outra cabana pronta.
Eskiden bizim çaldığımız kulübe gelirdi.
Ele ia ao clube onde eu tocava.
Bu gece kulübe gidiyor musun?
- Vais sair hoje à noite?
Bree, seksi gençlerin olduğu seksi bir kulübe gidiyorsun.
Bree, vais a um bar jovem e sensual cheio de gente jovem e sensual. Tens de te vestir a condizer.
Neyse yemekten sonra bir kulübe gideriz diye düşünmüştüm.
Ora bem, pensei que depois de jantar podíamos ir a um bar.
O kulübe hangi akla hizmet gideceklerini söyler misin?
Diz-me por que vão eles regressar a esta discoteca.
Onlar da, o günlerin tüm akşamlarında Fuentes kardeşlerin Mayan kulübe gelip VIP odasını tuttuklarını onayladı.
E eles confirmaram que em cada uma dessas noites, os irmãos Fuentes apareceram na Mayan e se apoderaram da sala VIP.
Yani, uzak bir ihtimal olsa da Fuentes kardeşlerin kulübe gelmesi demek birinin, kafası kesik bir biçimde salonunda yerde yatıyor olması demek olacak.
Então se os irmãos Fuentes aparecerem lá, o que é altamente improvável, quer dizer que alguém está deitado no chão da sua sala de estar sem a cabeça.
Mayan kulübe gitmeden önce bilgi almak istersin diye düşündüm.
Pensei que talvez precisasses de um resumo antes de irmos ao Mayan.
Suçlamalarını düşürmeyi kabul edersek Fuentes kardeşleri kulübe getirebileceğini düşünüyor.
Se concordarmos em retirar as acusações de droga, ela pensa que pode apanhar os irmãos Fuentes na discoteca.
Onu kulübe davet ettin, belki de her şey yolunda gidecekti, ama ne var ki Jimmy ile bir araya gelmeniz belaya yol açıyor.
E convidaste-a para o clube, e isso estaria bem. Mas o problema é que quando tu e o Jimmy se juntam só dá confusão.
Bakın kulübe kimler gelmiş.
Vejam quem se veio divertir.
Dyson, kulübe gitmeden önce neredeymiş, bulabildin mi?
Descobriste onde o Dyson esteve antes de ir ao clube?
- İşten çıktıktan sonra kulübe gittiğini söylediği zamana kadar, arada birkaç saat var.
Foram cerca de duas horas entre o fim do seu turno e supostamente estar no clube.
- Vermont sınırında bir kulübe yanmış ve ölenler olmuş.
Morte e destruição numa cabana qualquer na fronteira entre New Hampshire e Vermont.
Kardeşim Taylor, dün gece bir kulübe gidip yaramazlık yapmış.
Tyler, meu irmão, foi as escondidas a uma boate na noite passada. Ele anda estranho.
O kulübe hangi akla hizmet gideceklerini söyler misin?
Porque voltariam à discoteca?
Hakkındaki suçlamaları düşürmeyi kabul edersek Fuentes kardeşleri kulübe getirebileceğini söylüyor.
Se retirarmos as acusações contra ela, ela acha que consegue atrair os irmãos Fuentes à discoteca.
Mayan kulübe gitmeden önce bilgi almak istersin diye düşündüm.
Olá... Podias querer uma "reunião" antes de irmos à discoteca.
Komiser Batista'nın belirlemiş olduğu Fuentes kardeşlerin arkadaşı Yasmin Aragon yarın akşam Carlos ve Marco'yu Mayan kulübe getireceğini temin etti bize.
Yasmin Aragon, a parceira dos irmãos Fuentes que o sargento Batista identificou, garantiu-nos que trará o Carlos e o Marco ao Mayan amanhã à noite.
Fuentes kardeşleri kulübe girmeden önce gözaltına alacağız.
Detemos os irmãos antes de entrarem na discoteca.
Kalktıktan sonra birkaç kulübe uğramaya ne dersin?
Que tal uma voltinha depois do trabalho?
Kubbeli kulübe.
Um quiosque com uma cúpula.
Prentiss ve Reid, Stephanie Wilson'ın çalıştığı kulübe gidin.
Prentiss e Reid vão ao clube onde a Stephanie Wilson trabalhava.
Kulübe gelmeden önce saldırı planı yapıyorlar, sonra ayrılıp avlarını seçiyorlar.
Fazem um plano de ataque antes de entrarem, e separam-se à procura da presa.
Evet, ulusal ormanda bir kulübe kiralayıp bir diğer aileye ve tuvalete 5 metre mesafede duş alabileceğim ve alışveriş yapabileceğim tipte bir kamp.
Sim, para alugar uma cabana em uma floresta nacional,... a 15 pés longe da próxima família e do WC público, para que possa tomar banho quente e ir fazer compras tipo acampar.
Elimizde kulübe girmeye çalışan yaklaşık iki düzine insan var ama herkesin durumu bu gibi görünüyor.
- Umas duas dúzias, tentando entrar, mas todo mundo olhando para cá.
Dışarıda bir limuzin filosu bekliyor ve bizleri striptiz kulübe götürecek!
Está uma frota de limusinas lá fora Para nos levar... A um clube de strip!
Striptiz kulübe geri dönmem.
Não posso voltar áquele clube de strip!
Evet. Kulübe hemen haber verdim.
Sim, postei lá no nosso clube.
Kulübe gidersen, Vex'in eline düşmüş olursun.
Se vais ao clube do Vex, vais directamente para as suas mãos.
Evet, kulübe hoş geldin.
Bem, bem-vinda ao clube.