Kâle tradutor Português
6 parallel translation
Bazı gazetelerin dedikodu köşelerinde yer aldığı için kâle alınan biri yalnızca.
Apenas se notabilizou pela presença nas colunas de mexericos de um jornal.
Onunla konuştuğunda seni kâle alıyor muydu?
Quando falavam, ele dava importância às coisas?
- Hayır. Kâle alma onları.
Que paspalhão.
- Belli değil efendim ama kâle almamız gereken bir ihtimal bu.
Não é claro, senhor, mas é uma possibilidade que temos de considerar.
Beni kâle alan tek kişi Katherine'di.
A única que se importou comigo foi a Katherine.
Borç almak için ortalıkta koşturup duruyor ama kimse onu kâle almayacaktır.
Eu certifiquei-me disso.