Kârım tradutor Português
405 parallel translation
"Size 10,000 dolar ve Kârımın % 50'sini borçluyum."
"Pagaré $ 10.000 e 50 % % dos lucros."
Çok güzel, ama kârımız ne olacak?
É lindo, mas qual vai ser o nosso lucro?
Önümüzdeki bir yıldan daha kısa bir süre içinde, net kârımızın 45 milyon dolara kadar çıkacağını tahmin ediyorum.
Espero um fluxo de caixa positivo de 45 milhões para todo o complexo, alcançável neste ano fiscal, um ano antes do previsto.
Hey, bu ölümde benim kârım nedir?
E, pai, a mãe não está fantástica?
Yeni açılımla eminiz ki net kârımızı net % 30 arttıracağız.
Com a expansão de visibilidade, estamos confiantes num aumento do nosso valor de mercado - em 30 por cento.
Bütün param bir işe bağlı ve henüz kârımı almış değilim.
Tenho o meu dinheiro investido num negócio.
Görünüşe bakılırsa kârımız yüzde 37 düşmüş.
Parece que os lucros caíram 37 por cento.
Bu halin işini yapmanı engelliyor ve de benim kârımı.
Está a interferir com o seu trabalho e os meus lucros.
Hala kârımızda payı var! - Bu adil mi?
Ainda assim ela recebe os lucros!
Kendi meyvelerimizi kendimiz yetiştirip onları burada işliyoruz ve kârımızın yarısını savaş yetimlerine veriyoruz.
Plantamos os nossos legumes e processamo-los aqui. E damos metade dos lucros aos órfãos de guerra.
Ve şimdi de kârımızı alalım.
E agora para lucrar.
Büyük satışlardan sonraki kârımız, eksi 347 pound.
Típico! Lucro da promoção de vendas menos trezentas e quarenta e sete libras.
Ticari kârıma inanırım.
Acredito na minha percentagem.
Bu yaptığın yanına kâr kalmayacak, anladın mı?
- Não, não te deixo ir. - Já percebeste que não te deixo ir?
Bu deliyi şehrimizde tutmak akıl kârı mı?
Será realmente sábio ter Este cão louco na nossa cidade?
Bu yanımıza kâr kalmaz. Kalır mı?
Nunca conseguiríamos... pois não?
Yani çocukları kaçırabilirler ve bu da yanlarına kâr mı kalır? Nedir bu!
Isto lhes dá o direito de raptar crianças?
Balzac'tan sağladığım kâr çok ufak size faydalı olmak arzum ise çok fazla. Benim için kaçırılmayacak fırsat.
Meu lucro em Balzac é tão pequeno... e meu desejo de agradá-lo tão grande que é um bom negócio para mim.
Buraya nasıl Gestapo gibi girebilirsiniz.... Çünkü bu yaptıklarının yanlarına kâr kalmaması lazım!
Como pode chegar aqui, no meio da noite, como se fosse a Gestapo...
Sonuçta yanlarına kâr kalmayacak mı?
Porque não devemos deixá-los escapar depois do que fizeram. Acha que realmente não escaparão ao final de tudo?
Başlangıç ve kâr payım olarak 100 dolar.
100, para começar por fora e a minha parte dos lucros.
Serbestim, Sadece bana faydası olana bağlıyım, Kâr getiren şeylere, özellikle de büyük kâr getirenlere.
Sou livre, sem obrigações, excepto as que satisfazem os meus interesses... e as que me tragam algum lucro...
Her yıl kârımızı ikiye katlıyoruz.
Duplicamos o lucro a cada ano.
Memnuniyetle duyuruyorum ki 12 milyon dolarlık gider azalması artı 7,5 milyon Alman markı geri ödeme ve 3,75 milyon tercihli hissenin 7,5 milyonluk yönetim yedeğine eklenmesi artı 11.500 liret yükselen harcama marjı ve 10 milyon sterlinlik sermaye yatırımı sayesine firma geçen yıl tam bir şilin kâr etmiştir.
É com prazer que anuncio que devido a um corte nos gastos de 12 milhões de dólares mais um reembolso de sete milhões e meio de marcos alemães e acrescentando as obrigações preferenciais de 3.75 milhões à preferência do director da moeda corrente de 7.5 milhões mais uma subida na margem de consumo de 11.50 liras devido ao aumento de investimento de capital de 10 milhões de libras, esta firma, o ano passado teve um lucro de um xelim.
Servete! Umarım kârınız da iyi olur.
Suponho que o retorno será bom.
Kârın ne kadar olabileceğini bilmiyorum... tam olarak ne kadar harcadığımızı da, fakat olay şu.
Se vai alcançar os custos, ou não. Só sei que está a acontecer.
Kâr payı almak için. Çok fazla almışım, beni söğüşlediler.
Apostei na margem, apostei demasiado e tramaram-me.
Hatta bunu da aşabilir. Kanalımız, bu şirketin bünyesinde bulunan tüm kuruluşlar arasında en fazla kâr eden yer haline gelecektir. Yatırılan sermayenin öngörülen getirisine bağlı olarak bir ittifak olsa da olmasa da kanal kompleksimiz tüm CCA imparatorluğunda aşırı kârlı ve büyük bir merkez haline gelecektir.
Além disso, esta emissora talvez seja o centro de lucro mais significativo, do complexo de comunicações e baseado na taxa projectada de retorno do capital investido e se a fusão for feita o complexo de comunicações talvez se torne o mais importante e mais lucrativo centro,
Galiba 1975 yılında yaptığımız kârın, yılın başında yaptığımız kâra bölünmesi baz alınıyor. Maaşının % 50'sine, yılın başında yaptığımız kârın % 25'i ilave ediliyor ve sözleşmenin bitiş tarihiyle çarpılıyor.
Assim de repente, acho que foi baseado num múltiplo dos ganhos de 1975, num período base, que eu acho que foi de 50 % de salário, mais 25 % do lucro do primeiro ano, multiplicado pela parte não-expirada do contrato.
Eğer kâr bekleyeceksem daha çok işçiye ihtiyacım var.
Se eu quero ter mais lucros vou precisar de mais mãos.
Katlettiklerimiz de yanımıza kâr kalıyor!
Somos assassinos livres!
Gemi ile Bu işi Toptan Yapıyorlar. Ve A dan Z ye Her Adım Başı Her Şeyden Kâr Elde Ediyorlar.
Expedem, importam, vendem por grosso, e recebem os lucros de todos os passos, de A a Z.
Çok yakında kâr etmeye başlayacağız, ama bölünecek, çünkü yanıma şaşılacak kadar yetenek dolu ve bana göz kulak olacak kadar zihnen ve bedenen güçlü birini işe aldım.
Vai começar a dar lucro um destes dias, em parte porque contratei um tipo... de extraordinária competência e de corpo e espírito fortes... para tomar conta dela comigo.
Başarılı olursa, kârını bana ödeyecek ve paramı alacağım.
Se ele for bem sucedido, pagar-me-á os juros... e reembolsar-me-á.
Ya bizim için ne var? Haklısın. Bizi kârına ortak etmeyen bir adam için neden kahvaltı hazırlayacakmışım ki?
Não me recordo do nome dela mas os miúdos chamam-na de "mãe".
Ayrıca çok iyi bir kâr paylaşım paketimiz var.
Também temos uma boa divisão de lucros.
Genelde kazanan takım kâr oranlarını elinde tutar.
E geralmente quem está a ganhar até ultrapassa o placar das apostas.
Bana şık bir çatı katı tasarımı yapmanı istiyorum. Bu işlerde acayip kâr var.
Quero que me consrruas um daqueles apartamenros de luxo.
On beşinde teslim edebiliriz ama işçilere daha fazla para ödemem gerekir ve kâr marjım yarıya düşer.
Delenn não pertence formalmente a este conselho. Embora ela esteja no lugar de Satai Kadroni ela ainda não passou pelo ritual.
Kâr miktarım azalacak.
- Aqui? Perdia a margem de lucro.
- Nasıl? Başka birine satarak mı? - İyi bir kâr elde etmek için mi?
Lá se vão 200 Dinares que não voltarei a ver.
İçinde kâr tahminleri olan bu paketi, Pasadena'daki Pete Porter'a yollamam lazım.
Preciso de enviar este envelope com as projecções de lucro ao Pete Porter em Pasadena.
Quark bizim maaşımızı bahane edip sadece kendi kârını arttırmak için Arınma Ritüeli'ni kullanıyor.
O Quark está a usar o Ritual de Purificação para aumentar os lucros às nossas custas.
Kârını mı?
Os seus lucros.
Yaptığımız yanımıza kâr kalmayacak.
Vamos ser apanhados.
Baer / Grant'in Kâr-Zarar raporu elime geçer geçmez acilen seni ararım.
- Logo que tenha o Relatório e Contas da Baer / Grant, ligo logo para si.
Anladığım kadarıyla onunla yüzleşmekten kaçınma arzunuza rağmen, yaptıklarının yanına kâr kalmasını da istemiyorsunuz, Kendinizi bizim ellerimize bırakın.
Eu pressinto, apesar de querer evitar confrontos que não quer que ele se safe com isto. Ponha-se nas nossas mãos.
- Siz ölümden ve acı çekmeden kâr mı çıkarttınız?
Fez lucro com mortes e sofrimento?
Bu ülkede neler oluyor böyle, yani böyle bir döl emici doktoralı bir gazeteciye kazık atınca yaptıkları yanına kâr mı kalacak?
Mas o que vem a ser isto, neste país, em que um brochista daqueles dá o golpe a um doutor de jornalismo?
Kâr etmiyorum derken yalan mı söylüyordunuz?
Então quando disse que não iria lucrar, estava a mentir?
8 dolarlık ıstakoz aldım ki 80 dolarlık kadar büyütüp kârını yiyebileyim.
Compro uma lagosta de oito dólares, transformo-a numa lagosta de 80 dólares e como os lucros.
karım 448
karıma 23
karımı 36
karımın 27
karım yok 16
karım ve ben 25
karım nerede 56
karım öldü 19
karım mı 39
karıma 23
karımı 36
karımın 27
karım yok 16
karım ve ben 25
karım nerede 56
karım öldü 19
karım mı 39