English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ L ] / Long

Long tradutor Português

1,897 parallel translation
Ben Uzun Sahil.
Daqui fala o "Long Shore".
Uzun Sahil!
Long Shore!
Evet, iki tane Long Island buzlu çay albilir miyiz?
Podes trazer dois Long Island Ice Teas? E rapidinho!
D.A. suçlamaları geri çekmiş, çünkü kurban şikayetinden vaz.... Phillip long.Jersey'de yaşıyor.
O promotor declinou o processo pois a vítima recusou cooperar.
Ünlü oldun Phillip Long, taxici tecavüzcü.
Phillip Long, suposto taxista violador
Long onu Omar'a kadar takip etmiş olmalı, ve orada çıkmasını beklemiş.
O Long deve tê-la seguido até o Omar e, depois esperou até ela sair.
Long cezaya yaklaşıyor. Bu iyi.
- O Long a ser indiciado.
Pablo Neruda der ki ; "Aşk çok kısadır ancak unutması çok uzundur"
- Masculino : "Para amar é curta, esquecendo é long" said Pablo Neruda.
Lions pistinde. Long Beach'te.
- Long Beach.
Çünkü o Long Beach'te ve ben araba kullanmam.
Porque é em Long Beach e eu não conduzo.
- Long Beach'e mi gidiyoruz?
- Vamos a Long Beach?
Yani o, Pasadena'daki sempozyuma gidiyor oldugumuz yalanini sürdürmemi bekliyor ama ayrica uyusturucudan vazgeçirmeye gidiyormus gibi davranmamiz gerekiyor.
Então, ela espera que eu minta sobre um simpósio em Pasadena, quando fingimos ir a uma operação de desintoxicação em Long Beach.
Sheldon'in kuzeni rehabilitasyondan kaçmis. simdi Long Beach'te bir motelde.
Não, o primo Leo do Sheldon fugiu da clínica de desintoxicação e está num Motel 8, em Long Beach.
- Long Beach'e gitmiyoruz.
- Não, não vamos a Long Beach. - Porquê?
Bekle, biz gerçekten Long Beach'e mi gidiyoruz?
Esperem, vamos mesmo a Long Beach?
Sigorta davalarını araştırmak. Ben Dawson ve Stubbs'dan Perry Long'um...
Sou Perry Long e trabalho na Dawson Stubbs...
Long Beach'ten alıp, uçağa bindireceğiz.
Levámo-lo a Long Beach e pusemo-lo num avião.
Deniz Kuvvetleri'ndeydim. Kaliforniya'da, Logn Beach'te, Hornet uçak gemisinde görevliydim.
Eu estava na Marinha, estacionados em uma aeronave transportadora, a Hornet, em Long Beach, Califórnia.
- Güneşte çürüyor... - Oh, Yüce Tanrım! - Çok garip davranıyor.
He failed to admire the shade of long tresses.
Onlardan "Ne kadar zamandır devam ediyor" ı ister misin?
Pede para eles tocarem " How long has this been going on? .
Eminim bunu, Long Feng'e ihanet edip, bana katılmadan önce ona da söylemişsinizdir.
De certeza que foi isso que disseram ao Long Feng antes de se virarem contra ele e juntarem-se a mim.
That the line is ten miles long
Que a fila tem 15 km
Dünya üzerinde bilinen doğal yetişme alanlarından altısı Long Island'da. - Pekâlâ, demek ki Long Island'a gidiyoruz.
Na realidade, seis das doze populações naturais no mundo estão em Long Island.
Kimyasal bir toksine ait kalıntılar da buldum. Long Island'daki bitkiler federal koruma altında.
Encontrei pistas de uma toxina química.
O toksinin bitkilerin yanına sokulması mümkün değil.
Agora, as plantas em Long Island, não estão só em extinção, estão sob protecção Federal. Não há maneira de deixariam uma toxina interferir com o crescimento da planta.
Koruma altındaki bir bitkiyi çalıp Long Island dışında yetiştirmeye kalkmak suç.
Então, é ilegal cultivar esta planta? Bem, alguém teve que roubar uma planta protegida para a cultivar fora de Long Island.
Uzun John Seltzer!
Long John Seltzer! ( gasosa )
Zengin bir kadın sırf aşığına küstüğünden onu okyanusun dibine gönderip, öylece çekip mi gidecek?
Uma mulher rica, com o ego ferido, atira o amante para o fundo do mar de Long Island e nada lhe acontece?
Babamın gerçek ismi Michael Long.
- Que tal "Buster"? O nome verdadeiro do meu pai era Michael Long.
Porno yıldızı gibi.
Mike Long ( comprido )?
Life is a highway, I wanna ride it all night long.
Life is a highway I wanna ride it all night long
If you're going my way I wanna drive you all night long.
If you're going my way I wanna drive you all night long
Life is a highway I wanna ride it all night long..
Life is a highway I wanna ride it all night...
Bana "Long Island Ice Tea" verir misiniz, lütfen.
"Encerveje-me" dos Long Island Iced Teas, s'il vous plaît.
"Long Island Iced Tea" Kanada'da çok daha sertmiş.
Os Long Island Iced Teas são muito mais fortes no Canadá.
Bunlardan ikisi Quinn'in olduğu Long Khanh bölgesindeymiş.
Deste número, dois foram na província de Long Khanh onde Quinn estava colocado.
Onun yerine Long Island otoyoluyla doğuya, Hamptons'a gelirler.
"Em vez disso, apanham a auto-estrada de Long Island" "e vão para Este, para Hamptons."
Evet, Long Island'ta General Washington'un komutası altında hizmet etme şerefine nail oldum.
Sim, tive a honra de servir sob as ordens do General Washington em Long Island.
Albay Smith Long Island'da benim komutam altındaydı.
O Coronel Smith esteve sob o meu comando em Long Island.
Evet, yakaladığımız yaşlı adamda.32'lik uzun namlulu Colt vardı.
Sim, o velho que prendemos tinha uma.32 Long Colt.
Üç yıldır Long Island'da yaşıyor.
Ele tem estado a viver em Long Island durante os últimos três anos.
Üçüncü, Savery, Teddy Born'a karşı.
Terceiro : Safety contra Devon Long Quarto :
Ne derler bilirsin, Long Island'ın neresinde olursan ol treni her zaman duyabilirsin.
Sabes, diz-se que não importa em que parte de Long Island se está, consegue-se sempre ouvir o comboio.
Bay Long'un avukatı baş şahidin şöhret peşinde birisi olduğunu söyledi.
O advogado do Sr. Long acusou a testemunha de querer publicidade.
Dinle, Long üzerine yoğunlaşmamız gerek.
- Temos um mandado para o Long.
Long Beach'e gidiyoruz demek.
- Então, vamos a Long Beach?
Hep Long Beach'e gitmek istemisimdir.
Sempre quis ir a Long Beach.
Uzun saçların gölgesinde, onlara hayran olmayı başaramamış. - Güneşte çürüyor. - Oh, Yüce Tanrım!
He failed to admire the shade of long tresses.
Çeviri : kojiro
Supernatural S03E14 - Long Distance Call -
Hayır.
Por isso, vamos para Long Island.
O, Long Island'lı dostum.
Ela é de Long Island.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]