Marissa tradutor Português
1,388 parallel translation
Marissa'yı almam lazım.
- Vou buscar a Marissa.
Marissa randevuda gibi, ve bu akşam çok yalnızım, yani...
A Marissa veio acompanhada e eu estou sozinha. Portanto...
Hayır, Marissa konserde.
Não, a Marissa foi a um concerto.
O Marissa'nın arkadaşı.
É amigo da Marissa.
- Marissa.
Marissa.
Marissa'yla son konuştuğumda, bizim yanımıza taşınmayı planlıyordu.
A última vez que falei com a Marissa, ela ia viver connosco.
Marissa, seni salak!
- A Marissa, burro.
Ryan ve Marissa ne olacak?
- Que acontecerá ao Ryan e à Marissa?
Çünkü, gâliba Ryan henüz Marissa'ya bile söylemedi.
Acho que nem o Ryan disse à Marissa ainda.
Ona geri basmasını söylemen gerek! Bu Marissa'nın mektubu.
Isso é a carta que roubaste do cacifo da Marissa?
Sen ve Marissa, birlikte olmamanız gerekiyor.
Não deviam estar juntos.
Tam suratıma, benim gitmemi istediğini böylece Marissa'yı elde edeceğini söyledi.
Ele disse que me queria longe para poder conquistar a Marissa.
Artık Marissa sadece ona kaldı.
Tem a Marissa só para ele, agora.
Luke, Marissa'yı bizimle birlikte Mammoth'a gelmesi için iknâ etmelisin.
Luke, ajuda-me a convencer a Marissa a vir para Mammoth connosco.
Bu Marissa'nın vermesi gereken bir karar değil mi?
- Mas isso não é com a Marissa?
- Luke, yapma!
- Marissa...
- Hayır, Marissa. Ben gitmeliyim.
- É melhor ir-me embora.
Ayrıca, Marissa Oliver ile birlikte. Ve benim de... geçirecek tüm bir öğleden sonram var...
Além disso, agora, a Marissa tem o Oliver e eu tenho a tarde toda livre.
Marissa ile buluşacağım.
- Vim encontrar-me com a Marissa.
Ben sana inanıyorum. Ryan, Marissa büyük bir kız.
Ryan, a Marissa já é crescidinha.
Galiba, Marissa ile bir süredir konuşmuyorsunuz.
Parece que não fala com a Marissa há algum tempo.
Bakın konu Marissa olunca iyi anlaşamadığımızı biliyorum. Ama sizden ricâm, Iütfen onu Oliver denen çocuktan uzak tutun.
Olhe, eu sei que não estamos de acordo em relação à Marissa, mas peço-lhe, por favor, que a mantenha afastada desse tal Oliver.
Bugün Marissa'yı, Oliver'la beraber okuldan çıkarken gördüm.
Vi a Marissa sair da escola com o Oliver, hoje.
Marissa, içeri.
Marissa, para dentro.
Marissa, beni dinlemelisin.
- Tens de me ouvir. Não existe nenhuma Natalie Bishop.
Sana yardım etmeye çalışıyorum, Marissa.
Estou a tentar ajudar-te, Marissa.
- Marissa...
- Marissa...
Bu haftasonunu Marissa'yla geçirecektim. Ama bu olmadı.
A Marissa era para ficar comigo no fim-de-semana, mas não ficou.
Marissa'nın eşyalarını getireyim.
Vou buscar as coisas da Marissa.
Söylemem gerek, Marissa ile hâla arkadaş olmanız beni etkiledi.
Devo dizer que estou impressionada por tu e a Marissa ainda serem amigos.
Marissa bekliyor.
A Marissa está à espera.
Merhaba, ben Marissa Cooper.
Olá, eu sou a Marissa Cooper.
Eski sevgilin falan yok, değil mi? Marissa, açıklayabilirim.
- Não há ex-namorada, pois não?
- Gâliba Marissa'nın başı belâda. İyi olduğundan emin olmalıyım.
- Acho que a Marissa está em apuros.
Arkadaş mı Marissa?
Amigos, Marissa? !
Hayır, hayır. Marissa?
Não, não.
Marissa!
Marissa!
Bu doğru, bunu yaparsan, bana değil, Marissa'ya zarar vereceksin seni önemseyen tek kişiye.
É isso mesmo, se fizeres isso, não me magoas. Magoas a Marissa, a única pessoa que se preocupa contigo.
Marissa iyiymiş.
A Marissa está bem.
- Marissa'nın iyi olduğunu söylemek için.
- Para lhe dizer que a Marissa está bem.
Marissa'nın iyi olmadığını bilmiyordu ki.
- Ela não sabe que ela não está bem.
Peki sen Marissa'ya bir şey söyledin mi?
Foi isso que disseste à Marissa?
Marissa'ya aşk mektubu mu yazıyorsun?
Carta de amor para a Marissa?
Ve sonra seni ve Marissa'yı gördüm.
Depois, vi-te com a Marissa.
Marissa var.
Há a Marissa.
Marissa, çok güzel görünüyorsun.
- Marissa.
Marissa'nın bundan haberi var mı?
A Marissa sabe deste encontro?
Galiba, Marissa ile bir süredir konuşmuyorsunuz.
Parece que não falas com a Marissa há algum tempo.
Bu doğru.
Pode perguntar à Marissa.
- Gitmem gerek.
- Marissa, eu posso explicar. - Tenho de ir.
Marissa?
- O que se passa?