Met tradutor Português
513 parallel translation
Met cezirde açılacağız.
Partimos com a maré.
Ve şimdi bizi orada bekliyorlar.
E nos esperam agorinha no "Met"
I met a certain someone who Makes me feel that way And ever since I met her I'm a-singing in the saddle Skedaddle doodle-daddle all day
Encontrei um certo alguém que que me faz sentir deste jeito e desde então que a conheci estou cantando na sela mandando doodle-daddle todo o dia ele viu meu pai e o pai disse, "senhor vendo e pensando em quê?"
She's sweeter than all the girls and l met quite a few
Ela é mais doce que todas as garotas e eu conheci algumas
Et met kalmadı.
Já não há carne.
# # I've met so many men
# # Conheci tantos outros homens
Caruso, Met'te Pagliacci'yi söylerken Arturo Toscanini orkestrayı yönetiyordu.
Caruso cantava "I Pagliacci" na Met, e Toscanini dirigia a orquestra.
Pavarotti'yi "Ernani" de izlemiştik.
Vimos o Pavarotti em Ernani no Met, e eu chorei.
Metropolitan'da özel bir locam var.
Tenho camarote privado no Met.
Metropolitan'daki Caravaggio sergisine gittik.
Fomos à exposição do Caravaggio no Met.
Babam götürmüştü.
O meu pai levou-me ao antigo Met.
OPERA
MET
- Benimle Me te buluş.
- Encontramo-nos no Met.
- Met nerede?
- Onde é o Met?
- Me emi gidiyorsun?
- Vai ao Met?
Bizi geçen hafta bir Met maçına götürdü.
Ele levou-nos a todos a um jogo dos Met na semana passada.
- Hep birlikte maça mı gittiniz?
- Foram a um jogo dos Met juntos?
New York'a gitmem gerek. Met maçına biletlerim var.
Tenho bilhetes para o "Met".
# Keşke hiç tanımasaydım seni
# I wake up feelin'sorry I met you
Lincoln Merkezi, Alice Tully binası, the Met.
O Centro Lincoln! Alice Tully Hall.
Ne bekliyorsun, lavman seti mi yoksa met mi?
Do que estás à espera : da maré alta?
Metrix de nedir?
Que é uma MET-Rx?
"Ay ışığıyla karşılanacağım, gururlu Titania."
"lll met by moonlight, proud Titania."
Henri Met de Bles yapmış. 16. yüzyıl.
Isto foi pintado por Herri Met de Bles, no séc.
- Remember when we met?
- Onde nos conhecemos?
120 kişi met-cezir dalgasında öldü. Kuala La-la- - "
120 mortos... num maremoto em Kuala...
- Evet. Herneyse, patronunun Mets sahasında bir yeri varmış ve eşiyle onu Kuğu Gölü'ne davet etmiş.
O patrão dele tem um camarote no Met e convidou-o para ver o Lago dos Cisnes, com ele e a esposa.
- Mets'in sahasında Kuğu Gölü!
Pelo Lago dos Cisnes, no Met.
Met'deki tarihi giysiler sergisine iki biletim var.
Porque tenho um bilhete a mais para a exposição de vestuário histórico, no Met.
Çünkü onu yarın öğle yemeğine ve Met'e çağıracağım.
Porque quero convidá-la para almoçar e ir amanhã ao Met.
O bahse giren içindeki çocuk muydu Joey? Küçük Joey'nin yatağının üzerinde Met'in posteri asılı.
Foi a criança dentro de ti que apostou, o Joeyzinho que ainda tem um poster dos Met.
Metrix ister misin?
Queres um MET-Rx?
İlk harfi yani "alef" i silerek, böylece "emet" "met" halini alır, ki bu da "ölü" anlamına gelir.
Ao apagar a primeira letra, alef, "emet" torna-se "met", que quer dizer "morto".
They had not met anyone like you.
Nunca conheceram ninguem como voce antes.
Goya sergisinin açılışında Met'i gördüm.
Vi que o Met vai abrir uma nova exposição de Goya.
Konuşan, Savaş Kuşundan T'Met, Prometheus'u arıyor.
Aqui é a nave de guerra T'Met chamando a Prometheus.
Sizi çok met ediyorlar, Bay Welles.
O senhor foi-nos muito bem recomendado, Sr. Welles.
Met-Rx'i alın.
Usa MetRx.
Bu ay ki dekorasyon dergisinde yayınlanacak. Mutlaka bakın.
Deveria ver a exposição de fotos das ruínas de Agrigento no Met.
Muhteşem Met'leri mi?
Os Amazings Mets?
Şimdi sana anlatıyorum. Altıncı vuruşların sonunda Met'ler üç sayı geride olacak ve Cleon Jones vurmaya gelecek.
E se eu te disser que, na segunda parte da 6a entrada, os Mets estão a perder por 3 a 0?
Met'ler beşe üç kazanacaklar.
Os Mets vão ganhar por 5 a 3.
Met ya da Whitney'de süper bir meyve resmi gördüm. Soykırım'la ilgili filan olmalı.
Vi um belíssimo quadro de fruta no Met ou no Whitney, ou se calhar no Museu do Holocausto.
Harry Sally'ye Rastladığında.
When Harry Met Sally.
Metropolitan Müzesi'ne gitmeyi çok istiyordu.
Estava ansiosa por ir ao Met.
Los Angeles'ta küçük bir ilişki tamamdı ama Bay Penis'i Met'teki bir galada herkese tanıştırmak başka bir şeydi.
Uma coisa é ter um caso em LA, outra bem diferente é apresentar o Mr. Pénis Artificial a todos numa gala do Met.
Marmelat'a eski New Orleans'da yolda rastladı.
" He met Marmalade down in old New Orleans,
" Seninle tanıştığım zaman, öldüğümü sandım
"When I met you, I thought I would die"
Metrix ister misin?
Queres uma MET-Rx?
Çalıştığım şirket, Met'in maçlarına sezonluk bilet aldı.
A minha companhia tem entradas para a temporada do "Met".
Bir doktor, şekerim.
Tudo isto deve ter vindo de um almoço de caridade do Met.