Meşgul tradutor Português
7,630 parallel translation
Savaş başladığından beri başka şeylerle meşgul oluyor.
Desde o início da guerra que ele é um homem ocupado.
Meşgul. Gerçek bir erkeğe muamele çekiyor.
Ela está ocupada com uma pila a sério de um preto.
Çünkü bankalar, bu tahvilleri satmak için uçuk ücretler almakla çok meşgul.
Porque os bancos estão ocupados a receber comissões obscenas para vender essas obrigações.
Göz doktorum her zaman meşgul.
O meu oftalmologista está sempre cheio.
Danique aşırı meşgul. Seninle görüşmeyi kabul ettiğine şaşırdım doğrusu.
A Danique anda tão ocupada que até me admira ter aceitado receber-te.
Bizim savaş muhabiri o Yorumlarınız için kullanılamıyor diyor O çok meşgul olduğu için diğer tüm savaşları kapsayan Sadece hiç bir nedenden dolayı dışarı kırık olması.
O nosso correspondente de guerra não está disponível para comentar, por estar ocupadíssimo a cobrir todas as guerras que acabam de surgir sem qualquer razão.
Her zamanki gibi meşgul.
Sim. Na mesma... ocupado.
Ona sahip olmak bir bayanı meşgul eder, değil mi?
Geri-la mantém uma mulher ocupada, certo?
Bir boru olan Evet Meşgul.
Sim. Ocupada a levar um cano.
Porter davasından sonra mesaj merkezi haftalarca meşgul oldu.
A seguir a termos publicado o caso Porter, o centro de mensagens ficou entupido durante semanas.
- Telefonda. Bu yeni iş meselesi onu çok meşgul ediyor.
Esses investidores estão a deixá-lo ocupado.
Johnny,.. ... kızları meşgul etmeyi bırak da buraya gel.
Johnny, deixa de chatear essa raparigas e anda cá.
Bay Bishop çok meşgul bir adamdır.
O Sr. Bishop é um homem muito ocupado.
- Ne de olsa baban meşgul bir adam.
- O teu pai é um homem ocupado.
- Onları götürüp biraz meşgul edeyim.
- Vou com elas para as ocupar.
Şu an meşgul.
Bem, ele está ocupado.
Onun bu kadar meşgul olması da senin açından çok zordur.
Deve ser difícil para ti tê-lo assim tão preocupado.
Zum özelliği bozuk ve kimseyi meşgul etmek istemem ama bir ricam olacak.
Eu sei que o zoom está avariado, não quero roubar-lhe ninguém, mas preciso de um favor.
Bu arada eminim ki C hepinizi meşgul tutacaktır.
Entretanto, estou certo de que o C vos manterá a todos ocupados.
Meşgul olduğuna eminim ama mektupların yüzlerce sayfa bile olsa yine de annen için yeterince uzun olmaz.
"Sei que estás muito ocupada, mas mesmo que as tuas cartas tivessem 200 páginas, " não seriam suficientemente longas para a tua mãe.
Beni meşgul ediyor.
Mantem-me ocupado.
Meşgul olmalılar... yoksa bir araya gelişinizi kaçırmak istemezlerdi.
Devem estar muito ocupadas, pois detestariam perder a ocasião de vos verjuntos.
Kaptan, onu meşgul edebilir misin?
Capitão, podes mantê-Io ocupado?
Bay Wran şu anda çok meşgul.
O Sr. Wran está muito ocupado de momento.
Çok önemli ve meşgul birisiniz.
Você é um homem muito importante e muito ocupado.
Meşgul birisiniz. Arabuluculuğu düşünün bence.
Incito-o a considerar a mediação.
Sadece alacağı yeni paltoyla veya yeni kayak takımıyla meşgul olan biriyle birlikte olmak veya öyle birine ilgi göstermek istemediğimi hissediyordum, yani... Ne bileyim, hangi restoranda yemek yiyeceğini düşünen.
Eu sentia que não queria apenas estar com alguém, ou interessar-me por alguém que só se preocupasse com o novo casaco que ia comprar ou o novo par de esquis, e a que restaurante iria comer.
Sanırım meşgul veya öyle bir şey olduğunu söyledi.
Acho que ela disse que está muito ocupada ou assim.
Hatlar meşgul mü?
As linhas estão ocupadas?
Sen büyüyünceye kadar babanı meşgul edecek yeterince ağaç var.
Há árvores para manter o papá ocupado até que sejas adulto.
Onun oldukça.. meşgul olduğuna eminim, açılış gecesi neticede.
Tenho a certeza que estará muito... ocupado, é a noite de abertura.
Belki o kadar da meşgul değildir.
Talvez não tão atarefado.
Hayat bizim için meşgul ve mutlu geçiyordu.
Tinhamos uma vida ocupada e feliz.
Meşgul oluyorduk böyle şeylerle.
Isso dá-nos algo para fazer.
Çok fazla meşgul olduğunu biliyorum. Ama kayıtlarımı dinlemeye fırsatın oldu mu?
Ei, sei que está super ocupado, mas por acaso já ouviu as demos?
- Gerçekten meşgul değilsin.
Não estás realmente ocupada.
Şu gerçeği hatırla, her zaman meşgul olan... ve gerçekten bir işi olmayan tek varlık insandır.
Lembra-te desta verdade, são só as pessoas que não têm empregos e não têm nada que fazer, que estão sempre ocupadas à brava.
Her zaman çok meşgul müdür?
Está sempre assim tão ocupado?
- O çok meşgul.
Ela é muito ocupada.
Ayrıca Una da çok meşgul.
E além disso, a Una está inundada.
Fakat, annenin meşgul olması ve seninde gözetim altında olman gerektiği göz önüne alındığında. Mahkeme bu koşullara bağlı olarak oluşabilecek olumsuzluğu kabul edemez.
Mas com a falta de tempo da sua mãe e atendendo que ainda é menor e precisa de acompanhamento, este tribunal não pode correr o risco de você faltar ás consultas.
Meşgul müsün?
Está ocupada?
Hayır, hiç meşgul değilim.
Não, não estou ocupada.
İngiliz'i meşgul et, ben dikkat dağıtacağım.
Mantém o inglês ocupado. Vou criar uma distracção.
Nijeryalı kız öğrencilerin kaçırılması hala ulusal gündemi meşgul ediyor.
O rapto das raparigas Nigerianas continua a dominar as conversas nacionais.
Adamların onun nasıl iş yaptığını söylemek için etek tıraşı olmakla çok meşgul sanırım.
E aqui os seus rapazes passaram tanto tempo a depilarem-se que não lhe contaram como ele faz negócios.
- Çok meşgul olduğunuzu biliyorum.
Sei que está bastante ocupado.
Woody Allen normalde hep başka şeylerle meşgul olurdu.
E o Woody Allen, normalmente, estava preocupado com outras coisas, mas estava a ouvir-nos.
O meşgul, yuvarlanma zamanın gelmiş.
Ele vai estar ocupado e tu vais sair.
Meşgul olman gerekmiyor muydu senin?
Suspeito que estejas ocupado.
Ah, aslında aslında şu an çok meşgul, ve doğru zamanı bekliyorum. Sonra söylerim.
Foi apenas...
meşgulüm 281
meşguldüm 69
meşgulsün 16
meşgul müsün 55
meşgulüz 22
meşgul mü 20
meşgul olduğumu görmüyor musun 21
meşguldüm 69
meşgulsün 16
meşgul müsün 55
meşgulüz 22
meşgul mü 20
meşgul olduğumu görmüyor musun 21