Minnettarım tradutor Português
5,394 parallel translation
Sana minnettarım.
Estou grata por isso.
Minnettarım.
Agradeço.
Biliyorum, gerçekten minnettarım.
- Eu sei, e na verdade estimo isso.
Size minnettarım.
Fico agradecida.
- Buna minnettarım da.
- Eu agradeço.
- Gerçekten minnettarım, Louis. - İyi.
- Agradeço muito, Louis.
Minnettarım.
Devo-te isto.
Minnettarım kardeşim.
Devo-te isto, irmão.
Ben yapamadım o sizin için yaptığı Biliyorsun, ben her şey için ona çok minnettarım.
Estou-lhe muito agradecida por tudo o que ele fez por ti, quando eu não pude fazer.
Sığınak sunduğun için minnettarım Ruth.
Agradeço o acolhimento, Ruth.
Minnettarım. Gerçekten.
Eu agradeço, de verdade.
Benim için yaptığınız herşeye minnettarım, ama babamla tekrar konuşmalıyım.
Eu agradeço tudo o que têm feito por mim, mas eu preciso entrar em contacto com o meu pai novamente.
- Gerçekten de minnettarım.
- Fico muito agradecida.
Minnettarım. Gerçekten.
Fico comovido.
Bay Carson, çok minnettarım gerçekten.
Sr. Carson, fico muito agradecida, a sério,
Kurtardığın için minnettarım.
Agradeço o salvamento.
Nankörlük etmek istemem çünkü çok minnettarım...
Não quero parecer ingrata, porque estou imensamente grata, mas quem é você?
O da vicdanımı sızlatmadığı için minnettarım açıkcası.
Acredita, sou grata por ele não pesar na minha consciência.
Fikirlerinle bana geldiğin için minnettarım.
Agradeço que me dês a tua opinião.
Arkadaşlığın için minnettarım Loretta.
Valorizo a tua opinião, Loretta.
Teklif için minnettarım.
Aprecio a oferta. A sério.
buna minnettarım.
Eu agradeço.
- Minnettarım.
Muito obrigado.
Minnettarım.
Estou muito agradecido.
Bak minnettarım ama öldürülmek kadar iştahımı kaçıran bir şey yok.
Agradeço. Mas, nada me tira tanto o apetite como ser assassinado.
Ona iyi bir hayat verdin Jack. Bunun için minnettarım.
Deste-lhe uma boa vida, Jack, e por isso estou-te grato.
İyiliğiniz için minnettarım.
Agradeço-lhe o favor.
- Ülkenize hizmet ettiğiniz için size minnettarım. - Teşekkürler.
Muito obrigado pelo serviço prestado ao país.
Yardımına minnettarım ama kalmak zorunda değilsin.
Olha, agradeço a ajuda, mas, não precisavas de ficar. Estás a brincar?
Hayır, hayır Duke, lütfen. Elinden geleni yaptın, sana minnettarım.
Não, não, não, Duke, por favor, fizeste o possível e eu agradeço, certo?
Bana yardım ettiğiniz için minnettarım.
Agradeço a vossa ajuda. A sério.
Çok minnettarım.
Eu estou muito grato.
- Minnettarım.
- Obrigado.
Sebep ne olursa olsun, minnettarım.
Seja qual for a razão, fico grato.
Minnettarım. Peki, artık kış geldi. Ve 2014'te cinsel farkındalık için son şansımızı kaçırmayacağımıza yemin ediyorum.
O inverno chegou e eu prometo que não vamos perder a última oportunidade de realização sexual em 2014.
John, Anthony ve benim için aldığın risk için gerçekten minnettarım. Anthony mi?
John, eu estimo o risco que estás a assumir pelo Anthony e por mim.
Bakın teğmen bunun olabileceğini biliyorum ve endişeniz için de minnettarım ama iyiyim ben.
Ouça, Tenente, sei que isso pode acontecer, e agradeço a sua preocupação, mas... Eu estou bem.
Seni uyarmıştım. Yaptıkları için minnettarım ama bu şeyleri akademide çoktan öğrendiğimi anlamadığını düşünüyorum.
- Eu agradeço o que ele está a fazer, mas não acho que ele compreenda que eu já passei pela academia.
Ama dürüst davrandığın için de minnettarım.
Mas ainda bem que foste sincero.
Biliyorum, biliyorum benim için yaptıklarınızdan dolayı ikinize de minnettarım ama hayatım tehlikede.
- Eu sei, eu sei. Agradeço o que estão a fazer por mim, mas... é a minha vida que está em jogo.
Geri dönüp bizi kurtardığın için sana minnettarım.
Agradeço por voltares por nós.
Yine yaparım ne sana, ne de Thomas C. Durant'a minnettar olmadan.
Fá-lo-ei novamente. E não será graças a si ou ao Thomas C. Durant.
Bunun için sana her zaman minnettar olacağım, Lourdes. Lexi, haklısın.
Vou estar sempre grata a ti, Lourdes.
Minnettar olmadığımı düşünme.
Não penses que não estou agradecido.
Çok minnettarım.
Estou muito grato.
Minnettar mıydın?
E ficou grata?
Damadım Bay Branson, sizlere minnettar olduğunu belirtti.
O meu genro, o Sr. Branson, pediu pela vossa gratidão para comigo.
Bizim tarafımızı tuttuğunuz için minnettarız.
Obrigado por se opor por nós.
Bunun için ona minnettar kalacağım.
Estar-lhe-ei sempre grata por isso.
Eminim takım sana minnettar kalmıştır.
Estou certo que a equipa te ficou muito agradecida.
Sağ ol Ellie, minnettarım.
Obrigado, Ellie, agradeço.