Monte carlo tradutor Português
256 parallel translation
O gece Monte Carlo dans salonunda.
Aquela noite, no saloon Monte Carlo.
Monte Carlo.
Monte Carlo.
Monte Carlo'ya bir daha asla mevsim dışı gelmeyeceğim.
Nunca mais virei a Monte Carlo fora de estação.
Burada size rastlamak ne hoş tam da burada, Monte'de, hiç eski dost bulamadığımdan yakınmaya başlıyorken.
Foi bom encontrá-lo aqui. Estava a perder a esperança de encontrar um velho amigo aqui em Monte Carlo.
Monte Carlo hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
O que achas de Monte Carlo?
Birçok kız, Monte'yi görme şansını elde etmek için canını bile verirdi.
A maioria das miúdas daria os olhos para ver Monte Carlo.
Sen geçmişi bana, Monte Carlo'nun parlak ışıklarından çok daha fazla unutturuyorsun.
Tem apagado o passado de mim mais que todas as brilhantes luzes de Monte Carlo.
Beni ilk gördüğün o Monte Carlo'daki uçurumu hatırlıyor musun?
Lembra daquele penhasco onde você me viu em Monte Carlo?
Monte Carlo'dan bir mektuba ne dersiniz efendim?
Então, aceitaria uma carta de Monte Carlo, senhor?
Ve Napoli, ve Capri, ve Monte Carlo, ve Nice.
E Nápoles, e Capri, e Monte Carlo, e Nice.
- O mu? Manto Carlo kumarhanelerine bile yeter.
Mais que o Cassino de Monte Carlo.
Daha önceden Monte Carlo'ya gelmiş miydiniz hanımefendi?
Já tinha visitado a Monte Carlo, Mademoiselle?
Monte Carlo'daki sezonun bitmesine 2 ay var.
Ainda temos dois meses de temporada em Monte Carlo.
Kırmızı Ayakkabılar, Lermontov Bale grubu tarafından sahnelendiği Monte Carlo'da büyük bir başarı kazanmıştı. Ama bu ülkede henüz sahnelenmedi.
"Os Sapatos Vermelhos" foi um grande sucesso em Monte Carlo... no ano passado, com o ballet Lermontov... mas ainda não foi apresentado neste país.
Bu son gezide, onu Monte Carlo'da otelinde gördüm.
Nesta última viagem, vi-a, em Monte Carlo, no hotel.
Monte Carlo'lu musunuz?
Vem de Monte Carlo?
Monte Carlo'da biriyle randevum vardi.
Tinha marcado encontro com um tipo em Monte Carlo.
"Bayan Forbes Alexbridge. Monte Carlo yakınında ev hazırlığı."
"Sra, Forbes Alexbridge, A montar casa perto de Monte Carlo,"
Ben Monte Carlo'da kumarhaneyi iflas ettiren adamım
Sou o homem que levou a banca à glória em Monte Carlo...
Başka bir yol mu biliyorsun? Gümrükten kaçak geçirdin, öyle mi prenses?
Vi o Franz uns anos depois, em Monte Carlo.
Odile'in bahsettiği Monte Carlo'dan mı Moskova'dan mı ne gelen adam.
É aquele de quem a Odile falou. O gajo de Montecarlo ou Moscovo, já não me lembro.
Normandiya'da bir şato, Riviera'da bir villa Monte Carlo'da özel yatı olan, buraların en seçkin bekarı.
Tem um castelo na Normandia, uma vila na Riviera... Um iate em Monte Carlo... O solteiro mais cobiçado...
17 ve 18. haftalar para kazanma çabasıyla Monte Carlo'daki kumarhanede geçti. Haftada 5000 dolarlık sözleşmeden aldığım paraları dostum, Alexander Meyerheim'a geri verip senaryodan kurtulmak istiyordum.
Nas semanas 17 e 18 estive no casino de Monte Carlo, a tentar, insensatamente, ganhar dinheiro suficiente para comprar o meu contrato, que vale $ 5.000 á semana, ao meu amigo, empregador e patrono, Sr. Alexander Meyerheim,
Monte Carlo'da televizyon programları yapıyor sanıyordum.
Pensei que fazia emissões para a TV. de Montecarlo?
O parayla neler yapabilirdik hiç düşünmedin mi? Chicago, Las Vegas, Monte Carlo...
Sabes o que podíamos ter feito com aquele dinheiro... podíamos ter ido a Chicago, a Las Vegas, a Montecarlo.
Çifte Dünya Şampiyonu, virajlı Monako caddelerinin ustası. Buradaki yarışı üç kez kazandı.
Duas vezes Campeão do Mundo, um grande mestre destas sinuosas ruas de Monte Carlo ele já venceu este Grande Prémio por três vezes.
Monte Carlo'yu bir düşünün, pistin karakteristiği gereği yarış boyunca 2600 kez vites değiştirirsiniz.
Recordemos que em MonteCarlo, devido à natureza do circuito muda-se de velocidade mais de 2.600 vezes durante toda a corrida.
Dar Monte Carlo caddelerinde geçiş yapmak için gerçekten çok az fırsat var.
Há muito pouco espeaço para passar nestas ruas estreitas de Monte Carlo.
Bu, Monte Carlo'da sorunlar çıkarabilir.
Isso pode ser complicado, em Monte Carlo.
Mayıs ayında Monte Carlo'daki kazasının ardından yarın yapılacak olan Zandvoort'taki Hollanda Grand Prix'si ilk yarışı olacak.
O Grande Prémio da Holanda, aqui em Zandvoort amanhã, será a sua primeira corrida desde o seu acidente, em Maio, em Monte Carlo.
İşte Monte Carlo'daki kazanın ardından iyileşme süreci devam eden son üç yarışın galibi Scott Stoddard. Şampiyonanın bitmesine iki yarış kala liderliği elinde bulunduruyor.
E aqui, o vencedor dos últimos três Grandes Prémios, Scott Stoddard que continua a recuperar dos ferimentos de Monte Carlo e lidera o Campeonato do Mundo quando faltam duas corridas para acabar.
Peki ya biz Monte Carlo'ya gidemez miydik?
Não podíamos ir... Não pudemos ir a Monte Carlo?
Le Mans, Monte Carlo.
Le Mans! Monte Carlo!
Neyse, evden çok uzak olduğumuz için ve kendini hâlâ Troçki sanan Bay Gulliver kitlelere Monte Carlo'dan seslenmekten sıkıldığından...
Continuando, à medida que nos afastávamos de casa e como Mr. Gulliver, ainda pensando ser Trotsky, estava cansado de discursos dirigidos às massas de Monte Carlo...
Dün saat kaçta ayrıldınız Monte Carlo'dan?
A que horas você vai para Monte Carlo?
Monte Carlo'da bir puro ve brendi.
Um bom charuto e um "brandy", bebido em Monte Carlo.
Monte Carlo'nun kaybı San Francisco'nun kazancıdır.
o mercado de acções. Monte Carlo fica a perder e São Francisco a ganhar.
Baden-Baden'de mi, yoksa Monte Carlo'da mı?
Baden-Baden ou Monte Carlo?
Monte Carlo!
Ah, Monte Carlo!
21'de tecrübe kazanınca Avrupa'ya, Monte Carlo'ya gideceğim.
Preciso me aprimorar... trabalhar meu caminho até Monte Carlo.
Bak, anı anına Monte Carlo, Beverly Hills, Londra, Paris, Roma ve Gstaad'te saati gösterir.
Diz as horas simultaneamente em Monte Carlo, Beverly Hills, Londres, Paris, Roma e Gstaad!
Evet, çocuk olmasaydı şu anda Monte Carlo'da olabilirdik.
Sim, podíamos estar em monte Carlo, se não fosse este anormal.
Monte Carlo
- Monte Carlo.
Baba, kovboy şapkalı adam beni Monte Carlo'ya götürmek istiyor.
Pai, o tipo com o chapéu de cowboy quer levar-me a Monte Carlo.
Balo temamız Monte Carlo mu?
Monte Carlo? É esse o tema do baile?
Monte Carloya parmak ısırtacağız.
Monte Carlo será uma vergonha.
New Market, Belgravia ve Monte Carlo'da mülkleri vardı.
Era dono de propriedades em New Market, Belgravia e Monte Carlo.
Birkaç yıl sonra Franz'ı Monte Carlo'da gördüm.
- Como eu?
Monte Carlo mu?
Em Monte Carlo?
Monte Carlo'da ne işin var?
O que estás aí a fazer?
Bud huzurevinde üç kartlı Monte Carlo pokeri oynatıyor.
- Parabéns, querida.