English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ N ] / Nez

Nez tradutor Português

53 parallel translation
Nehrin aşağısına Nez Perce'nin topraklarına git.
Desça o rio até à terra dos Nez Perce.
Yani burnum her aktığında "Mouche mon nez" mi diyeceğim?
Cada vez que tenho o pingo no nariz... tenho de dizer "Mouche mon nez"?
O kanatlarla gurur duyuyorum. Buradan ayrılınca sahip olacağın bir tek bunlar kalacak Mayo-nez!
Orgulha-te dessas asas, pois são as únicas que vais levar daqui, "Maionese".
Kaptan, sakıncası yoksa... en son nez aman yemek yediğinizi sorabilir miyim?
Capitã, se eu puder... Quando foi a última vez que comeu?
Carlotta Adams'ın kardeşine yazdığı mektubu ve çantasındaki kelebek gözlüğü düşünüyorum.
Penso na carta escrita por Carlotta Adams à irmã e no pince-nez descoberto na carteira dela.
- Üçüncü soru, Bayan Lemon Carlotta Adams'ın çantasında bulunan kelebek gözlükle ilgili.
- A terceira pergunta, Miss Lemon, tem a ver com o pince-nez descoberto na carteira de Carlotta Adams.
Evet, bir de kelebek gözlüğü vardı.
Ah, sim! Ela trazia pince-nez!
- Kelebek gözlüklü.
- Pince-nez.
Carlotta Adams'ın çantasında bulunan kelebek gözlük nereden gelmişti?
como apareceu um pince-nez na carteira de Carlotta Adams?
Şimdi de dikkatimizi kelebek gözlüğe çevirelim.
Agora, voltemos a atenção para o pince-nez.
Kalın camlı bir kelebek gözlük, kılık değiştirmek için basit kalır değil mi?
Sabe, as lentes grossas, do pince-nez, como disfarce, era fraquito.
Şimdi kır perukalı ve kelebek gözlüklüdür.
agora tem peruca grisalha, pince-nez...
Bayan Van Dusen kılığına girmek için kullandığınız kelebek gözlüğü hizmetliniz Ellis'den aldınız.
O pince-nez que usou para o disfarce da Sra. Van Dusen era da sua criada Ellis.
Kendine filo mareşali Cuchulain Nez-Pearce diyen biri.
Alguém chamado Marechal Cuchulain Nez-Pearce.
Ben Nez. Sean...
Sou a Nez.
Kesinlikle, Nez.
Claro, Nez.
N'aber adamım? Nez isminde bir piliç seni görmek istiyor?
Está ali uma miúda chamada Nez para falar contigo.
Hey, Nez, ne yapıyorsun?
Nez, que estás a fazer?
Bir daha aramızda hiç bir şey olmayacak, Nez.
Nunca mais vai acontecer nada entre nós os dois, Nez.
Nez, saçmalıkların için modumda değilim.
Não estou com paciência para aturar as tuas tretas.
Beni duyuyor musun?
Nez? Consegues ouvir-me?
Hadi Nez.
Vá lá, Nez.
Onu ilk gördüğümde 35 yaşını göremeyeceğinin farkındaydım.
Eu sabia que a Nez não passava dos 35, quando a conheci.
- Nez'in kızı.
- A filha da Nez.
Frank... Nez bana DNA testini anlattı, tamam mı?
Frank, a Nez contou-me do teste de ADN, está bem?
Üzgünüm, H.K., bira gözlüklerimi kahve çekmek için pince-nez ile takas ettim.
Desculpa, HK, troquei os meus óculos de cerveja por uma máquina de moer café.
Mesela Nez gibi.
Como o Nez.
Ben Nezi'i severim.
Adoro o Nez.
Nez haricinde tabiki, kendisi hala bakir.
Excepto o Nez, claro, porque ele ainda é virgem.
Nez, adam illa ki geri gelecek.
Nez, ele tem que voltar para vir buscar as coisas dele.
Sen beni hiç dinlemiyorsun, Nez.
Não quiseste ouvir, Nez.
Belki de hayatımdaki en iyi gün, Nez.
Talvez este seja um dos melhores dias da minha vida, Nez.
Hey, Nez, geri getirdiğinde bir çizik olsun...
Devolve esse disco com um risco que seja, Nez...
Uh-oh. Sakinleşirse, sıradaki sensin, Nez.
Se as coisas acalmarem, Nez, és o próximo, mano.
Görüntülerdeki kadını Nez Rowan olarak tanımladım.
Identifiquei a mulher como Nez Rowan.
Nez Rowan olduğundan emin misin?
Nez Rowan? De certeza que era ela?
3 gün önce Nez Rowan'ı askeri gözaltından kimin serbest bıraktığını biliyor musun?
Sabe quem mandou libertar Nez Rowan da custódia militar há três dias?
Lanet olsun Cynthia, Nez Worwan Ajan Keen'i öldüren ekibin bir üyesi.
- Raios, Cynthia. Nez Rowan pertencia ao exército-sombra que levou à morte da agente Keen.
Nez dışında hiçbir saldırganın kimliğini belirleyemiyoruz.
Tirando a Nez, não temos o rosto de nenhum dos mercenários.
Sen ve Nez, Independence'a transfer olan FSB ajanlarısınız.
Tu e a Nez serão agentes do FSB transferidos para Independence.
Nez mi?
- Nez?
Sen ve Nez, Independence'a transfer olan FSB ajanlarısınız. Nez mi?
O meu nome é Kevin Jensen.
Cevap ver. Alo.
Nez, entra à direita em 3, 2...
Bu akşam harekete geçmeliyiz, sistemlerini Halcyon'a bağlayacağız.
É uma questão de tempo até à polícia achar o corpo. - Nez? - Eu ouvi.
Kocamla alakalı bir sorun var.
- nada dissto adiantou. - A Nez tem razão.
Camları yüksek dereceli.
Pince-nez de lentes muito fortes.
Nez.
Nez.
- Nez?
- Nez?
Benim tanıdığım Nez bu.
É essa a Nez que conheço.
Nez?
Nez?
- Tom ve Nez ne olacak?
- E o Tom e a Nez?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]