Onu da getir tradutor Português
192 parallel translation
Sorun değil. Onu da getir.
Dá o mesmo, você traga-a...
Onu da getir. Yarışırız.
Traz e fazemos uma corrida.
Onu da getir.
Traga-o.
Onu da getir.
Trá-Io.
Yarın onu da getir ve bir bakalım.
Trá-lo até cá amanhã para eu Ihe dar uma vista de olhos.
- Onu da getir.
- Sim.
Onu da getir.
Trá-la também.
İyi. Bir dahaki sefere onu da getir.
- Da próxima vez traga-a.
- Onu da getir.
- Podes trazê-la.
Onu da getir.
Traz o cão.
Onu da getir.
Trá-la connosco.
Onu da getir.
Traz esse também.
Onu da getir o zaman.
Trá-Ia também.
Onu da getir.
Leva-a também.
Onu da getir yemeğe.
Trá-lo para jantar.
Onu da getir.
Leva a miúda.
- Onu da getir.
- Traga-o também.
Yarın saat 2'de onu da getir.
vem com ela até cá amanhã. por volta das duas da tarde.
- Istersen onu da getir.
- Traga-a também, se quiser.
Elinde delil varsa, onu da getir.
E se tens provas, vem mostrar-mas.
Gelecek sefere, kutuları dizmesi için onu da getir.
Na próxima vez trá-la, para que ponha as latas
Onu da getir, mantar çorbası ve rosto yaparım.
Farei sopa de cogumelos e um assado.
Geldiğinde onu, Tottenham Court Road'un yukarısında Charlotte Sokağı 242 numaraya getir.
Quando chegar, leve-o à 242 Charlotte Street... à saída da Tottenham Court Road.
- Onu buraya getir.
- Dá-mo cá.
Onu buraya getir, bir kaç soru soracağım.
Traga-o aqui, eu traro da repatriação.
Gece vakti onu buraya getir.
Traga ela aqui ao cair da noite.
Onu getir Quarrel ve kamerayı da.
Apanhe-a, Quarrel - e a máquina.
Haydutlar bankadaki paraları alıp götürdüler. Onu geri getir, rehinelikten kurtul, % 10 senin.
No banco havia as economias da cidade Se as recuperas e salvares os reféns... ficas com dez por cento.
Onu ön yoldan alacağız. Git ve arabayı getir.
Vamos levá-lo pela porta da frente.
Bir şişe viski ve iki bardak ver ve onu ne pahasına olursa olsun buraya geri getir.
Me dê uma garrafa de uísque e dois copos... e traga um pouco de sopa quente, da que tenha pronta.
Ölü ya da diri onu geri getir!
Deve trazê-la viva ou morta.
- Onu da beraberinde getir.
- Leve isso contigo. - Relaxem.
- Onu da düğüne getir.
- Trá-la ao casamento. Não te esqueças.
Gölgenin Gücü Onu bana getir
Poder da Sombra Trá-lo até mim
Onu da getir.
Trá-la contigo.
Tamam, onu da buraya getir.
Ponha-o aí dentro.
- Ne? Jimmy Joe onu buraya getir.
Jimmy Joe, dá-me isso.
Johan, haydi ama getir onu...
Johan, vamos, dá cá isso...
Sonra da onu getir. İyi geceler. Bunu deneyene kadar bekle.
Tem que provar isto.
Jacoby'i getir, bir dangalak getir ama onu hayatımdan çıkar.
Chama o Jacoby, arranja uma rede e tira-o da minha vida.
Onu buraya getir şarap için, sohbet edin, güzel bir yemek sonrası onu Beyaz Gül'e götür. Gecenin sonunda da konyak ve espresso ısmarla.
Trá-lo aqui, um bom vinho, conversa de chacha, jantar elegante, uma miúda do White Rose, e depois brandy e café.
- Buddy, getir onu buraya. Seni dinler.
Buddy, vai chamá-la, ela a ti dá ouvidos.
Bölümdeki tüm adamları kullansan da umurumda değil, sadece onu geri getir ;
Não me interessa que use todos os homens do departamento, mas traga-mo de volta!
Onu buraya getir. John McClane'in gönderdiğini söyle ona. Ve 21. başkanın kim olduğunu da sormayı unutma.
Diga-Ihe que esteve com John McClane e que diga quem foi o 21 o. Presidente.
onu bana getir bakalım okuma ve kütaphane kartını çıkart bakalım buyrun
- Trá-lo cá, depressa. Dá-me o cartão do livro e o cartão da biblioteca. Aqui tem.
Onu altıda getir, Gil.
- Às seis em ponto, Gil.
Ya onu getir ya da biz gidelim.
Vá buscá-lo, porque senão teremos de voltar.
- Onu da getir.
A minha mãe liga-lhe.
Onu masamıza getir.
Trá-lo para o caralho da mesa.
Şimdi git telsizci Wentz'i bul, kimse görmeden onu depo amirliğine getir.
Procure o tipo da rádio, o Wentz, e leve-o discretamente ao escritório.
Onu bulunca onu da, tabancayı da Amerika'ya getir, tamam mı?
Quando o encontrares, trá-lo a ele e à pistola para os Estados Unidos.
onu da 41
onu da bilmiyorum 20
onu daha önce hiç görmedim 66
getir 116
getireceğim 51
getirdim 98
getir onu 108
getiririm 30
getiriyorum 62
getireyim 73
onu da bilmiyorum 20
onu daha önce hiç görmedim 66
getir 116
getireceğim 51
getirdim 98
getir onu 108
getiririm 30
getiriyorum 62
getireyim 73
getir şunu 18
getirin 79
getirin onları 22
getir onu buraya 20
getir onları 17
getir bakalım 20
getirdin mi 50
getirin onu 83
getirdiğin için sağol 20
onu duydum 61
getirin 79
getirin onları 22
getir onu buraya 20
getir onları 17
getir bakalım 20
getirdin mi 50
getirin onu 83
getirdiğin için sağol 20
onu duydum 61
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu dinle 40
onu duyuyorum 23
onu durdurun 30
onu demiyorum 23
onu duydun 126
onu dinleyin 19
onu dinleme 106
onu duydun mu 34
onu durdur 23
onu dinle 40
onu duyuyorum 23
onu durdurun 30
onu demiyorum 23
onu duydun 126
onu dinleyin 19
onu dinleme 106
onu duydun mu 34