Onu yere bırak tradutor Português
198 parallel translation
- Onu yere bırak ve benimle gel.
Larga isso e vem comigo.
Onu yere bırakıyorum. Bağırıyor. Beni öldüreceksin diyor.
Disse que a queria matar.
Onu yere bırak, yoksa ben bıraktırırım.
Larga isso, ou atiro isto.
Onu yere bırak!
Larga isso.
Francis, onu yere bırak!
Francis, larga isso.
- Onu yere bırakın.
- Ponham-nas aqui.
- Onu yere bırak, Jack.
- Larga-a, Jack.
- Jack, onu yere bırak.
- Jack, larga-a.
Onu yere bırak, Victor.
Mete-o no chão, Victor.
Onu yere bırak.
Mete-o no chão...
Onu yere bırak Sloth.
Larga-o, Sloth. Larga-o.
Onu yere bırak.
Pousa isso.
Onu yere bırak Homn.
Pousa isso, Homn.
Onu yere bırak.
Abaixa ele!
Yerinizde olsam onu yere bırakırdım Mr. Ward...
Eu abaixaria isso se fosse você, Sr. Ward...
- Onu yere bırak Scully! - Hayır.
- Baixe-a, Scully.
Onu yere bırak!
Põe o tipo no chão!
Tamam, Max. Sorun yok. Onu yere bırak.
Está bem, baixa isso.
Onu yere bırak Melissa.
Largue isso.
Onu yere bırak!
Largue a arma!
Onu yere bırak.
Largue isso.
Onu yere bırak.
Largue-a.
Onu yere bırak hemen!
Largue-o!
Onu yere bırak Greenchalk.
Solte-o, Grinchoco.
- Onu yere bırak.
- Larga isso.
Onu da yere bırak.
Largue-o no chão.
Onu bir yerin 100 mil civarına bırakın o yere yürüyerek gelsin.
É largá-lo a 160 quilómetros, e ele vai direito ao local.
Bir yere kaçmaz. Onu rahat bırak.
Ela não fugirá.
- Baltayı yere bırak. - Onu öldüreceğim!
- vou matar à velha.
Onu yere bırakın.
- Desculpe.
- Onu rahat bırak! Ait olduğun yere dön.
- Porque não vais para onde vieste?
Bırak onu yere.
Apaga isso.
Onu arabaya atın. Buradan iki gün uzaklıktaki bir yere götürüp bırakın.
Metam-no na carroça e abandonem-no a dois dias daqui.
Onu olduğu yere bırak, yoksa pişman olacaksın!
É melhor largares isso, filho da mãe! Vou fazer-te sangrar!
- Onu yere bırak! - Erkek! - Max!
Garoto!
Yere bırakın onu.
Pousem isso.
- Bırak onu yere.
Deixa-a aí.
Onu hemen yere bırak!
Larga a arma! Larga-a já!
Dolu. Bart, bırak onu yere!
Pousa isso, Bart!
Ters birşey olmadan yere bırak onu.
Não lhe mexas.
Onu yere bırakıyorum.
Vou pousá-la.
Bırak onu. Silahı yere bırak.
Arma para baixo!
Bırak onu yere.
Pousa isso.
— Yere bırak onu seni aptal köpek.
- Larga-o seu cão estúpido!
Umarım geldikleri yere geri dönerler ve onu rahat bırakırlar.
Oxalá fossem embora e o deixassem em paz.
Onu yere bırak.
Largue a faca.
Kâğıt havlu alıyor, onu tutuyor tuvaletin köşesine yere bırakıyor.
Tira um bocado de papel, tira a aranha mete-a no chão, no canto do quarto de banho.
Onu bırak nasıl olsa bir yere gitmiyor.
Ele não vai a lado nenhum.
- Bırak onu yere, seni lanet sersem!
Para trás! - Larga a tesoura, safado!
- Yere bırak onu, Toby.
- Pousa-a, Toby.
- Toby, yere bırak onu.
- Toby, Pousa-a.
yere bırak 27
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakmam 34
bırakma beni 65
bırakın 390
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakmam 34
bırakma beni 65
bırakın 390
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırak gitsin 444
bırakın gitsinler 39
bırakmak mı 26
bırak gitsinler 68
bırak kalsın 58
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırak gitsin 444
bırakın gitsinler 39
bırakmak mı 26
bırak gitsinler 68
bırak kalsın 58