Orası olmaz tradutor Português
107 parallel translation
Ama orası olmaz! Orası olmaz!
Mas ali não.
- Orası olmaz!
Aqui. - Aí não!
Orası olmaz.
Aí não, senhor João.
Orası olmaz. - Hayır!
Para lá não.
Orası olmaz.
Um canil não.
Orası olmaz.
Não, aí não.
Orası olmaz, buraya...
Você deveria botar lá, não aí.
Orası olmaz, bir dolu şey var...
Muito bem, aqui não, por causa das coisas...
Orası olmaz.
Aqui não.
- Kesinlikle Ernie'nin orası olmaz. Kesinlikle olmaz.
Definitivamente o Ernie's nunca.
Orası olmaz.
Aí não.
Orası olmaz.
Aí, não! Ele está aí!
Orası olmaz.
Esse não serve.
Evet, hayır, hayır. Orası olmaz.
Não, não, aí não.
Orası olmaz.
Não vás para lá...
Orası olmaz. Önümde oturma.
Aqui não, impedes a minha passagem.
- Hayır, orası olmaz.
- Lá não.
Orası olmaz.
Não! Não.
Hayır, hayır orası olmaz!
Não, não, aí não!
- Orası hiç belli olmaz.
- Nunca se sabe se não há alguém.
Valerie, o taraf olmaz! Orası benim özel günlüğüm!
Não podes ver, Valerie, é o meu diário.
Olmaz orası kodamanlarla, yargıçlarla falan dolu...
O lugar está cheio de gente importante, juízes...
- Olmaz, orası yasaklı bölge. - Düz gidin Tobruk'a doğru.
Vá em frente para Tobruk.
Orası belli olmaz.
Isso veremos nós.
- Orası belli olmaz.
- Não contes com isso.
Olmaz, orası patlayıcı cıvatalı kapağın yeri.
Aí é para a escotilha com os parafusos explosivos.
( Çavuş Dedektif James "Sonny" Crockett - Burnett kılığında ) Orası hiç belli olmaz..
Eu arrisco.
olmaz, orası erkeklerin odası.
Eu não, é o vestiário dos homens.
Eğer kapıyı açtırırsan, eğer herkes öğrenirse... orası artık gizli bahçe olmaz.
Se mandares abrir a porta assim, se toda a gente souber... deixa de ser um segredo.
Yoksa orası o şeyi saklamak için güvenli olmaz.
Ou não seria lugar seguro onde guardar tu sabes o quê.
Orası kesinlikle olmaz. Orada hiç işaret yok.
Para que vamos meter-nos no meio do trânsito?
Ah-ah... orası olmaz!
Isso, não!
Biraz daha yakın olmaz mıydı orası?
Não é bastante mais perto?
Orası da olmaz.
Também não.
Orası hava karardıktan sonra güvenli olmaz.
Esse lugar não é seguro à noite!
Hayır, olmaz, orası dolu.
Não, não, está cheio.
Orası belli olmaz.
Isso é o que vamos ver.
Orası, yeni dünyamız, daha güzel bir yer olmaz mı?
- Kaena, o novo mundo, vai ser bonito? - Sim.
Los Angeles'a yerleşiyorum. Orası hep güneşlidir. Hiç gölge olmaz.
Vou viver para L.A., onde há sempre sol, não faz sombra.
Orası hep yağmurlu olmaz mı?
Lá não está sempre a chover?
Utah olmaz, orası güzel değil.
Não, Utah não, é um nojo. Outro lugar qualquer.
Orası hiç belli olmaz.
Nunca saberemos, não?
Orası hiç belli olmaz.
Nunca se sabe.
Hükümetlere güven olmaz. Orası kesin.
Com certeza, não se pode confiar no governo.
Orası dert olmaz.
Isso não será um problema.
Orası hiç belli olmaz.
Bem, como podes ter a certeza.
- Seni götüreceğim yer orası. - Olmaz.
- É para ali que te vou levar.
- Orası olmaz.
- Não gosto desse lado.
Hey, orası da olmaz.
Assim não está melhor.
- Olmaz, orası artık senin.
- Não. Não, é teu.
Orası belli olmaz.
Não necessariamente.
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
orası 177
orası öyle 25
orası neresi 58
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
orası 177
orası öyle 25
orası neresi 58