English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ O ] / Oyalanmayı bırak

Oyalanmayı bırak tradutor Português

107 parallel translation
Oyalanmayı bırakıp Church'ü arar mısınız?
Parem de perder tempo e comecem a procurá-lo.
Oyalanmayı bırak da oraya git hemen.
Câmbio. Deixe-se de disparates e vá lá agora. Desligo.
Oyalanmayı bırakıp evlenelim, olur mu?
Deixemo-nos de brincadeiras e vamos casar.
Oyalanmayı bırak, bebeğim.
Deixe de perder tempo, querida.
Phillip, oyalanmayı bırak.
Phillip, pare de vadiagem.
Hadi, Cole. Oyalanmayı bırak da gidelim burada.
Vamos Cole, deixa de bate-papo e vamos sair daqui.
Oyalanmayı bırak.
Para de mi interromper.
Çocukla oyalanmayı bırak.
Pára de brincar com esse miúdo!
Shorty, oyalanmayı bırak!
Baixote! Não te demores!
Hadi ama, oyalanmayı bırak.
Vá lá, não empates.
Oyalanmayı bırak.
Vê se mexes esse rabo, Morales!
Al Bundy, oyalanmayı bırakır mısın?
Al Bundy, importas-te de parar com as brincadeiras?
Hayatım oyalanmayı bırak.
Querido, deixa-te de tolices.
Lanet olsun! Oyalanmayı bırak, göt herif.
Pára com as brincadeiras, idiota.
- Oyalanmayı bırak, Verbal! - Oyalanmıyorum!
Sei que havia droga no barco.
Oyalanmayı bırak.
Deixa-te de merdas.
Babanın ne istediğini biliyorsun Oyalanmayı bırak!
Ei, você sabe o que quer que seu pai.
O halde oyalanmayı bırak ve işinin başına dön.
Então volta ao trabalho, e deixa de ser pateta.
Oyalanmayı bırak.
Não te distraia.
Oyalanmayı bırakıp bizi Williams'a götürün!
Deixem-se de tretas e levem-nos ao Williams!
Oyalanmayı bırak da imzala.
Pára de perder tempo e fá-lo!
Pekâlâ, oyalanmayı bırak Burns.
Pare de empatar, Burns.
Hadi gidelim. Oyalanmayı bırakın.
Deixa-te de histórias.
Oyalanmayı bırak.
Pára de adiar as coisas.
Oyalanmayı bırak, uzaklaş oradan.
Deixa a cassete. Vai-te embora.
Tamam, oyalanmayı bırak.
Pára de gozar.
Oyalanmayı bırak!
- Basta de conversa.
Oyalanmayı bırak da içeri atla!
Deixa-te de brincadeiras e entra!
Oyalanmayı bırak Marishka, bitir şunun işini.
Deixa-te de brincadeiras, Marishka, e acaba com ele!
Oyalanmayı bırakın ve toparlanın!
Parem de se lamentar e despachem-se!
Hadi. Oyalanmayı bırakın.
Nós não temos todo o dia.
- Oyalanmayı bırak. O nerede? - Bilmiyorum.
- Pára de empatar, onde está?
Oyalanmayı bırakıp problemlerle ilgilenecek misiniz?
Vocês dois poderiam parar de falar e lidar com o problema? ! ?
Oyalanmayı bırakın. Döndüğümde gemi tamir edilmiş olsun.
Kaylee, quero a nave "nos trinques" quando voltar.
Oyalanmayı bırak.
Que estás a fazer, porra? !
Oyalanmayı bırakın.
Pára com isso. Anda.
Oyalanmayı bırak Tarzan.
Pára de brincar aqui á volta, Tarzan!
Artık oyalanmayı bırakın ve işinizin başına dönün. Herkese teşekkürler.
Vamos parar com a moleza e voltar ao trabalho.
Oyalanmayı bırak.
Pára de empatar.
Oyalanmayı bırak. Hadi.
Deixe-se de mariquices.
Oyalanmayı bırak ta ateş yak!
Pára de te espreguiçar e faz uma fogueira.
Martin, oyalanmayı bırak!
Martin, pára de tentar engatar.
Haydi. Oyalanmayı bırak.
Vamos lá, para de empatar.
Oyalanmayı bırak! Derdin ne senin?
Mexe-te mais depressa, qual é a tua?
Oyalanmayı bırak.
Chega de perder tempo.
Onunla oyalanmayı bırak.
Está de mau humor.
Sam, şununla oyalanmayı hemen bırak ve gel yemeğini ye.
Pára de brincar com essa coisa e vem comer o jantar.
Oyalanmayı bırakın!
Não percam mais tempo!
Dışarı gel lan, bırak oyalanmayı. Heh, heh, heh.
Para com isso e vem aqui para fora.
Oyalanmayı bırak.
É tarde.
Bırak oyalanmayı.
Para de fazer o palhaço.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]