English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ O ] / Oyun oynamayı bırak

Oyun oynamayı bırak tradutor Português

135 parallel translation
Oyun oynamayı bırak.
Pára de fingir.
Oyun oynamayı bırak. Kimsin sen?
Vamos, pare de fingir.
- Oyun oynamayı bırak.
- Crês que nos podes dar plantón?
Oyun oynamayı bırak. Bırak oyunu.
Deixa-te de brincadeiras, pára de brincar.
Haydi, oyun oynamayı bırak.
Vamos, deixa de brincar.
Oyun oynamayı bırak.
Acaba com esta brincadeira.
Oyun oynamayı bırak Steyn.
Deixa-te disso, Steyn!
oyun oynamayı bırak ayağa kalk San Lung...?
Deixa de fingir. te levante! Sun Lung...?
Chris, kadın evde. Oyun oynamayı bırak.
Chris, ela está em casa.
Oyun oynamayı bırak.
Vá lá. Pára de andar às voltas.
Haydi, oyun oynamayı bırak!
Vamos! Para de brincar!
Mikey! Oyun oynamayı bırak.
Mikey, deixa a picha em paz!
Oyun oynamayı bırak.
Pára de brincar.
Aah! Oyun oynamayı bırakın!
Baza!
Oyun oynamayı bırakın! Seni bir yakalarsam, çocuk.
Baza!
Durun! Oyun oynamayı bırakın!
Vou-te apanhar, seu diabrete.
Gel, Flit. - Oyun oynamayı bırak.
Vá lá, Flit.
Oyun oynamayı bırak ve bana o kodları ver.
Pare com esses jogos e dá-me os códigos de comando.
Ah, oyun oynamayı bırakınız, monşer.
Oh, pare de brincar, mon cheri.
Oyun oynamayı bırak yeter.
Mas pára com as brincadeiras.
Oyun oynamayı bırak. Hiç eğlenceli değil.
Pára de mexer naquilo, não tem graça.
Oyun oynamayı bırak.
Deixa-te de joguinhos.
Oyun oynamayı bırak Robert. Ne olduğunu biliyorum.
Podes parar com os jogos, eu sei o que se passa.
Oyun oynamayı bırak!
Pára com isso!
Pekala. Çocuklar, oyun oynamayı bırakın.
Muito bem, rapazes, parem com a brincadeira.
Oyun oynamayı bırak.
Pára de brincar!
Oyun oynamayı bırak.
Bem, deixe de jogar.
oyun oynamayı bırakıp eski hayatımıza dönemez miyiz?
Podemos por favor de parar os jogos, e voltar à maneira como estávamos antes?
Oyun oynamayı bırak, Matt.
Deixa-te de jogos, Matt.
Pekâlâ, oyun oynamayı bırak, Ray.
Deixa-te de brincadeiras.
Oyun oynamayı bırak.
Pára de jogar.
Benimle oyun oynamayı bırak.
Deixa de dar voltas.
Demek istediğim, oyun oynamayı bırakıp evlenirse, bu adamı gerçekten seviyordur.
- Afinal... Se ela está pronta para se deixar de joguinhos e comprometer-se, deve gostar mesmo daquele tipo.
Oyun oynamayı bırak, Neden bahsettiğimi biliyorsun.
- E a porra da gaveta. Pára com a brincadeira. Sabes do que estou a falar.
- Oyun oynamayı bırakıp T.J.'in şuan nerede olduğunu söyler misin?
- Vai parar com estes jogos - e dizer-me onde o TJ está escondido?
Benimle oyun oynamayı bırak!
Deixa-te de brincadeiras!
Oyun oynamayı bırak.
Vamos parar com as brincadeiras.
O yüzden benimle oyun oynamayı bırak.
Assim, porque não páras de brincar comigo?
Oyun oynamayı bırak, yoksa sen de hapse girersin.
Deixa-te de joguinhos, ou vais dentro.
- Oyun oynamayı bırak.
- Pára de fazer jogos.
Oyun oynamayı bırak da gidip bana şu süper köpeği göster.
Deixe-se de jogos e traga-me a super-cadela.
- Oyun oynamayı bırak.
Não se iluda.
Oyun oynamayı bırak şimdi.
Pare de brincar.
Oyun oynamayı bırak!
Deixe-se de brincadeiras.
Oyun oynamayı bırak Barsum. Buraya gel!
Pare de brincar, Barsum, e venha cá.
Hey, çocuklar! Oyun oynamayı kesin. Benimle dalga geçmeyi bırakın.
Oh pessoal, parem de brincar!
Oyun oynamayı bırakın!
Baza!
- Oyun oynamayı bırak, Cosette.
- Pára de brincar, Cosette!
Bırak benimle oyun oynamayı.
Não tentes enganar-me.
Oyun oynamayı bırak!
Deixa-te de merdas.
Bırak oyun oynamayı.
Não se mexa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]