English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ P ] / Pekalâ

Pekalâ tradutor Português

375 parallel translation
Pekalâ ama bölgedeki televizyon satıcısıyla senin adına konuştum bile. Şu çekici Bay Weeks'le.
Mas já falei pra você do homem da televisão, esse encantador Sr. Weeks.
Pekalâ.
Está bem.
- Pekalâ, ne kadar istiyorsun?
- Quanto quer?
Pekalâ, fiyatta anlaştık mı?
Então, estamos de acordo em relação ao pagamento?
Pekalâ, Sabata. Neler oluyor, bakalım?
Muito bem, Sabata, que raios se passou aqui?
Pekalâ, gidelim çocuklar.
Muito bem, rapazes. Vamos embora.
Pekalâ, Şerif.
- E então, Xerife?
Pekalâ, beyler. Dikkatle dinleyin.
Muito bem, homens, prestem atenção.
- Pekalâ.
- Não faz mal.
Pekalâ, yerlerine geçme vakti, hepinize iyi şanslar diliyorum.
E agora é a altura de tomarem os vossos lugares. Desejo-vos boa sorte.
- Pekalâ, hemen gidin buradan.
Sim. Obrigado, pá.
Pekalâ.
Pronto, está bem.
Pekalâ, Romulan Baş Valisi olduğumu varsayalım.
Certo, faz de conta que sou o Procônsul romulano.
Pekalâ, onu gözünüzden ayırmayın.
Certo, vigiem-no.
Pekalâ.
Está bem...
Pekalâ.
Não faz mal.
- Pekalâ. İyi misiniz?
Sente-se bem?
Pekalâ, Wayne'le konuştum.
Acabo de falar com Wayne.
Pekalâ o kim biliyor musun?
Queres saber quem ele é?
- Öyle mi? Pekalâ, büyük hayâl kırıklığı ne söyledi bakalım?
E posso perguntar o que disse a grande desilusão?
Pekalâ, Stuart.
Muito bem, Stuart.
Pekalâ. Kime borçluyum?
A quem tenho de ligar de volta?
Pekalâ.
Estou a ver.
Pekalâ. Tam olarak ne söyledi, Darci?
Tens de me dizer exatamente o que ele disse, Darci.
Pekalâ. Hayatında TV'de maç seyretmemiş Viktorya döneminden biri.
Um tipo vitoriano, que nunca viu um jogo dos Mets, a ver televisão.
Pekalâ, Farmer's Bounty reklamında neredeyiz?
Qual é a situação da Farmer's Bounty?
Pekalâ, paydos. Benim için yeterli.
Vejam se a lente estava limpa.
- Pekalâ. Burası zor kısmı. - Ne?
Pronto, esta é a parte difícil.
Tanrım, sen hiç resim çektiremez misin? - Pekalâ.
Não pode posar direito para uma foto?
Bas demek ben demek bebeğim. Pekalâ.
Eu sou Jayson e minha paixão é o tambor grande.
Pekalâ. Yarın ilk iş, bu düğünü planlayacağız.
Amanhã logo de manhã, vamos planear o casamento.
Pekalâ ama bir sorun var.
Ok, isso é óptimo, mas eu tenho um problema.
Pekalâ, herkes hazır olsun!
Bem, preparem-se todos!
Pekalâ, koca adam.
Vem para cá, grandão.
Pekalâ, haydi yapalım şu işi.
Está bem, vamos lá.
Pekalâ, bunu yatağımda iyi görüneceğini sanıyorum.
Bem, essa placa ia ficar muito bem debaixo da minha cama.
Pekalâ, kesin şunu!
- Acabou a galhofa!
Pekalâ. Bu Raptorlar ve ekipler hakkında bilinmesi gereken her şeyi bilmek istiyorum.
Quero todas as informações sobre estes Raptors e as tripulações.
Pekalâ. Kimden?
De quem?
Pekalâ. İşte başlıyoruz.
Vamos lá.
Pekalâ, Showboat. Kırmızı bölüğü al. Onları sağdan vur.
Showboat, leva o esquadrão vermelho e ataca pela direita.
Pekalâ...
Muito bem.
Pekalâ, siz çocuklar biraz meşgul gibisiniz.
Bem, vocês estão ocupados.
Pekalâ, seni döven bir anne ile birlikte yaşar mıydın?
Conseguia viver com uma mulher que lhe bate.
Pekalâ... annem erkek arkadaşının intihar edişini seyretti.
A mãe estava presente, enquanto o namorado suicidava-se.
Pekalâ.
Muito bem.
Pekalâ.
Pronto.
Pekalâ.
O.k..
Pekalâ.
Exatamente.
Pekalâ, sorun yok.
Certo.
Pekalâ, haydi, gidelim, gidelim!
Vá lá, toca a mexer!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]