English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ P ] / Pekala o zaman

Pekala o zaman tradutor Português

1,124 parallel translation
Pekala o zaman, bir kez daha.
Está bem, mais uma vez.
- Evet! Pekala o zaman, yarın Payne'nin işini bitiriyoruz!
Amanhã, acabamos com o Payne.
Pekala o zaman. Yapmak istediğim şey bu. Bütün gezegeni gezmek ve her yeri incelemek istiyorum.
O que eu quero é... percorrer o planeta e estudar cada canto.
Pekala o zaman, işte.
Muito bem. Aqui tem.
Pekala o zaman malın nasıl olduğunu deneyelim o zaman.
Está bem, vamos lá ver se este lote é mesmo mau.
Pekala o zaman. Bu vampirler hakkında ne biliyoruz?
Bom, então que sabemos sobre estes vampiros?
Pekala o zaman tüm gücümüzle.
Bem, então...
Pekala, yetkilileri aramamızın zamanı geldi.
Ok, temos de meter o Estado ao barulho.
Pekala, o zaman.
Bem.
Pekala, o zaman büyük bir sorunumuz var!
Ok, então temos um grande problema!
- Pekala o zaman.
- Então está bem.
Pekala, o zaman, daha iyi bir soru - ne zaman ödememiz yapılacak?
Muito bem, uma pergunta melhor. Quando somos pagos?
Pekala, o zaman gidebilirsin.
Está bem. Então é livre de ir.
Pekala? O zaman sorun ne?
Bem, então qual é o problema?
- Pekala. Söylenecek bir şey yok o zaman.
- Bem, então é isso.
Pekala! Çık o zaman dışarı!
Pois então trata de arranjar um emprego.
Pekala, genç adam. Sence zaman diye bir şey var mıdır?
Então, jovem, acha que o tempo existe?
Pekala Herb, zaman dolunca söyleyeceğim.
Herb, digo-lhe quando o tempo acabar.
Pekala, küçük dostlar, zaman doldu.
Bem, minorcas, acabou-se o tempo.
Pekala, içeyim o zaman.
Tudo bem então, vou-te acompanhar.
Pekala. Yarın gece görüşürüz o zaman.
Até amanhã à noite.
Pekala. O zaman bunu kendimize saklamalıyız.
Então, é melhor não dizer nada a ninguém.
Pekala, sonra görüşürüz o zaman.
Boa! Então, até lá!
Pekala, öyleyse git yap o zaman Ross, tamam mı?
Tudo bem, faz isso.
Pekala. O zaman babam, ünlü bir çevreci değil mi?
Portanto não é um famoso cirurgião vegetal?
Pekala o zaman bir didjeridu istiyorum.
Quero um didjeridu.
- Pekala, yap o zaman. - Gerçekten mi? Hayır.
O mais difícil deve ser ires visitar clientes a pé.
Pekala. Tamam o zaman.
- Nesse caso, tudo bem.
- Pekala, yaşlı adam ne zaman yemeğe gelecek?
Tudo bem, então quando é que o velhadas vem jantar?
Pekala, kullan o zaman.
Muito bem. Utilize-o.
Pekala, o zaman, eğer hepsi senin için aynıysa, ben gidiyorum.
Bem, se é tudo igual para ti, vou-me embora.
- Tamam, o zaman. - Pekala, 20 dolar. Başka isteyen?
- Dez dólares, porque não 20?
Pekala Akademili, adım adım gözden geçirelim o zaman. Görev başlangıcından üsse dönüş zamanınız olan 23'ü akşamı saat 19 : 47'ye kadar.
Muito bem, Cadete, vamos passo a passo, desde a hora de início da missão até ao vosso regresso à base, às 19h47, na noite do dia 23.
- Pekala... herkes ne zaman izlemede bulunacağı ile ilgili net mi?
Então, todos sabem qual é o seu turno de vigia?
Hayır... sadece bir durum... ama... eğer o senin gibi birinin kaçmasına izin verdiyse, o zaman o bir... pekala, evet... o bir iltifattı.
Não, só um facto, mas se ele deixou passar alguém como tu, então deve ser um- - Bem, concordo, sim, isso foi um elogio.
O kadını daha önce hiç görmedim. Pekala, o zaman.
Eu nunca a vi antes na minha vida.
- Pekala, O zaman en sevdiğim renk nedir?
Qual é a minha cor favorita, então?
Pekala, o zaman onları Mek-ex ile yolla, yalnız gemi ile yollamak umurumda değil!
Bem, então envia-as pela Medex. Não quero saber, o que importa é envia-las.
O zaman Frank nerede? Pekala, baştan alalım.
Mas então onde é que está o Frank?
Pekala, o zaman. Ben burada nöbet tutarım.
Fico aqui de guarda.
Pekala, açık artırmayı en erken ne zaman düzenleyebiliriz?
Para quando podemos anunciar o leilão?
Pekala, Hukuk Fakültesi'ni ne zaman bitirdin?
- Quando acabou o curso?
Pekala, o zaman sınıfımı yükseltin.
Então passe-me para primeira.
Pekala, o zaman istasyonun silah sistemine giden gücü kesmeye yoğunlaş.
Concentre-se em cortar a alimentação da matriz de armamento.
- Pekala, o zaman al.
- Compra-lhe isso.
Pekala her halikarda yemeye çalışacaksın o zaman. bu senin için tel yol- -
Devias esforçar-te.
Pekala, o zaman ne kadar bildiğimi göster.
Bem, aqui mostra pelo que eu sei.
Pekala, o zaman kimin parası?
- Então de quem é o dinheiro?
Ah, pekala böyle düşünmeye devam et, ve neler olacağını gör o zaman?
Então por que não o pedes de novo e vês o que acontece? - Vá lá.
Pekala, o zaman gitmeyeceksin.
Nesse caso, não vais.
şey uh- - Um... pekala, bence victor kısa zaman içinde canavarı karşısına alabilirdi anlatmak istediğim - - elizabeth in ölümü için kendini sorumlu tutuyordu.
Acho que o Victor podia ter enfrentado o monstro mais cedo. É inteiramente responsável pela morte de Elisabeth.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]