English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ P ] / Peki sen

Peki sen tradutor Português

8,480 parallel translation
- Peki sen? - Hadi!
- E tu?
Peki sen o kadar derin neye inanıyorsun?
Em que acreditas assim tanto?
Peki sen ne yaptın?
E o que é que fizeste?
- Peki sen?
- E tu tens?
Peki sen ne yapıyorsun?
E o que faz?
Peki sen ne olacaksın?
Mas e tu?
Peki sen neden bu kadar umursuyorsun?
E porque raios te importas tanto?
Peki sen benim konumumdayken tehditlere ne yapardın Rachel?
E como é que tu lidavas com ameaças, Rachel? Quando estavas no meu lugar?
Peki sen?
E tu?
Peki sen iyi olacak mısın?
Vais ficar bem?
Annen seni Hogwarts'a göndermeyi çok istiyor, peki sen ne düşünüyorsun?
Eu sei que a tua mãe adora a ideia de te enviar para Hogwarts, mas e tu?
- Peki sen nesin?
- E onde te encaixas?
Peki sen ölecek misin?
Vais morrer?
Peki ya sen Nikki?
Onde estiveste este tempo todo?
Peki ya sen Tommy?
E tu, Tommy?
Tamam, peki. Sen de daha az düşünüp daha çok yaşamalısın.
Pensa menos e vive mais.
- Sen kimsin peki?
- Quem és tu?
Peki o küçük olansa sen de agabey misin?
Então... tu és o irmão mais velho... uma vez que ele é o mais novo?
Peki sen Peterson'un arabasının arkasına gümlettiğinde kaçla gidiyordun? Aşağı yukarı.
Aproximadamente.
Peki, sen bilirsin.
Está bem, não faz mal.
- Peki ya sen?
Você é?
Sen hangisisin peki?
Qual és tu?
Peki ya sen?
E tu?
- Sen söyleyecek miydin peki?
- E tu, ias dizer-me?
- Peki ya sen nasılsın tatlım...
E tu, querida?
Peki şimdi sen...
Portanto... estás...
Peki ya sen?
Então e tu?
-... karar değil. - Peki ya sen?
- E tu?
Sen iyi misin peki?
E tu estás bem?
- Peki ya sen?
- E você?
Keith'in yerinde sen varken ne oldu peki?
E sobre quando estavas na mesma posição do Keith?
- Ben nasıl yardımcı olabilirim peki? - Sen bugün yeteri kadar çalışmışsın.
Bem, como posso ajudar?
Peki, eğer sen almadıysan, kim... Gold aldı... senin kılığına girerek.
Okay, bem, se eu não te a dei, então quem... tu deste-a ao Gold...
Peki, eğer sen almadıysan, kim...
Bem, se não te dei a ti, então a quem...
Peki, sen farkında değilsin belki, ama ben bir tayfayım, asker değil.
Talvez não tenhas notado, mas sou um marujo, não um soldado.
Peki ya sen, Majesteleri?
E quanto a vós, Vossa Majestade?
Peki Firavun sen olsaydın, onu dizginler miydin?
E se fosses Faraó, irias impedi-lo?
Sen biliyor musun peki?
A questão é, tu sabes?
Sen benim hakkımda endişelenmeyi bırakacak mısın peki?
Podes parar de preocupar-te comigo?
Peki ya sen, Zoe?
- E você, Zoe?
Peki. Ölmeleri halinde A. J.'in yasal vasisinin sen olacağını mı düşünüyorsun?
Você acha que, caso eles faleçam, seria a guardiã legal da A.J.?
Peki, sen ne düşünüyorsun?
E o que tu pensas?
Sen beni King County'de neden öldürmemiştin peki Rick?
Porque não me mataste antes, em King?
Sen beni neden öldürmedin peki?
E porque não me mataste?
Peki ya sen ne olacaksın?
Mas e tu?
Peki ya sen?
E você?
Peki. Sen ve kardeşin tüm sabah okuldaydınız, öyle mi? Evet!
Então, tu e o teu irmão estiveram na escola a manhã inteira?
Peki ya sen başa dönersen ve ben seni geri döndürmek için orada olmazsam?
E se tiveres que te transformar em monstro e eu não estiver lá para te trazer de volta?
- Peki ya sen?
Então e tu?
Peki ya sen Abigail?
Então e tu, Abigail?
Peki ya sen? İyi misin?
E tu, estás bem?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]