Quince tradutor Português
101 parallel translation
Dostlarım da "'Quince " derler.
Os amigos mais íntimos também me chamam "Quince".
- Quince!
- Quince!
Quince!
Quince!
Ne var Quince?
O que foi?
Fazla uzağa gidemez Quince.
Não é o fim do mundo.
Karanlık çökmek üzere Quince.
Está a anoitecer, Quincey.
Sanırım Yüzbaşı Quince.
Parece o Capitão Quincey.
Quince, hoş geldin.
Quincey, já é tarde.
Onu kaçırdın mı Quince? Evet.
- Vocês perderam-no?
Zorlu bir av olacak Quince.
É melhor levar a espingarda, Capitão Quincey.
Quince, kardeşim ile o cehennemin içine girdik ; ama asla o pisliklerin kölesi olmadık.
Meus irmãos e eu vamos ao quinto dos infernos... mas vamos apanhar esse mestiço e o queimaremos!
Bu kaç günümüzü alır Quince?
Quanto tempo vamos demorar?
Gavin. Sanırım, Quince Whitmore'u ve Hooker Kardeşleri tanıyor olmalısın.
Já conhecem Quincey Whitmore e os irmãos Hooker... e Nye Buell.
Quince Whitmore onu cezalandırmak istiyor.
Quincey Whitmore organizou uma busca.
Pekâlâ Quince, iyi misin?
- Está bem, Quincey?
Hiç suyumuz kalmadı Quince.
Aqui não há água.
Quince!
- Quincey!
Dinle Quince, biliyorsun ki o Apaçi bizi öldürebilirdi.
Talvez o mestiço queira que o sigamos.
Sende mi Georgialısın Quince?
- Também és da Geórgia, Quincey?
Peşinden gidecek miyiz Quince?
Vais continuar atrás dele, Quincey?
Apaçileri yakalamak daha mı kolay Quince?
Podem ser apaches, Quincey.
- "quince" nedir? - Doğru.
Que é um quiabo?
Bunu nereden biliyor? "quince" ne demek nasıl biliyor?
Como sabia ela o que é um quiabo?
Nasılsın? - Günaydın Quince.
- Bom dia, Quince.
Quince, adamım, teklif için teşekkürler fakat bunların hepsi sadece benim ve Bill için düzenlendi.
Obrigado, mas está tudo preparado para ser só eu e o Bill.
- Evet, Quince'e diyordum ki- -
- Ouviste algo?
Bu benim kızım, Allison ve kocası, Quince ve Drew, sağ kolum, benim için çalışır.
É a minha filha, Allison, e o marido, Quince. Drew, o meu braço direito.
Evet Quince, öyle.
Pois é, Quince.
Quince bana çörekleri uzattı.
O Quince passa-me o pão.
- O benim kişisel ortağım ve.. - Merhaba Quince.
É um sócio meu.
- Hey.
- Olá Quince.
Teşekkürler Quince.
Obrigado, Quince.
- Senin adına çok sevindim, Quince.
É muito simpático da sua parte.
Oh, ailem, hmm, Allison ve Quince, Susan ve diğer üyeler.
À minha família... Allison e Quince, Susan e aos outros membros.
Quince burada olsaydı görürdük.
Vê se o Quince está aqui.
- Geldiğin için teşekkürler, Quince.
- Obrigado por teres vindo, Quince. - Claro.
Bu gizli bir toplantı Quince.
Esta reunião é secreta, Quince.
Otursana Quince.
Senta-te, Quince.
Bizimle içkiye katılmak ister misin?
Queres juntar-te a mim, à Allison e ao Quince para uma bebida?
- Günaydın Quince.
- Bom dia, Quince.
- Selam Quince.
- Olá, Quince. - Viva!
Quince, kırılmış yumurtaları birleştiremezsin.
Quince, não podes "desmexer" ovos mexidos.
- Quince mi?
Quince?
- Oh, evet, Quince.
Sim, Quince.
Annem, her neredeyse, Susan, Quince, seninle çalışan herkes, seninle tanışan herkes.
A mamã, onde ela estiver, a Susan, o Quince... Todas as pessoas com quem trabalhas, quem te conhece.
Tamam Quince. Anlıyorum
Não faz mal, Quince.
Çok yakınımızda Quince.
Essa terra é má.
Bizi atlattı Quince.
Ele enganou-nos.
"quince" nedir? "
Que é um quiabo?
- Quince'e diyordum ki, ona ihtiyacımız olmayacak- - - Bir şey duydun mu?
Não vamos precisar do Quince...
İyi akşamlar Bill. Teşekkürler Quince.
Boa noite, Bill.