Romanya tradutor Português
373 parallel translation
Romanya'dan fikir istedim.
Eu pedi uma opinião da Roménia?
Romanya seferim sırasında kitap okumaya vakit bulabildim.
Durante a minha campanha na Romagna, encontrei algum tempo para ler.
16 : 30 uçuşu, Romanya Havayolları, Doğu Berlin.
É o voo das 16 : 30 das linhas romenas para Berlim Leste.
Romanya ve Polonya'da fabrikalar kuruyor. İmdat!
Ele mandou construir fábricas na Roménia e na Polónia.
Güneyde, Romanya Üçüncü Ordusu 90 düşman piyade tümeniyle karşı karşıya.
Mais ao sul, o terceiro exército romeno enfrenta 90 divisões de infantaria inimiga.
- İsterse Romanya kralι olsun.
- Nem que fosse o rei da Roménia.
Aynı ay içinde Romanya'ya ait Besarabya'yı ve Bukovina'nın kuzeyini işgal etti. Bu durum Hitler'i rahatsız etmişti.
e de seguida, ainda nesse mês, das regiões da Romenia, conhecidas como Bessarabia e Bukovina do Norte, um movimento que, aos olhos de Hitler, deixou as tropas russas, demasiado perto dos poços de petróleo romenos de Ploesti,
Romanya ve Macaristan'ın Mihver devletler safına katılması haberine Ruslar çok büyük tepki gösterdi.
Quando as notícias revelaram que a Romenia e a Hungria, tinham se unido ao Eixo, os russos reagiram bruscamente.
Mart 1941'de Rus birlikleri, Macaristan, Romanya ve hatta Bulgaristan sınırları boyunca, Almanlarla karşı karşıya gelmişti.
Em Março de 1941, as tropas russas já tinham enfrentado as alemãs, ao longo das fronteiras com a Hungria, a Romenia e a Bulgária.
Aynı gün Romanya, saf değiştirdi. Bunun sonucu olarak Hitler, tek doğal petrol kaynağını kaybetti.
Nesse mesmo dia, a Leste, a Roménia mudou de lado e a sua apostasia retirou a Hitler a única fonte de petróleo natural.
Güneyde Ukrayna özgürlüğüne kavuşmuştu. Romanya teslim olmuş Bulgaristan istilâ edilmiş Yunanistan koparılmış ve Yugoslavya'da, Tito'nun partizanlarıyla bağlantı tesis edilmişti.
A sul, a Ucrânia foi libertada, a Roménia capitulou, a Bulgária foi invadida, a Grécia isolada e na Jugoslávia houve uma associação com os guerrilheiros de Tito.
Bay Churchill'le, etki alanları hususunda çeşitli anlaşmaları olduğunu tasavvur ettiler. Eğer Yunanistan'ı İngilizlerin eline bırakırlarsa Macaristan, Romanya, Bulgaristan, özellikle Polonya üstündeki etkileri orantılı olabilirdi.
Acharam que tinham vários acordos sobre as esferas de influência com Sr. Churchill, deixaram a Grécia praticamente em mãos inglesas, poderiam ter algumas influências na Hungria, na Roménia, na Bulgária e principalmente na Polónia.
Savaşın, insanlar ve siyasal sistemler üzerindeki başlıca etkisi Doğu Avrupa'da bulunan ülkelerin başını ağrıtmıştır. Hemen tüm Polonya, Çekoslovakya, Macaristan, Romanya ve o ülkeler.
As principais consequências da guerra sobre as pessoas e sistemas políticos, aconteceram nos países da Europa de Leste, sobretudo a Polónia, a Checoslováquia, Hungria, Roménia e esses países.
Bu şalı bana Romanya Prensi Carol vermişti.
Ela foi-me oferecida na Roménia pelo príncipe Carol.
Romanya ordusunda kullanıldı.
- Marcharam com o exército romano.
Fransa'yı işgal etmekle meşgulken, Romanya'nın bir kısmını aldı. Ve Kızıl Orduyu Ploiesti'den 100 mil ilerletti tek petrol kaynağıma!
Enquanto eu estava ocupado a conquistar a França, cortou um bocado da Roménia e o Exército Vermelho entrou cem milhas de Ploiesti, a minha única fonte de petróleo.
Romanya'dayız.
Roménia?
- Evet, Romanya.
- Sim, Roménia.
Ne derler bilirsin, "Romanya'dayken," öyle değil mi?
Sabes o que se costuma dizer. "Na Roménia...", não é?
Attığı twite göre, şu an Romanya'da. Dizinin yeni bölümünü burada çekecek.
E que, segundo o Twitter, está agora na Roménia a rodar um novo episódio.
Romanya çok tehlikeli bir yer olabilir.
A Roménia pode ser um lugar muito perigoso.
Sanki Romanya Kraliçesiymişim gibi arabayı sinagogun önüne çekmişsin.
Estacionaste o carro mesmo em frente à porta da frente do templo, como se eu fosse a Rainha da Roménia.
İkinci Dünya Savaşında Romanya'da, Yunanistan'da, Yugoslavya'da bulundum.
Na 2ª Grande Guerra estive na Roménia, na Grécia, na Jugoslávia.
Romanya Kralı iştirak edemedi.
O rei da Roménia não pôde comparecer.
- Romanya veziri?
A rainha.
Bir avuç Romanya 50'liğine ne dersiniz?
Tome uma mão-cheia de 50s Romenas, pode ser?
Romanya'da bir manastırda.
Está num convento na Roménia.
Romanya'daki nişanlımdan haber aldım.
Recebi novas do meu noivo na Roménia.
Romanya'da bir kadının mutfağında yeryüzündeki dostlarından söz edeceksin, beni de arkadaş grubuna katarak.
A imaginar se estarás nalguma cozinha da Roménia a falar a uma dona-de-casa dos teus amigos pelo mundo, incluindo-me.
Maggie ile 1984'te Romanya'da tanıştım.
Eu conheci a Maggie na Roménia em 1984.
Romanya'da, kutsal adetlerin doğru şekilde yerine getirilmesinden sorumludurlar.
Na Roménia são responsáveis pela correcta observância dos ritos sagrados.
Tüm Romanya'yı dolaştın mı!
Como não encontraste? Percorreste a Roménia toda!
Romanya'da kucağında ağlayan evsiz çocuklardan.
Dos bebés órfãos que choraram nos teus braços na Roménia.
Dışarı çıktığında mektuplarını okuyup tekrar gideceğini öğrendim. Bu kez Romanya'ya gidecekti.
Quando esteve fora, eu li o correio dele e vi que ia partir, desta feita, para a Roménia.
Köşede bir Romanya restoranı var, denemek için ölüyorum.
Há um restaurante romeno à volta ao que morro por ir.
Romanya mı?
Romeno?
Romanya halkı olarak biz, dünya barışı adına Amerikan tehditine karşı Küba Halkı ile birlikte tek bir vücut olarak duruyoruz.
Nós, o povo da Roménia, estamos solidários com o povo da República de Cuba e com a sua revolução à face desta ameaça americana à paz mundial.
Yada Avusturya, Macaristan, Romanya ve Bulgaristan.
Ou então pela Áustria, Hungria, Roménia e Bulgária.
Macaristan-Romanya
Hungria - Roménia
Pasaport yoksa Romanya'da yok.
Não há passaporte, não há Roménia.
Romanya'ya biriyle buluşmak için gitmem gerek.
Preciso de ir à Roménia para encontrar uma pessoa. É muito, muito...
Bu çok... Pasaport yoksa Romanya'da yok.
Não há passaporte, não há Roménia.
Romanya adetlerine göre evlendiğinde hediye verirsin.
Quando nos casamos na Roménia, normalmente damos presentes.
- Romanya'da.
- A Roménia.
Romanya, Ploieşti'teki petrol sahaları Almanlar için çok önemliydi ve savaşın en çok bombalanan hedefleri arasındaydı.
Os campos petrolíferos em Ploesti, na Roménia, eram vitais para o esforço de guerra germânico e um dos alvos mais bombardeados da guerra.
Ne oldu? - Romanya'da yakalandım.
- Fui retido na Roménia.
- Romanya mı?
- Roménia?
- Romanya!
Não, Ruritania!
Ve yüzbinlercesi Çekoslovakya'da Romanya'da, Bulgaristan'da, Macaristan'da.
Romenia, Bulgária e Hungria.
Romanya'ya, yaz gelince.
Deixa-me ver.
Romanya, El Salvador, Azerbaycan, Belfast, Angola, Bosna... Kahretsin!
Romênia...