Sesler duydum tradutor Português
196 parallel translation
- Sesler duydum.
Pensei ter ouvido vozes.
Yolun karşısındaydım, kızgın sesler duydum.
Eu estava do outro lado da rua.
Sesler duydum.
- Ouvi vozes.
Odadayken bazı sesler duydum ama kendimden geçmişim.
Ouvi gente nesse quarto, mas passei ao lado.
Sesler duydum.
Pareceu-me ouvir vozes.
Garip sesler duydum.
Ouvi barulhos estranhos.
- Sesler duydum.
- Escutei vozes.
Sesler duydum.
Ouvi alguns sons.
Sesler duydum ama kulağıma mantıksız geldiler.
Ouvi sons e não faziam sentido.
Bir rüya görüyordum sesler duydum ne olduğunu anlayamadım korktum.
E estava a sonhar com algo, ouvi os sons a aproximarem-se, não sabia o que era e isso assustou-me.
Bazı sesler duydum.
Eu ouvi vozes.
Sesler duydum, inanın.
Ouvi vozes.
- Sesler duydum gibi.
- Pareceu-me ouvir vozes.
Sesler duydum.
Eu oiço os barulhos.
Sesler duydum. Kızgın sesler.
Ouvi v ozes, v ozes rev oltadas.
Sesler duydum.
Ouvi v ozes.
Dün gece sesler duydum biri eve girmeye çalışıyordu sanki.
A noite passada pareceu-me ter escutado alguém a tentar entrar.
Arka taraftan sesler duydum.
Ouvi algo lá atrás.
Bir kaç dakika sonra, Korkunç sesler duydum Sanki birini parçalıyormuşçasına.
Depois, poucos minutos depois, ouvi sons terríveis... Eu tenho que lá entrar.
- Sesler duydum.
Ouvi barulho. - Onde?
Ben sesler duydum, sanki hayvan gibi ve insanlar bağırıp koşuyordu...
Eu... ouvi barulho, como de animais e os homens gritavam e corriam e...
Elbette, garip sesler duydum.
Claro que estou estranha.
Çalışma odasının önünden geçiyordum ve bazı sesler duydum. Kızgın bağrışma sesleri geliyordu.
Por acaso passei pela porta do escritório e ouvi vozes, muito altas e zangadas, vindas de dentro.
Dışarıdan gelen sesler duydum ve Homer olabileceğini düşündüm. Ay!
Ouvi um barulho lá fora e pensei que pudesse ser o Homer.
Sesler duydum.
Que se passa?
Dün gece sanki bir şey matkapla deliniyormuş gibi sesler duydum.
Ouvi barulho de brocas esta noite. provavelmente sonhou.
Dün gece korkunç sesler duydum. Bana rüya gördüğümü söylemiştin ama görmüyordum.
Eu nao estava sonhando, nao e?
- Sesler duydum.
- Ouvi um barulho.
- Sonra sesler duydum.
- E ouvi vozes. - Vozes?
- Sorun değil. Sesler duydum.
Não faz mal, ouvi vozes.
O kadar çok değişik sesler duydum ki, ve ağlamamaya çalıştım.
Eu ouvi... tantas vozes diferentes... E tentei não chorar.
Bir gece sesler duydum şiddet, kavga sesleri onun dairesinde.
Uma noite... ... ouvi sons... ... de violência e luta...
Sesler duydum, inanın.
Ouvi vozes, juro.
Onunla ilk temas ettiğimde, sesler duydum, hafızamda bazı görüntüler belirdi.
Quando eu entrei em contato com ele pela primeira vez, eu fui inundada por imagens, memórias e sons.
Sonra sesler duydum.
E tenho vindo a ouvir vozes.
Bazı sesler duydum. Bay ve Bayan Koo döndüler zannettim.
Ouvi vozes, pensei que o Senhor e a Sra. Koo tinham voltado.
Bazı sesler duydum ve her şey yolunda mı diye bakmaya geldim.
Ouvi barulho e desci para ver se estava tudo bem.
Ve beni çağıran sesler duydum.
E vozes a chamar por mim.
Bert, sesler duydum?
- Ouvi vozes?
- Bazı sesler duydum!
Ouvi vozes... - Que foi que ouviste?
Evet, aslında... yan odadan bazı sesler duydum.
Sim, na verdade, ouvi uns sons no quarto ao lado.
Sesler duydum.
Ouvi barulhos.
- Sesler duydum.
- Ouvi vozes.
Bazı sesler duydum.
Julguei ouvir vozes.
Sesler duydum.
Ouvi vozes.
- Sanki sesler duydum ama..
- Julguei ter ouvido vozes.
Git ve frekansları kontrol et diyen sesler duydum.
Ouvi uma voz a dizer :
Ben, sesler duydum, işini engellemek istemedim ama...
Ouvi barulhos. - Que tipo de barulhos?
Ben, bilmiyorum, ben bir takım sesler, fısıltılar duydum.
Não sei. Ouvi vozes, murmúrios...
Sesler geldiğini duydum.
Pareceu-me ter ouvido vozes.
Orada arkada birileri var. Sesler duydum.
Ouvi vozes.