Simón tradutor Português
109 parallel translation
Lew, Onu durdurmayacaksan Simon'a söyleyeceğim.
Lew, se não fizer nada, vou dizer ao Simón.
Simon'a söylesem daha iyi olur sanırım.
Vou dizer ao Simón.
- Bu saçmalık! Simón, ese, hadi!
Tretas!
Sana öğreteceğim, simón. Çünkü daha hiç bitmedi, adamım! Hiç!
Vou-te ensinar porque nunca estamos acabados mano.
Bu Simon her şeyi düşünüyor.
Simón pensa em tudo.
Sen Simon mısın?
É Simón?
Simon, isyandan sonra, ciddi bir eroin noksanlığı krizine girdin.
Simón, depois do motim, sofreu uma severo supressão de heroína.
Sessizce. Tıpkı ona gösterdiğim gibi.
Simón como quando dispara.
Şimdi Torrucos, öyle mi?
- Torrucos? - Simón.
- Kuzeninin kamyonu var demiştin?
- Diz que o seu primo tem um camiao. - Simón.
Simon, bu kadar dar görüslü olma.
Chega, não vais. - Simón naõ sejas tão fechado.
Simón.
Simón.
Simon Says mi oynayacağız?
Estamos a jogar "O Simón disse."?
Simón!
Simón!
Simón, canım.
Simón, querido.
"S" Simón için.
"S" de Simón!
Simón, hadi gidiyoruz!
Simón, anda!
- Simón, ne yapıyorsun?
Que estás a fazer?
Hayır, ben Simón için geldim.
Não. Vim por causa do Simón.
Simón'un hastalığıyla ilgili tüm tedavilerden haberdarız.
Conhecemos todos os tratamentos para a doença do Simón.
Simón evlatlık olduğunu ve hastalığını bilmiyor. Bunu kocamla halletmeyi yeğlerim.
Simón desconhece que foi adoptado, bem como a sua doença, e prefiro tratar disso com o meu marido.
Bu gece Simón ile yat.
Esta noite dormes com o Simón.
Simón...
Simón...
- Şimdi olmaz, Simón.
- Agora não, Simón.
Simón'u bulmak için son sürat çalışıyorlar.
Estão a dar tudo por tudo para encontrar o Simón.
Şimdilik sende kalsın, Simón'u bulduğumuzda geri verirsin.
Leva-a. Depois dás-ma quando encontrarmos o Simón.
Simón Sánchez'in ailesi gitgide umutlarını yitiriyor.
Os pais de Simón Sanchez sentem-se cada vez mais desamparados.
Durumun daha vahim olan tarafıysa Simón'un hasta olması ve ilaçlarını günlük alması gerektiği.
A situação é ainda mais desesperada pois Simón está doente e precisa de cuidados médicos diários.
Adı Simón.
Chama-se Simón.
Onu ilk gördüğümüzde, Simón'u nasıl çağırdığımızı hatırlıyor musun?
Lembras-te do que chamámos ao Simón quando o conhecemos?
Simón bizi güçlendirdi, Carlos.
O Simón tornou-nos fortes, Carlos.
Aurora, Simón da orada mı?
Aurora, o Simón está aí?
Simón, burada mısın?
O Simón está aí?
Simón'u görmediniz mi?
Não viu o Simón?
Simón'u bulmaktan bahsettiler mi? Hayır.
Falaram em encontrar o Simón?
Simón hayattaysa bize nasıl yardımcı olabilirler, anlamıyorum.
Se o Simón estiver vivo, não vejo como possam ajudar-nos.
Ben Simón ile olmak istiyorum, bunu anlayamıyor musun?
Quero estar de novo com o Simón, não percebes?
Lütfen, Simón olmasın.
Por favor, que não seja o Simón.
Tomás onlarla oynarken öldü, şimdi de Simón ve benimle oynuyorlar.
A brincadeira deles matou o Tomás e agora estão a jogar comigo e com o Simón. Não vês?
Simón tehlike içinde ve ben nasıl oynayacağımı bilmiyorum.
O Simón corre perigo e eu não sei como jogar.
- Bunların hepsini Simón tasarlamıştı.
O Simón inventou tudo para chamar a tua atenção. Quem?
Biraz oynayacağız sonra Simón'un yerini söyleyeceksiniz.
Eu jogo mais um pouco e depois dizem-me onde está o Simón. Certo?
Sadece Simón'u bulmak istiyorum.
Só quero encontrar o Simón...
Beni dinle, Simón.
Ouve-me, Simón.
- Simón, eh?
Simon.
Simón.
Sou o Simón.
Simón'la ilgili ne diyecektiniz?
- Queria falar-me do Simón?
Simón, dur!
Simón, espera!
Aşağı gelsene oğlum.
Simón!
Hadisene oğlum.
Simón!
Simón, oğlum.
Simón, meu filho.