Spa tradutor Português
1,021 parallel translation
Bir zayıflama ve dinlenme salonunda rastlastık.
Conheçemo-nos numa quinta, spa, estância, uma coisa assim.
O da bu salonda çalışıyordu. Yaman bir oğlandır.
Ele também trabalhava no spa.
Mingled Water kaplıcasına 3-4 saatlik bir kaçamak yapmaya ne dersin?
" Bom para uma escapadela de três horas ao Spa Mingled Waters.
Bu aracın bir trene göre ne tür avantajları var?
ESCAPADELA GRÁTIS AO SPA COM TEST DRIVE Que vantagens tem este automóvel em relação, digamos, a um comboio?
Yarın sabah 10 : 00'da spa'da bizi bul.
Vai ter connosco ao Spa às 10 horas da manhã.
Dharma arkadaş arıyordu ve biz birlikte tenis oynadık, spa ya gittik. Dharma benim kalbimi kazanmaya çalıştı ve... "Kitty, dügünümü sen organize et." dedi.
A Dharma queria muito ser minha amiga, tentámos jogar ténis juntas e tentámos ir ao spa, mas o que finalmente me conquistou foi quando a Dharma me disse : "Kitty, organize a minha festa de casamento."
Yeni "isveç spa" sına giriş yapamayacağınızın farkında mısınız?
Tem a noção de que não terá acesso ao nosso novo spa sueco?
Golian Spa'da bir hafta sonu geçirmek istiyorum.
Um fim de semana no spa goliano.
Ta ki hata sonunu onunla Spa'ya gitmemi teklif edene dek.
Até ele me convidar para passar o meu aniversário com ele num Spa.
Neden, onunla spa ya gitmeye mi karar verdin?
Porquê? Decidiste não ir com ele?
Le Spa'da solaryum görevlisiydin.
Trabalhaste no solarium masculino do Le Spa.
- Sadece SPA kızı. Görevli.
Uma rapariga das termas.
Hayatlarında yeterince stres olmayanlar için bir spa.
Um delírio para pessoas com pouco stress na vida.
Tatlım, pazartesi benimle güzellik salonuna gelmeye ne dersin?
Entao, querido, que achas de um diazito no Spa comigo na Segunda?
Aslında, Baden-Baden, inanılmaz bir Spa'ya sahip.
Em Baden-Baden, há umas termas espantosas.
Spa 5'te sağlık kürü tavsiye ederim, Sauna gezegeninde.
Recomendo a cura saudável no Spa cinco, o planeta da sauna.
Spa 5?
Spa cinco?
Burası spa değil, burası işçi kampı.
Isto não é Spa, é um campo de trabalhos forçados.
İşçi spa merkezinde olmak bürokrasi aşkımı yeniden yaktı.
Organizar o Spa de trabalhos forçados reacendeu o meu amor pela burocracia.
Spa 5'te sağlık kürü tavsiye ederim, Sauna gezegeninde.
Fizemos tudo o que podíamos. - Quer dizer que ele está... - Como novo?
Spa 5? İyi mi? Harika.
Leela, Zoidberg e os outros, este é o Flexo.
Burası spa değil, burası işçi kampı.
Obrigada, gastador moderado.
İşçi spa merkezinde olmak bürokrasi aşkımı yeniden yaktı.
- Cem mil? - 200 mil? - 200 mil e 1?
Manhattan'daki en gözde spa.
- O melhor spa de Manhattan.
Ecstacy Spa 7 Eylül Salı
SPA ECSTASY TERÇA-FEIRA, 7 DE SETEMBRO
Bir spa'da, bir salonda çalışmadığıma şükrediyorum.
Estou grata por não trabalhar num spa. Grata por não trabalhar num cabeleireiro.
Manhattan, bir kadının parasıyla kendini iyi hissedebileceği spa salonlarıyla doludur.
Em Manhattan há spas onde uma mulher paga para se sentir bela.
- Evet. Helena Rubinstein'da tanışmıştık.
Sim, nós nos conhecemos no Spa Helena Rubinstein.
İlerleyen bir spa partisi.
Uma festa progressiva num Spa.
Son zamanlarda seni kaplıcada görmüyorum.
Não te tenho visto pelo spa ultimamente.
Jack, senin orada çırılçıplak yatıyor olman, orayı kaplıca yapmaz.
Jack, lá por andares lá nú não faz disso um spa.
Terapistim kaplıcalara gitmemi söyledi.
O meu terapeuta disse-me para ir para um Spa e descansar. Eu fui.
Yerel gazetelerden otellerdeki spa güvenliği hakkında yorumlarına ilişkin bir telefon gelecek.
Vais receber uma chamada das regras locais sobre a segurança em estâncias termais.
Spa güvenliği?
Segurança em estâncias termais?
Özür dilerim. Burası spa olmalı.
Isto deve ser o spa diurno.
- Kaplıca da.
- E um spa completo!
Kağıdın tonuna 2.30 istediğimiz sıkıcı bir satış anlaşması konuşmasına daha katlanamam. - 2.6O.
Não aguento nem mais um telefonema sobre o papel branco Spa a 230 a tonelada...
Saunaya gidiyorum.
Foi para o Spa.
"Bella Donna'da bir günlük sağlık kürü."
"Um dia de beleza e de mimos no Bella Dona Day Spa".
Hakkında bir şey duymak istediğim fakirler sadece spa'da gözeneklerimi açmaya çalışan fakirler.
As únicas pessoas pobres de que quero ouvir falar são as pessoas que me tratam dos poros no salão de beleza.
Çamur maskeleri ve sülfür banyoları yapılan bir kaplıcaya mı?
- O quê? Um spa? Com emplastros de lama e banhos de enxofre?
Bayım bu spa bayanlar için.
Sr. isso é um SPA para mulheres, Sr.
Şişkolar kampının 3. yılında 8. sınıftan önceki yazdı.
Três anos em um spa, o verão antes da oitava série.
Bekle, Sen heryaz şişkolar kampına mı gidiyordun?
Espere, aquele acampamento que você ia todo verão era um Spa?
Syd, güzellik salonuyla konuşuyorum.
Hey, Syd, estou a falar com o spa.
- İnan bana, seninle bir günü güzellik salonunda geçirmeyi çok istiyorum.
Acredite, não há nada que eu quizésse mais do que passar um dia no spa consigo.
Oyunlar, spa, vücut odaları ve yeni bir açık büfe.
Temos jogos, estância termal, Quartos de prazer, e não se esqueça do nosso novo bufete.
Alo, ben kaplıcalardan Murray
Sim, fala o Murray, do Spa. Escutem...
— Calistoga Spa'nın.
Para o Spa Calistoga.
Spa günlerin bitti mi?
Acabaram-se os dias das termas?
O zaten tatilde.
- Não, não num spa. Ela está de férias.