Sürpriz tradutor Português
9,452 parallel translation
Hayır aslında sana sürpriz yapmayı plânlıyordum.
Não, na verdade, esperava fazer-te uma surpresa.
Yani, kameralar sürpriz Paul Winthrop'u yakaladı olduğunu onun misafirhanesinde, ama...
Quero dizer, não é nenhuma surpresa que as câmaras captaram o Paul Winthrop na casa de hóspedes, mas...
Sürpriz!
Surpresa!
Ne beklenmedik bir sürpriz.
Se isto não é uma surpresa inesperada.
Bu ne hoş sürpriz.
Que bela surpresa.
Sürpriz. - Piper?
Piper?
Sürpriz olmasını istemiştim.
Queria que fosse surpresa.
- Nance, ne kadar güzel bir sürpriz.
Nance, que boa surpresa.
- Tanrım, ne kadar da sürpriz dolu bir gün.
- Que dia de surpresas.
Sürpriz olmasını istiyorum.
- Quero que seja uma surpresa.
Başka sürpriz olmasın.
Mais surpresas, não.
Sürpriz.
Surpresa!
Sana sürpriz yapmak istedik.
Queríamos fazer-te uma surpresa.
Sürpriz olması gerekiyordu.
- Era uma surpresa.
Bu sefer sürpriz olmasın Daniel.
Apenas sem surpresas desta vez, Daniel.
- Sürpriz mi?
Isso mesmo.
Yarınki Lobos toplantısında Ghost'a sürpriz yapacağım.
O Tommy confia em mim.
Aman ne sürpriz.
- Cerveja ao pequeno-almoço outra vez?
Jamie. Bu ne güzel sürpriz.
Olá, Jamie Mas que boa surpresa!
Çok da sürpriz olmadı değil mi?
Não é, propriamente, uma surpresa, pois não?
Oh, Bayan Thorne, ne güzel bir sürpriz.
- Mna. Thorne. Que bela surpresa.
- Sürpriz yaptım, anne.
Eu sei, mãe.
Sürpriz yapmak için gelmiş.
Apareceu de surpresa.
Sürpriz bir ziyaret.
Uma visita surpresa.
Sürpriz bir saldırıyla sayılarınızı azaltabiliriz.
Um ataque surpresa seria o que precisamos para os debilitar.
Ve benim için gerçekten sürpriz oldu... İnsanların beni durdurmak adına hiç bir şey söylememesi çok sürpriz oldu.
E surpreende-me que ninguém tenha dito nada para me travar.
- Ne beklenmedik bir sürpriz.
- E tão inesperado.
- Sürpriz olacak.
- É uma surpresa.
Ve ek bir sürpriz olarak,
E terão uma surpresa. Vão poder operar o robô de Marte.
Bir sürpriz çok değil.
Não é uma grande surpresa.
Yerel polis cep telefonunu çöpte bulmuş ve sürpriz, kamera yok.
A polícia local encontrou o telemóvel dela no caixote de lixo e, surpresa, sem câmaras.
Pek de sürpriz sayılmaz. Boyd'un 100.000 doları olduğuna göre hiç şüphesiz milyonlar vaat etmiştir.
Não é exatamente uma surpresa, agora que o Boyd tem 100 mil dólares e, de certeza que lhe prometeu muitos mais milhões.
Ne güzel bir sürpriz.
Que surpresa agradável.
- Kıçınızda milyon tane melek olmalı çünkü resmi ifade de sürpriz bir sistem güvenlik kontrolü olduğu söylendi.
Devem ter um milhão de anjos a proteger-vos, porque o que se diz é que foi uma verificação surpresa da segurança dos sistemas.
Bu sürpriz oldu. 15 milyondan yukarı çıkmama konusunda anlaşmıştık.
Bom, isso é uma surpresa para mim. Concordamos em não ultrapassar os 15 milhões.
Neymiş bu büyük sürpriz?
- Vi o teu recado.
Ajan Hardy, bu ne sürpriz.
Agente Hardy.
Konsey üyesine, sürpriz bir ziyaret yapacağız.
Vamos fazer uma visita inesperada à vereadora.
Bir süredir her şeyi tam kapasite ile çalıştırıyoruz. Baltimore'daki adamların yaptıklarından sonra çalışıyor olmaları bile sürpriz.
Temos utilizado os equipamentos em potência máxima, e, com o que aqueles soldados nos fizeram em Baltimore, é uma maravilha que algo ainda funcione.
Bu ne hoş sürpriz.
Que surpresa agradável.
Bugün aslında doğanın aminoasitleri proteinlere dönüştürmesini konuşacaktık ama 8. bölümle ilgili sürpriz bir sınav yapacağız. Yani bonomo maymunlarının üreme sistemleri hakkında.
Sei que hoje falaríamos sobre como a natureza mapeia os aminoácidos em proteínas, mas temos um questionário sobre o capítulo 8, sobre o sistema reprodutivo do macaco bonobo.
Yarın ansızın, hiç planda olmayan sürpriz bir quiz olabilir.
Amanhã, haverá um teste inesperado e não planeado.
Millet, ne var biliyor musunuz? Sürpriz!
Sabem que mais?
Ne kadar hoş ve beklenmedik bir sürpriz.
Que surpresa agradável e inesperada.
Bu ne sürpriz!
Isto é uma surpresa.
Tam bir sürpriz ha?
- Que surpresa, não?
- Sürpriz.
- Uma surpresa?
Büyük sürpriz yaparız.
Eles nunca os vão ver a chegar.
- Demek sürpriz.
- Uma surpresa!
Sürpriz oldu.
Isto é novo.
- Sürpriz!
- Surpresa!