Sürpriz mi tradutor Português
338 parallel translation
- Sürpriz mi? Bekle ve gör.
Espera e verás.
Sürpriz mi?
Uma surpresa?
Bundan kastınız sürpriz mi yoksa şok mı?
Quer dizer uma surpresa, Sra. Neston, ou um choque?
- Sürpriz mi?
- É uma surpresa para ti.
Halkımızın ayaklanması sürpriz mi?
É surpreendente que o nosso povo esteja activo?
- Sürpriz mi?
- Surpresa?
İyi mi, yoksa kötü bir sürpriz mi?
É uma boa ou má surpresa?
Bir sürpriz mi?
Uma surpresa?
Sürpriz mi?
Surpresa?
Bu senin için sürpriz mi oldu?
Está surpresa, não?
Sürpriz mi..?
Surpreendido!
Biri sürpriz mi yapıyor!
Alguém vai ter uma surpresa!
Sürpriz mi oldu?
Tu? Surpreendido?
Sizce sürpriz mi o?
Também é uma surpresa?
- Sürpriz mi Eddie?
Surpreendido, Eddie?
- Sürpriz mi?
Simon. Surpresa?
- Sürpriz mi?
- Uma surpresa?
Sürpriz mi olacak?
Vai haver uma extravagância?
Sürpriz mi oldu? Hem evet hem hayır.
- Tu estás um pouco abalada?
Sürpriz mi?
- Uma surpresa?
- Bu senin için sürpriz oldu, değil mi?
Surpreendido?
Bu sana sürpriz olmadı, değil mi?
Mas isso não te surpreende, pois não?
Bu sürpriz oldu, değil mi?
É uma surpresa, não é?
Ne sürpriz değil mi?
Não vão brigar agora, vão?
- Sürpriz oldu değil mi? - Kesinlikle öyle oldu.
Uma prenda, não é?
Bakın millet, Willie Amca'nın bize sürpriz yapması ne hoş, değil mi?
Vejam : o tío Willie fez-nos a surpresa.
Vincenzo bize bir şey dememiş olabilir ama bu çok güzel bir sürpriz oldu! Öyle değil mi?
O Vincenzo não nos disse nada, mas, meu Deus, pensei que fosse uma surpresa, não achas?
Sürpriz mi?
Quer dizer, estou feliz que esteja aqui.
Bu harika bir sürpriz değil mi, anne?
Não é uma surpresa maravilhosa, mamãe?
Sürpriz öğe mi?
Factor surpresa?
Ama biz de sürpriz yapabiliriz, değil mi?
Mas nós temos a surpresa do nosso lado, não é?
Onu Dostun Vermont görmek için sürpriz değil mi?
Não esperavas ver o teu velho amigo?
Ne sürpriz değil mi?
Que surpresa, hein?
"Sürpriz ördek" mi?
Pato Surpresa?
Sevgilime, verecektim. Sürpriz olacaktı. Yüzüğü ona vermemi mi istiyorsun?
Ia surpreender a minha namorada com este anel de noivado.
Bu müthiş bir sürpriz değil mi?
Não é uma boa surpresa?
Tabii, sana söyleseydim sürpriz olmazdı, değil mi?
Não ficaria surpreso se ele dissesse que não.
Yanındalar. Güzel bir sürpriz yaptım, değil mi?
Aliás, Adoro surpresas.
Evet. Ne sürpriz değil mi? !
Sím, que surpresa!
Peggy, baksana bu saç, kurabiyeden çıkıyor mu olsun, yoksa sürpriz olsun diye içinde mi kalsın?
Poupa o fôlego. O vosso pai disse que podia ficar com ele. Ok, Peg, sabemos que a Oprah não está a pagar às pessoas para verem o programa dela com a boca aberta.
O halde şişenin üstünde parmak izlerinin bulunması sürpriz sayılmaz, öyle değil mi?
Então é natural que a garrafa tivesse as suas impressões, não acha?
Söylersem pek de sürpriz olmaz, değil mi?
Se te dissesse deixava de ser surpresa, não era?
Gerçekten mi? Bu sürpriz oldu.
Que surpresa.
- Büyük bir sürpriz, değil mi anne?
- Que surpresa, não é, mãe?
Bahsettiğiniz sürpriz, hediye değil mi?
A coisa não é o presente?
Yüzbaşı Dax bu sene de senin için sürpriz parti verecek mi?
A tenente Dax vai-lhe fazer mais uma festa surpresa este ano?
Müdür Skinner'ın odasında, benim için sürpriz bir parti mi?
Uma festa surpresa para mim no escritório do Skinner?
Ve şimdi de sürpriz ziyaretin karşılığını vermeye mi gidiyoruz?
E agora vamos fazer-lhe uma | visita de surpresa?
Özel bir yemek ve birkaç sürpriz için eve mi gidiyorsun?
Vais para casa, para um jantar especial e surpresas?
Bu bir sürpriz, değil mi?
É, uma surpresa, não é?
Hoş sürpriz oldu, değil mi?
Valeu a pena voltares para casa...