Uygunsa tradutor Português
496 parallel translation
- Tabii sizin için de uygunsa efendim.
- Isto é, se o senhor concordar.
Uygunsa, Stewart'lara gideriz diye düşünmüştüm.
Pensei em irmos ao Stewart's, se acharem bem.
Lon beni götürmeye uygunsa, seni götürmeye de uygundur.
Se o Lon serve para me levar, pode levar-te também.
Lütfen anlayın, Bay Minify. Bir kızın kişiliği eğer uygunsa- -
Se a personalidade da rapariga se adequa...
- Sizin için ne zaman uygunsa.
- À hora que desejar.
Bekârlığa veda partisine Jenny'lerle gidiyorum uygunsa?
Geoffrey pode levar-te quando acabarem de falar.
Eğer sizin için uygunsa saat altı civarında olabilir.
sou capaz de dar cá um salto, por volta das 6h... se não se importar.
Sence uygunsa.
Se não se importa.
Vali dönmek zorunda olmadığımı söyledi. Sizin için uygunsa.
O Governador disse que eu não tinha de voltar, se o senhor permitisse.
Elbette Peter.yarın bakarız, eğer sana uygunsa.
Está bem, Peter. Venho amanhã, se estiver de acordo.
Evin, hangi ulaşım aracı uygunsa odur.
A nossa casa é o transporte disponível.
- Eğer sizin için de uygunsa yarın yerleşebilirim.
Mudo amanha, se não lhe causar transtorno. Amanhã?
Uygunsa, Cuma akşamı.
Sexta à noite, se for possível.
Ne zaman uygunsa, Bay Keller, bırakabilirsiniz.
Quando achar conveniente, Sr. Keller, pode deixá-la cair.
Ne zaman uygunsa, Bay Keller.
Quando achar conveniente, Sr. Keller.
Eğer sizin için uygunsa, dinlenmeniz için merasimi bitirelim.
Se prefere, pode isentar-se das cerimónias para descansar.
Achillas yarın ya da öbür gün, ona ne zaman uygunsa... -... saldırabilir! - Bu çok mümkün.
Achillas pode atacar amanhã, no dia seguinte ou quando lhe apetecer!
Size uygunsa, akşam yemeği saat 8 : 00'de hazır olacak.
O jantar será servido às 8 : 00, se for conveniente.
- Sizce nasıl uygunsa.
- Como queira.
Senin için uygunsa onu yedek dağıtıcı yapmak isterim.
E... ... se não te importas, gostaria que ela fosse a distribuidora substituta.
- İkiniz için de uygunsa.
- Não se importam?
Hepiniz için uygunsa sadece kâğıt dağıtacağım.
Se não se importam, passo só a dar as cartas.
8 : 00'den sonra olabilir, eğer uygunsa.
Qualquer hora depois das 8 : 00, se você puder.
- Panik olmuştum. - Sizce de uygunsa Bayan Belmont bu gece burada kalacak.
A Mademoiselle Belmont ficará cá esta noite.
- Eğer uygunsa yemek servisi yapacağım.
- Mas... - Se estiverem prontos, vou já servir o jantar.
Birisini öldürtmek istiyorsan ve fiyat ta uygunsa...
Se precisasse de matar alguém, bastava chamar o garoto.
Eğer sizin için de uygunsa Benton'ın yasal danışmanı adına Amerikan Konsolosluğu'na durumu bildireceğim.
Vou informar à embaixada americana que foi aceito... como advogado legal de Benton.
Sizin için uygunsa, yarın öğleni planlıyoruz.
Marcámos para o meio-dia de amanhä, se lhe der jeito.
Psiko-kardiyogramlarımız sevişmeye uygunsa, o zaman bir tane heyecan yaratıcı hap alırız. Ve şu şekilde dururuz. Size göstereyim.
Na Terra, quando os psicocardiogramas coincidem, e queremos "fazer amor", como dizes, tomamos um comprimido, e colocamo-nos assim.
Uygunsa, teğmen ve ben takımla birlikte kalacağız.
Se for possível, o tenente e eu ficaremos com o grupo.
Bu sana uygunsa, anlaştık.
Se concordarem com isto, está o negócio fechado.
Kötü bir amacınızın olmadığından da eminim ama sizin için de uygunsa sizinle daha fazla görüşmek istemiyorum.
Estou muito agradecido, tenho a certeza. Não duvido que o fizeram por gentileza.
Arkadaşınız mı? Ailesinden birini tanıyor musunuz bilmem ama motosikleti, eğer uygunsa almak isterim.
Não sei se conheces alguém da família ou algo parecido, mas se a tua moto está disponível agora, sabes, eu adoraria comprá-la.
Eğer uygunsa Perşembe.
Quinta-feira, está bem?
Deyim uygunsa mutlu bir çatı altında olduğumuzu ve duygusal lekeler bırakmamamız gerektiğini unutmayalım.
A pensar precisamente no vosso artigo da revista, que nos lembra que estamos num lar feliz, que não podemos conspurcar com trivialidades emocionais.
- Sana nasıl uygunsa öyle olsun.
- Como quiseres.
Mahkeme için uygunsa kendi savunmamı yapmak istiyorum.
Se o tribunal autoriza, eu quero defender-me sozinho.
Gezegen bize uygunsa, onu araştıracak ve karar verecek daha çok zamanı olacaktır.
Se o planeta nos puder albergar, então temos mais tempo para explorar, e tomar uma decisão.
Sizin için daha uygunsa...
- Se preferir...
Sizce de uygunsa efendim.
Caso esteja de acordo, meu General.
Bu size de uygunsa, Cleminson ve ben yolun bir kısmını geleceğim. - Tamam mı Jimmy? - Haydi gidelim.
Se está de acordo, o Cleminson e eu iremos consigo parte do caminho.
Senin için de uygunsa bir şey söyleme.
Se você aceitar, não diga nada.
Bay Webb, Loretta ve ben sizin için de uygunsa evlenmeyi düşünüyoruz.
Sr. Webb, eu e a Loretta queremos casar, se não se importar.
Sizin için nasıl uygunsa, efendim.
Quando fôr mais conveniente, senhor.
Risk almaya hazırız, şayet dezavantajları fazla değilse, koşullar uygunsa.
... Admitimos até um certo risco... ... em determinadas condições.
Ve ben diyordum ki, tabii bayan Sophie çin de uygunsa...
E andei pensando, caso Sofia esteja de acordo.
Şimdi eğer uygunsa hastane bölümünü görmek istiyorum.
Agora, gostaria de ver as instalações do hospital.
Tekrar duymanız için söylüyorum. Kim uygunsa o seçilecek.
Caso não tenham ouvido, o que interessa é ter o perfil certo.
- Eğer uygunsa efendim.
- Se for conveniente.
Saat 1900'de çalmaya başlarsınız, eğer uygunsa.
Gostaria que começassem a tocar... por volta das 19 : 00 horas, se acharem bem.
Senin için de uygunsa bu akşam yine de gitmek istiyorum.
Gostaria de ir na mesma, se estiver bem para ti.