Uyuyor tradutor Português
6,372 parallel translation
Uyuyor galiba.
Ela deve estar a dormir.
Bu arada misafirin ne alemde? Hâlâ koltukta mı uyuyor?
A propósito, como está a tua visita?
- Uyuyor. Tek başına.
- Está a dormir, sozinha.
Açı, maktulün kafatasındaki kırığa uyuyor.
O ângulo corresponde à fratura no lóbulo parietal da vítima.
- Bu ona uyuyor, değil mi?
- Pequeno tolo. - Fica-lhe bem, não?
Odasında uyuyor.
Ele está no quarto a dormir.
Profile uyuyor.
Encaixa no perfil.
Julio'yu Liliana'ya göndeririz sonra Ruiz'in tanımı uyuyor mu ona bakarız. - Tabi bir şey hatırlıyorsa.
Agora, podemos ver o Julio voltar para a Liliana para ver se a descrição do Ruiz corresponde ao sacana, se ela se recorda de alguma coisa.
Uyuyor olmalıydın.
Devias estar a dormir.
- Hâlâ uyuyor olamazsin, kalk.
Já não estás a dormir. Levanta-te.
- Hayir, sadece uyuyor.
- Não, está sempre a dormir.
Uyuyor ama şundan eminim bu mahlas bana uygun bir seçimmiş.
Faz sentido, mas estou certo de que esse apelido é um Nol-original.
Hikâyesini kontrol ettik. - Uyuyor.
Verificámos a história dele.
Şu anda uyuyor olmalıydım ama çalışıyorum.
Eu devia estar a dormir, mas vou trabalhar.
Zola yeni yattı. Bailey mışıl mışıl uyuyor.
A Zola está a dormir e a Bailey deixou-se dormir
Malachi'ın anlattığı kulübe şüphelinin avlandığı bölgenin coğrafi profiline uyuyor.
A cabana que o Malachi descreveu encaixa no perfil geográfico, da zona de caça do suspeito.
Bu kazı başlamadan önce çukurdan aldığım kabartma Bana aslan heykeli şekline uyuyor gibi geldi.
Aqui está o molde que tirei da cova antes de começarem a cavar. A mim parece-me uma coincidência perfeita com a estátua do leão.
- Heykelin şekline uyuyor.
- Coincide com a base da estátua.
Pekâlâ, elimizde olan bilgilere göre, Berman kiralık katil tutuyor Bir saat sonrasında da ödeme için sanayide buluşuyor Demek istediğim, olayların akışına uyuyor.
Está bem, então... O que achas? O Berman contrata um tipo para matar a mulher e encontra-se com ele no parque uma hora depois para lhe pagar.
Uyuyor.
Ele está a dormir.
Arthur'un akşam çayına koyuyorum sonra yeni doğmuş bebek gibi uyuyor.
Ponho-a no chá da noite do Arthur. Depois, durmo como um bebé.
- Uyuyor.
Mas está a dormir.
Aynı düzlem üzerindeki çatlak, darbenin kıvrık bir objeden gelmiş olmasına uyuyor.
A fractura colinear afundada é consistente com o impacto de um objecto curvo.
Kırıklar, böyle ağır bir fenerden gelebilecek darbelere uyuyor.
As fracturas combinam com um golpe de uma lanterna pesada.
- Hepsi uyuyor.
Tudo se alinha.
Birleşme çizgisi uyuyor.
A linha de sutura confirma-o.
Stewie'nin tulumu içerisinde uyuyor.
- A dormir na cama do Stewie.
Şartlar tam uyuyor, kar falan...
As condições são fantásticas, esta neve toda...
- Sana güvenmiştim! - Babam uyuyor.
O meu pai está a dormir.
Kız komada 9 gündür uyuyor.
Ela tem estado a dormir. Está em coma há nove dias.
Mary yukarıda uyuyor.
A Mary está a dormir lá em cima.
Profile uyuyor.
Encaixa-se no perfil.
Yardımcı Bennett bu tanıma uyuyor.
O Agente Bennett apresenta-se como tal.
- İsmi de uyuyor.
É apropriado.
Adamın eşkali alışveriş merkezinin raporuna uyuyor.
A descrição do homem coincide com os relatos do shopping.
Ahır kapısında bulduğunuz tırnağın DNA'sı Stephanie McNamara'nınkine uyuyor.
O fragmento de unha que encontrou na porta do estábulo confere com o ADN da Stephanie McNamara.
Teşhis ettiğin tüm diğer maktullere uyuyor.
Combinam com cada uma das vítimas que identificaste.
Bu da karavan sahibinin trafik kayıtlarına uyuyor.
É consistente com o registo da DGV do dono da caravana.
Burada uyuyor biliyorum.
Sei que anda a dormir aqui.
Ama Anthony şimdi uyuyor beklemek zorundayım.
Mas ele está a dormir, então tenho de esperar.
Sen uyuyor muydun?
Estavas a dormir?
Yoksa o uyuyor olmasın?
Você acha que ele anda... a dormir, não é?
Hala uyuyor mu?
Ele ainda dorme?
Seri numaraları uyuyor.
Os números de série conferem.
İkimize de uyuyor, iki kardeş birlikte sonumuzla buluşuyoruz.
Isso combina, connosco, irmãos que somos, a chegar ao nosso fim juntos.
Şu anda uyuyor ama kendisinde.
- Está a dormir, mas está lá dentro.
Geceleri seninle konuşurken ne sıklıkla uyuyor oluyorsun sen?
Com que frequência estás a dormir, quando estou a falar contigo à noite?
Yani, şu durum yasalara uyuyor mu o bile belli değil.
Quer dizer, isso é sequer constitucional?
Uyuyor muydun?
Estavas a dormir?
Ama uyuyor.
Mas calha bem.
Her yere uyuyor.
Combina com tudo.
uyuyorum 52
uyuyor musun 135
uyuyorsun 19
uyuyordum 78
uyuyordun 24
uyuyor mu 66
uyuyordu 24
uyuyor musunuz 17
uyuyorlar 41
uyuyor muydun 41
uyuyor musun 135
uyuyorsun 19
uyuyordum 78
uyuyordun 24
uyuyor mu 66
uyuyordu 24
uyuyor musunuz 17
uyuyorlar 41
uyuyor muydun 41