English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ V ] / V

V tradutor Português

15,311 parallel translation
Bayan Warren lütfen sağ kalça kemiğindeki V şekilli oyuğa bakın.
Menina Warren, por favor, dê uma vista de olhos na fenda em forma de V sob o fémur proximal direito.
İlk kesi V şeklindeydi.
A primeira é cortante, formando uma fissura em V.
- Mideleri boştu, ama besin ve sıvı değerleri normaldi.
- O conteúdo do estômago estava vazio, mas os níveis de nutrição e hidratação estavam normais.
İkizlerin akciğerlerinde sıvı birikimi başladı.
Olá. Os pulmões estão com edema.
V - fib'de 200'e ayarla.
Fibrilação ventricular, carrega a 200J.
Baskıyı yükseltmek yerine daha çok sıvı vermeyi düşünebilirsiniz bence.
Acho que devia dar-lhes mais fluidos ao contrário de aumentar os supressores.
50 milimetre omurga sıvısı aldık.
Nós drenámos cerca de 50ml de fluido cérebro-espinhal.
Çok isterdim ama sıvı helyuma ihtiyacımız var. Teslimatın gelmesine de daha bir ay var. Bir ay mı?
Adorava, mas precisamos de hélio líquido e o nosso pedido só chega daqui um mês.
Sıvı helyum lazım bize.
Precisamos de hélio líquido.
Sıvı helyum bu kadar çok lazımsa bir tanıdığım var. Size biraz bulabilir. Tabii fazla soru sormazsanız.
Se precisam tanto de hélio líquido, conheço um tipo que pode arranjar, se não fizerem muitas perguntas.
Sıvı helyumcudan mesaj geldi. Ne yazıyor?
O tipo do hélio líquido respondeu.
Beyin çürümeye bırakıldığında tamamen sıvılaşır.
Se for deixado a decompor-se, o cérebro liquefaz-se.
K vitamini, sıcak sıvı, battaniye ve ısıtıcı gerekecek.
Preciso de vitamina K, fluidos quentes, cobertores e aquecedores.
İki kez ACLS v-fib protokolü uyguladım.
Já fiz fibrilação ventricular duas vezes.
- Çok akıllıca V.
Bem pensado, V.
Omurilik sıvısı çekmede seyyar satıcı gibiler.
São como bateristas dos Spinal Tap.
R-S ve M-V?
RS e MV?
Sıvı içeceklerde bir devrim.
É uma revolução em estado líquido.
- Sıvı nitrojenin varsa iş değişir.
Não se tiveres nitrogênio líquido.
Vakum sayesinde örneği alabilir garajda yüksek proteinli sıvı içinde tedaviyi büyütebilir ve HKK'nın dağıtması için hastaneye geri getirebiliriz.
Com a sucção, recuperamos a amostra, cultivamos a cura na garagem e trazemo-la para o hospital para que o CCD a distribua.
Yangın borusu erişim için harika bir yol ama sıvı bir karışımı tüm enfekte katlara nasıl ulaştıracağız?
A tubagem é o acesso perfeito, mas como é que levamos o líquido aos andares infectados?
# Sıvı waffle yiyeceğim #
Vou comer waffles líquido.
Sizin de dediğiniz gibi. Yolo.
Como aprendi com vocês, S.S.V.U.V.
Ivır zıvır diye düşündüm.
Julguei que era para artigos de papelaria.
Kulağında ve burnunda omurilik sıvısı izleri var.
Há vestígios de fluído cerebrospinal nos ouvidos e nariz.
- Karnı sıvıyla dolu. - Matt?
- A barriga está cheia de fluido.
- Sıvı gliserin.
É glicerina líquida.
Demek Ryder fidye virüsünü yazdırmak için para vermiş ve arkadaşı Cooley de bir süper bilgisayara erişimi varmış böylece kimseye yakalanmadan kişi kıvırmayı başarmış.
Então o Ryder pagou para criarem o programa, e o Cooley tinha acesso ao super computador, ele podia usá-lo sem ser apanhado.
Ölümden söz açılmışken, çok hızlı delersem sürtünme kıvılcımı çıkar küpün içindeki gazları patlatır ve ölürüz.
Por falar em morte, se perfurares muito depressa, vamos ter uma faísca por atrito, que fará explodir os gases no cubo, e nós morremos.
Melissa'nın ıvır zıvırı işte.
- É sobre a Melissa.
H.I.V. ve Hep B için kan tahlili yaptırır mısın?
Podes fazer-me um exame completo para DSTs, incluindo HIV e Hepatite B?
Yumuşak ve vıcık vıcık merkezini.
Eu dou-vos o centro viscoso e macio.
Üç çeşit temizleme sıvısı iki 900 gram salam parçası ve bir pasta kalıbı.
Três produtos de limpeza, 1 kg de salame e uma lata de fermento.
Yani bir keresinde bir kıvılcımlanma oldu ama hayır.
Talvez tenha tido uma queda, mas não.
Beheri elinizle kaşık eridiğinde metalin sıvıya dönüştüğü kimyasal işlem gözükmesin diye kapattınız.
Cobriu o béquer com a mão para esconder o processo químico da colher sólida a tornar-se em metal líquido.
Ama vızıldayan alakargalar tüyleri yeni çıkan kuşlara yaprak örtüsü olmayan bir yerde nasıl avlanılacağını öğrenmelerine yardım ediyor.
Mas os barulhentos Gaios ajudam as fêmeas inexperientes a aprender a caçar num local sem protecção da folhagem.
Hepiniz hoş geldiniz. Ben Doktor Debra Radcliffe. Bugün sizlere ıvır zıvır çekmecenizi temizleme konusunda yardım edeceğim.
Sejam todos bem-vindos, sou a Dra. Debra Radcliffe e hoje vou ajudar-vos a limpar a gaveta do lixo.
Elbette bizi şekillendiren tüm acımızı, korkumuzu ve öfkemizi sakladığımız duygusal bir ıvır zıvır çekmecesinden bahsediyorum.
Claro que me refiro a uma gaveta de lixo emocional, onde guardamos toda a dor, medo e raiva que nos moldam.
- Duygusal ıvır zıvır çekmecenizi açmak için direnmeniz çok normal. - Evet, daha da eşcinselleştirdim.
Tornei tudo ainda mais gay.
Gençliğimizde ıvır zıvır çekmecelerimizin dibine sıkıştırdığımız birkaç şeyden biri.
São algumas das coisas que enfiámos na nossa gaveta do lixo, quando éramos jovens.
Bütün ıvır zıvırlar çekmeceden çıkmak istiyor.
Todo o lixo quer sair da gaveta.
Aslında bunu hak ediyorum. 30 yıllık bir araştırmayı basitleştirip ıvır zıvır çekmecesi gibi banal bir benzetme yaparsan böyle olur tabii.
É nisto que dá reduzir 30 anos de investigação a uma analogia barata com uma gaveta de lixo.
Sıvı hidrojen taşıyorum.
Estou a transportar Hidrogénio líquido.
Tanrım, burası daha çok ninemin ıvır zıvır çekmecesine benziyor.
Deus, parece a gaveta de bugigangas da minha avó.
Ne, sıvıyı katı hale getirmek için daha hızlı bir yol mu biliyorsun?
O quê? Sabes como solidificar mais depressa?
Sabıka kaydım çok kabarık değil.
ESTADO DE WISCONSIN, V. STEVEN A. AVERY Não tenho muita coisa no registo criminal.
O gece hastanede Bayan Beerntsen size saldırganı tarif ederken bu tarifin Steven Avery'ye uyduğunu söylediniz mi?
Quando a Sra. Beerntsen fez a descrição do atacante no hospital, nessa noite, disse que parecia ser o Steven Avery? 13 DE OUTUBRO 2005 DEP. AVERY V. MANITOWOC
V - fib'de.
Está a fibrilar.
Sıvı helyumu istiyor musun istemiyor musun? Tabii ki de istiyorum.
- Queres o hélio líquido ou não?
V-o-s-s.
V-O-S-S.
Bazı insanların ıvır zıvır çekmeceleri o kadar dolu olur ki açmaları büyük çaba ister.
Ele estava com a mão no peito?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]