Veririz tradutor Português
1,997 parallel translation
Tost makinesi hediye ederler, biz mikrodalga veririz.
Eles dão torradeiras de presente, nós damos microondas.
Bir şey bulduğumuzda telsizle haber veririz.
Informaremos quando encontrarmos alguma coisa.
Sana sadece mezar taşının yazısını veririz.
A única coisa que pode exigir por escrito é a sua lápide.
Evliliklerimiz biter, çocuklar bizden nefret eder, kendimizi alkole veririz.
Dá cabo dos nossos casamentos. Os nossos filhos odeiam-nos, bebemos mais.
Sen bize yeri söylersin, kiminle gidileceğine biz karar veririz.
Você diz-nos o local, nós decidiremos quem vai.
Doğayla yakın etkileşimde bulunarak temel disiplin veririz. Ayrıca lise müfredatını uygularız.
Fornecemos estrutura e disciplina através de uma interacção próxima com a Natureza, para além de um plano curricular normal, obviamente.
Kararları biz veririz.
Nós é que decidimos.
Sorun olup olmadığına biz karar veririz, tamam mı?
Nós decidimos se está bem, pode ser?
Belki özel okula veririz.
- Talvez uma escola privada.
Kızınız Grace'in yaygın anksiyete bozukluğu yaşadığına inanıyorum. - Belki özel okula veririz.
Acredito que a vossa filha está a demonstrar sinais de perturbação de ansiedade generalizada.
Alabiliriz ama her zaman geri veririz.
Podemos... mas devolver-ta-emos sempre.
Riske gireriz, suçu üstleniriz ödemeyi sen bize yaparsın, polise rüşveti biz veririz.
Corremos o risco, temos a culpa... e tu pagas ao bom tipo e a polícia paga o resgate.
Gereken karşılığı veririz vakit bulunca.
Somos muito felizes com isto.
Yani helikopterden vericiyi alırız, kapıya doğru yüzeriz, yüzeye çıkarız ve yardım sinyali veririz.
Pegamos no rádio-transmissor que está no helicóptero, nadamos até à conduta e vamos até a superfície e enviamos um SOS.
Birlikte olduğumuzda, biz karar veririz. Bir hayat.
Quando estivemos juntos, escolhemos... uma vida.
İşe geri döndüğümüzde, size bir miktar ot veririz.
Olha, quando o negócio estiver sobre rodas novamente, pagamos-te.
En kötü ihtimalle kalın bağırsağının bir kısmını almak durumunda kalırız ve sana bir kolostomi torbası veririz.
Bem, no pior cenário... teríamos de retirar parte do cólon e pôr-lhe uma bolsa de colostomia.
Biz de onlardan çalıp tekrar size veririz.
Nós recuperamo-lo por si.
Biz de onlardan çalıp tekrar size veririz.
Nós tiramo-lo de volta para vocês.
Sonunda, birinin lezbiyen olmasına izin veririz.
Ocasionalmente, deixamos uma ser Lésbica.
Halka yaymak için bile çok önem veririz gizliliğe.
Só que somos demasiado discretos para divulgar isso.
Ne istersen veririz.
Eu dou-lhe qualquer coisa.
İstediğin her şeyi veririz, yeter ki bırak bizi.
Qualquer coisa, mas deixe-nos ir.
Köpekbalıklarını affederiz ve Ben Affleck'e en iyi senaryo Oscar'ı veririz.
Podemos perdoar um tubarão. E podemos dar ao Ben Affleck um prémio de melhor argumento.
Yeni bir Lord Rahl ortaya çıkıp, tahtta hak iddia ederse hizmetlerimize layık olup olmadığına karar veririz.
Se e quando o novo Lorde Rahl reivindicar o trono,... decidiremos se ele é digno dos nossos serviços.
Evet, sana haber veririz.
Sim, depois avisamos-te.
Biz de onlardan çalıp tekrar size veririz.
Nós rouba-mo-lo de volta para vocês.
Su görüş alanımıza girdi, size sonra haber veririz.
Bem, temos o Su em vista. Já lhe ligamos.
İçeri girmek istiyorlarsa, izin veririz.
Bem, se querem entrar, vamos deixá-los.
Eğer isterse sinematografici idam etmesine izin veririz.
Deixamo-lo executar um cineasta, se ele quiser.
Biz de onlardan çalıp tekrar size veririz.
Nós rouba-mo-lo de volta pra vocês.
Biz de onlardan çalıp tekrar size veririz.
Nós roubamos de volta para vocês.
Onu buraya bırakabilirsin. Biz sonra veririz.
Pode deixar isso aqui, eu mando entregar-lhe mais tarde.
En kötü ihtimalle kalın bağırsağının bir kısmını almak durumunda kalırız ve sana bir kolostomi torbası veririz.
A pior coisa é termos de tirar parte do cólon e ficar com um saco de colostomia.
Beni de yanında götüremez misin böylece ona kan veririz?
Não me podes levar contigo e fazemos uma transfusão de sangue?
Ya sabaha kadar birinin ölmesini bekleriz ya da Sarah'ya Emily'nin böbreğini veririz.
Ou esperamos que alguém morra até amanhã de manhã, ou damos o rim da Emily à Sarah.
- Tamam. Dilekçenin yanında veririz.
Depois falamos com alguém do tribunal.
İşte bu gibi durumlarda jüriye farklı ırkların kimliğinin saptanması hakkında bilgi veririz.
É aqui que explicamos ao júri sobre identificação racial.
Salak olup, olmadığına biz karar veririz.
Deixo essa avaliação contigo.
Profili Arizona ve New Mexico eyalet polislerine veririz.
Vamos dar o perfil à polícia dos estados do Arizona e do Novo México.
Genelde biz ara veririz.
Normalmente, púnhamo-los de castigo.
Sırrımıza değer veririz.
Damos muito valor ao segredo.
İşte Keaty, 2 şeye önem veririz...
Havia o Keaty, que só queria saber de duas coisas.
Eğer vaktimiz yetmezse, buradan çıkar giderim ve patlamasına izin veririz.
Se o tempo for acabar, vou-me embora e deixo explodir.
Kullandıktan sonra atıveririz.
Portanto podemos simplesmente deitá-los fora.
- Öğlen mola veririz diyordum.
Pensei em pararmos ao meio dia.
Tamam, eğer bir şey duyarsak size de haber veririz.
Nós avisamos se soubermos de alguma coisa.
Ve elimizden geldiğinde cevap veririz.
Quando podemos, respondemos.
Hadi, sana bedava şapka veririz.
Vá lá, damos-te um boné grátis.
Bakın Bay Estevez. Ülkeye kimin gireceğine biz karar veririz.
A CBP é quem diz quem entra aqui.
Ona hem kravatı hem de çöreği veririz.
Vamos dar a'gravata'e o bolo.