Ya diğeri tradutor Português
187 parallel translation
- Ya diğeri?
- E a terceira?
- Ya diğeri?
E o outro?
- Yaa, peki ya diğeri?
- E o outro?
Ya diğeri? Brown? O ne olacak?
E o que fazemos ao outro, o Brown?
Ya diğeri?
E a outra?
- Ya diğeri?
- E o outro?
Bir saat içinde size haber veririm. Ya diğeri?
Encontro-o em meia hora.
Peki ya diğeri?
- Então e o outro?
- Peki ya diğeri?
- E os outros?
Bir tanesi Paradiso'ya diğeri de komşu kasabaya!
Tu sabes que preciso de duas. Uma para o Paradiso... outra para a próxima cidade.
Peki ya diğeri?
E a outra?
Ya diğeri?
E o outro?
Ya biri, ya diğeri!
Será um ou outro!
- Peki ya diğeri? - Zeyna ile kutuya karşı bebek pazarlığı yaparız.
- Trocaremos com a Xena a caixa pelo bebé.
- Ya diğeri?
- E o cúmplice?
- Peki ya diğeri nerede?
- E a outra?
Bu çok nadir görülür. Ya biri vardır, ya diğeri.
Costumam ser coisas separadas.
Ya diğeri?
E aquele ali?
Ya biri ya diğeri.
Uma coisa ou outra.
Bir gemisi Tripoli'ye, diğeri doğuya gidiyor. Duyduğum kadarıyla bir gemisi Rialto'dan Meksika'ya diğeri de İngiltere'ye hareket etmek üzereymiş. Daha önce gemileri başarılı yolculuklar yaptı.
Ele tem um navio a caminho de Trípoli, outro, das Índias... e ouvi dizer, também, que perto de Rialto... tem um terceiro navio, que vai para o México... um quarto rumo à Inglaterra... e outras empreitadas derramadas pelo mundo.
- Peki ya diğeri?
- E a outra?
Ya diğeri?
E o outro cara?
Ya digeri?
E a outra?
Ya da açıklamak gerekirse, biri madde, diğeri karşıt madde.
Ou, mais especificamente, um matéria, o outro, antimatéria.
Eğer bir yere gideceksem bu yol ya da diğeri fark etmez.
Acho que se tiver de morrer, tanto pode ser nesta saída como noutra qualquer.
Biri San Francisco'ya şirket merkezine gidecek, diğeri de Washington'a.
Uma está a ir para a sede em São Francisco e outra para o adjunto geral em Washington.
Biri ya da diğeri hiç fark etmez.
E não faz diferença, de um jeito ou de outro.
Biri kuzeye, diğeri batıya gitti.
Um foi para o norte, o outro para o oeste.
Yine, O! - Ya diğeri...
- E o outro, será que não é...
Ya biri olmalı ya da diğeri.
Tens que escolher uma coisa ou outra.
Ya diğeri?
Quem mais?
Arkalarında ise sevgilileri ya da kocaları vardır. Bir eli şeyinde, diğeri ise cüzdanındadır.
No caminho delas, imbecis babados com uma mão nos tomates e a outra nas carteiras.
Biri yüzünü doğuya dönmüş, diğeri batıya. Ne var bunda?
Um para leste e outro para oeste.
Ya biri ya da diğeri olmalı.
Tem de ser uma coisa ou outra.
Ya diğeri?
- Como não é Lázaro... e Jesus não se apresentou, fecha e deixa-o aí.
Biri Amy Cassandra'ya, ait.Diğeri David Cassandra'ya.
Um do tipo da Amy Cassandra, outro do David Cassandra.
Terslikler bitmeyecek mi? 2 tane siyah Mercedes var, biri doğuya gidiyor, diğeri batıya.
Não cesso de me maravilhar Temos 2 Mercedes pretos, um vai para este, o outro para oeste.
Eski asker, Kuzey Sovyet bloğu, biri ya da diğeri.
Ex-militares, do Norte, bloco soviético... de um país qualquer.
Makinede asılı kalmıştı, Twix'i aldığında diğeri de bedavadan düştü... Neden diye sormadın. ... ya da kime ait olduğunu araştırmadın.
Estava preso na máquina e quando comprou o seu, recebeu um à borla, e nem se maçou em perguntar porquê, ou procurar pelo dono legítimo do dito.
Ya da diğeri başka bir şey de olabilir.
Ou o outro pode ser outra coisa.
O ya da diğeri.
Uma coisa ou a outra.
Hep biri ya da diğeri, değil mi?
É sempre uma ou outra, não é?
Ya biri gerçektir ya da diğeri.
Ambas as coisas, não.
Yumurtaları sağlam zemine bırakma ihtiyacı, albatrosları kıyıya bağlar, ama anne-baba sorumlulukları paylaşılır. Bir tanesi yumurtaya sahip çıkarken, diğeri yemek yemeye gidebilir.
A necessidade de pôr ovos em terra firme prende os albatrozes à costa mas as responsabilidades parentais são partilhadas : um cuida do ovo e o outro vai alimentar-se.
İki seçeneğim var, biri ya da diğeri olmalı, değil mi?
Tenho duas alternativas. Para um lado ou para o outro, certo?
Bir diğeri Amelia'ya.
Outra, com a Amélia.
Dinleyin, iki kişi görevlendiririz Bridget biri sen olabilirsin, John ya da Eamon da diğeri temsili olarak Guildhall'a yürürsünüz.
- Que sugeres que façamos? - Oucam! Delegamos em duas pessoas.
Biri ya da diğeri.
Uma ou outra.
Diğeri yukarıya doğru bakmış ve "Bilmiyorum, sanırım arşın da ötesindeyiz" demiş.
Ele olha pra cima e diz : "Não sei, acho que é compensado."
Ya da tembeldi. Ya da diğeri ondan iyiydi...
Ou talvez seja preguiçoso ou havia alguém melhor.
Diğeri değil. Ve Afrika'ya döndüğünde...
- Quando ela voltou para África,