English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Y ] / Yalan

Yalan tradutor Português

47,557 parallel translation
Klasik proje yalanı.
A velha desculpa do projeto.
İkisine de ilk kez yalan söylüyorum.
É a primeira vez que minto aos meus pais.
Sana her ne teklif ediyorlarsa yalan söylüyorlar.
Seja o que for que te ofereceram, estão a mentir.
Sen de yalan söyledin.
Tu mentiste-me.
Akşam gittiğin yerle ilgili yalan söyledin.
Sobre onde ias ontem à noite.
Yalan söylemiş.
Mentiu.
- Yalan söylemiş.
- O Marcus mentiu.
Yalan söylediğini anlamaz.
Não saberá que ela está a mentir.
Bana yalan söyledin.
Mentiste-me.
Kimseye kendimle ilgili yalan söylemedim.
Não menti a ninguém sobre quem era.
Hannah'nın yalan söylediğine inanmıyor.
Ele não acha que a Hannah está a mentir.
Hannah yalan söylemiş.
A Hannah mentiu sobre isso.
Bana hiç yalan söylemedi.
Nunca me mentiu.
O kadına yalan söylemedim.
Não menti àquela mulher.
O kasetler yalan dolan.
As cassetes são uma treta.
Yalan söylediğime çoktan inanmışsınız.
Já acha que estou a mentir.
Yalan söyledim.
Eu menti.
Yalan dolan, sen de biliyorsun.
Sabes bem que isso é treta.
Hannah ne gördüğünü sandıysa kasetlerde yalan söylemiş çünkü dikkat çekmek için kendini öldüren çatlak bir ilgi manyağıydı.
O que a Hannah pensou que viu, mentiu sobre isso nas cassetes porque era uma histérica de merda que se matou para chamar a atenção.
Jeff'e öldüğünden beri kızgındım çünkü bana ayık olduğunu söylemişti ama ben yalan söyleyip aptallık ettiğini sandım ve o hâlde yola çıktığı için ondan nefret ettim ama yanılmışım.
Estou zangado com o Jeff desde que morreu porque me disse que estava sóbrio e pensei que tivesse mentido e feito uma tolice e odiava-o por ter partido assim, mas eu estava errado.
Yalan söylersem yalancı şahitlik olur.
Por isso, se eu mentisse, seria perjúrio.
Neden yalan söylemen gereksin ki?
Porque precisarias de mentir?
Hannah yalan söyledi.
A Hannah mentiu.
Justin, Bryce'a göz yumup yalan söyledi.
O Justin deixou o Bryce fazê-lo e mentiu.
Yalan söyleme Tony.
Tretas, Tony.
Yalan söyleyecek değilim.
Mas não vou mentir.
Halbuki yalan.
Mas não é verdade.
Yalan olduğunu kanıtlayabiliriz.
Podemos provar que não é verdade.
Yalan söylüyor.
Ele está a mentir.
Yalan söylüyorsa ve Sherry de dışarıdaysa onu bulurum.
E se ele estiver a mentir, se ela andar lá fora, eu vou encontrá-la.
Yalan söylüyorsa onu aşırı yavaş şekilde öldüreceğim.
Se ele estiver a mentir, vou matá-lo bem devagar.
Yalan söylüyorsa bu iş çoktan bitmiş demektir zaten.
Se ele estiver a mentir, isso já acabou.
Yalan söyleme!
Não digas mentiras!
- Yalan söyleme.
- Não me mintas.
Açıkça görülüyor ki, yüzüme yalan söylemen için bazı iyi nedenlerin var.
Então, obviamente, tens outra razão qualquer para me mentir descaradamente.
Aksini kanıtlaması son derece külfetli bir yalan yetti de arttı bile.
E tudo que precisaste foi de uma mentira terrivelmente inconveniente de refutar.
Sadece yalan değilmiş.
E não é só por causa da mentira.
O zaman mı yalan söylüyordunuz yoksa şimdi mi?
Mentiu na altura ou está a mentir agora? "
Yalan söylediğini anlıyorum.
Sei bem quando ele mente.
Ancak yalan söylediğini anlıyorum.
Mas... Eu sei em quando ele mente.
Kendisini korumak için yalan söylediği ihtimalini de değerlendirdim kesinlikle.
Pus a hipótese de ele estar a mentir para se proteger.
Neden yalan söylesinler?
Porquê dar-se ao trabalho de mentir?
Hepsi bir yalan üzerine kuruluydu.
Tudo com base numa mentira.
"Bunların hepsi komplo ve yalan dolan."
"Isto é apenas uma conspiração e mexericos."
- Saad tıpkı en başında yaptığı gibi yalan söylüyor.
- Bem, o Saad está a mentir, como tem estado desde o princípio.
Eğer kendimi ifade edemiyorsam ve o da yalan söylüyorsa buradan nasıl çıkmam bekleniyor?
Bem, se não posso dizer nada e ele está a mentir, como é suposto sair daqui?
Yalan atmayı bırak!
Pára de mentir!
Söyledikleri yalan mıydı?
Ela mentiu?
Yalan söyledim.
Menti.
Yalan söylemeyeceğim.
Não te vou mentir.
Neden yalan söylüyorlar?
Porquê mentir?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]