Yaptin tradutor Português
336 parallel translation
Niye yaptin?
Por que fazes isso?
- Atamayi bana söylemeden yaptin.
- Foi à reuniäo sem mim.
Bana sormadan yaptin!
Näo me perguntou!
" Ne yaptin Jeff?
" Jeff, o que fez?
Ama sen yaptin.
Mas tu fizeste-o.
ONA NE YAPTIN?
O QUE LHE FEZ?
Pekala Cooper, ºakani yaptin, tamam.
Está bem, Cooper, já gozou o suficiente.
Jed, dogru olani yaptin.
Jed, agiste bem.
Ne yaptin?
E o quê?
Bunu neden yaptin?
Estávamos em palco! Porra!
Neden böyle bir sey yaptin?
Por que o fizeste?
Neden yaptin simdi bunu be?
Por que raio fizeste isso?
- Yok yok, sen iyi bir sey yaptin.
Fizeste bem. Estás a brincar?
Hey, gerçekten de bunu yaptin mi sen?
Caramba, fizeste mesmo isso?
Hangi akla hizmet böyle aptalca bir sey yaptin?
Que te levou a fazer um disparate desses?
Beni hatirlayacaklari biri yaptin.
Fizeste de mim alguém que não esquecerão.
Hiç degilse bir seyi dogru yaptin küçük hanim.
Está bem. - Ao menos fizeste uma coisa boa. - O quê?
Yaptigin seyi geçerli bir sebep oldugunu düsünerek yaptin. Ve bu seferlik senle ayni fikirdeyim.
Achaste que tinhas razão para fazeres o que fizeste e desta vez vou ter de concordar contigo.
- Bir plan mi yaptin?
- Era uma conspiração?
Biraz gösteris yaptin, öyle mi oglum?
Estiveste a dar nas vistas, não estiveste, filho?
Ona ne yaptin ki?
O que lhe fizeste?
HİÇ YAPTIN MI?
JÁ O FIZESTE?
Dün gece ne yaptin?
O que fizeste esta noite?
Iyi atis yaptin, oglum.
Belo tiro, rapaz.
Geçen gece bunu otelde yaptin.
A outra noite fizeste isso no hotel.
Bizi tekrardan bir aile yaptin.
- Hotel Infantino. Vou para lá. - Barry, espera!
Nasil yaptin lan bunu?
Como é que você faz isso?
- Ne yaptin sen?
- O que fizeste?
Ne yaptin sen?
O que fizeste?
Bak ne yaptin!
Feliz? !
- Patsy, bak ne yaptin.
- Patsy, olha o que estás a fazer!
Bak ne yaptin!
Olha o que fizeste!
Ama Amarillo ve Austin'de seriflik yaptin polis olmadan önce.
Mas trabalhou como xerife distrital em Amarillo e Austin, antes de se tornar um Ranger.
Bu arada, pistola'yi ne yaptin?
O que fizeste com a pistola?
Sen elinden geleni yaptin, biliyorsun degil mi?
Sabe que fez tudo o que podia näo sabe?
- Beni yuhaladin. Hisss'ladin? Bütün gösteri boyunca saçma sapan seyler yaptin.
Vaiaste-me, assobiaste-me, não paraste de tagarelar, durante o espectáculo.
- Bunu nasil yaptin?
- Como foste capaz?
- Bu hafta kaç sïçrayïs yaptïn?
- Quantos voos fez esta semana?
Inisi emirlere karsï gelerek yedinci bölgeye yaptïn.
Aterrou na pista de emergência n ° 7 desobedecendo às ordens.
Isi yaptïn.
Já fez a sua parte.
Otele giriş yaptïn ve 1 2 : 30'a kadar oradan ayrïlmadïn.
Deu entrada e ficou lá até às 12h30.
- Bir şey yaptïn mï?
- Já tomou alguma medida?
- Aslinda yaptin.
Por acaso, fez.
Ötekilere ne yaptïn, seni bücür deli adam?
Que fez com os outros, seu louco baixinho?
Bir garsonla yaptïn mï?
- Jà engatou uma criada? - Desculpe?
Bagirip, kollarimi savurmak istiyorum ama kusarim diye korkuyorum. Neden yaptin? Aklindan ne geçiyordu?
Bingo.
Ne yaptïn bu konuda, kitap mï okudun?
Como fizeste, leste um livro sobre isso?
Sen doğru bildiğini yaptîn.
Pára com isso.
- Bize büyük iyilik yaptîn Billy. - Sağol.
Agiste bem, Billy.
Bunlarîn hiçbiri senin suçun değildi baba. Sen savaşa giderek doğru olanî yaptîn.
Procedeu bem em ir para a guerra.
Sen elinden geleni yaptîn.
Fizeste o que podias.
yaptın 100
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptı 88
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27
yaptım mı 24
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptı 88
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27
yaptım mı 24