Yavrum tradutor Português
2,527 parallel translation
Böyle daha güzel dimi yavrum.
Muito melhor, parece até um colchão d'água.
Güle güle yavrum.
Adeus, querida.
- Tamam yavrum.
- Pronto, querida.
Yavrum?
Querida?
İşte bu, işte bu, yavrum.
Isso mesmo, filhota.
Aferin yavrum.
Linda menina.
Bir... - Tamam yavrum.
- Pronto, querida.
Tamam, işte bu, yavrum.
Vá, isso mesmo.
Evet. - Tamam yavrum.
- Está tudo bem, querida.
Gel buraya yavrum. Tamam.
Vamos, querida.
Seni hiç ilgilendirmez yavrum.
Não é da tua conta, querida.
Sağol yavrum.
- Obrigada, filha.
Dinle, yavrum. Annen salak değil.
Escuta, bebé, a mãe não é parva.
İyi geceler, sevgili yavrum.
Boa noite "mein liebling", a tua Mamã.
Neredeymiş benim yavrum!
Onde estás?
- Uzun zaman oldu, yavrum.
- Há muito que não te via, miúda.
Ben yerel çalışırım, yavrum.
Livre-empreendedorismo, meu!
Mikey, yavrum!
Mikey, querido!
- Hadi ama yavrum, yapma böyle!
- Vá lá, querido. - Nem pensar!
Senin hakkında, yavrum tabii ki. Başka kim olacak?
Contigo, querida, com quem podia ser?
Sen üzülme yavrum.
Descansa puto.
Hoşuna gitti mi yavrum?
Gosta, garota?
Üzgün değilim yavrum. Çok mutluyum.
Não estou triste, querido, estou muito feliz.
Ne yaptımsa senin için yaptım, senin için yavrum, senin için kızım. Sen ki, daha kim olduğunu bile bilmiyorsun. Nereden geldiğimi bilmiyorsun.
Tudo o que fiz foi por ti, por ti, minha filha, filha idolatrada, que não sabes quem és nem de onde eu teria vindo, nem que possa ser mais que Próspera, dona duma gruta
Bekliyorduk. - N'aber yavrum?
Estávamos à espera.
Çok meraklandık yavrum.
Estávamos tão nervosos, querida.
Yavrum. bebeğim benim.
O meu bebé.
Ryan'ı çok özledim. Yavrum benim.
Oh, Tenho sentido tanto a falta dele.
- Ryan, yavrum!
- Ryan, meu bébé!
İçeride misin yavrum?
Estás aí, bébé?
Yavrum.
Bubba!
- Yavrum! - Yaralanan var mı?
Filha.
Belén, yavrum. Sana ne yaptılar böyle?
Belén, meu amor, o que fizeram contigo?
Nasılsın bakalım en sevdiğim yavrum?
E como estás tu, o meu rebento favorito?
Tek yapman gereken onu ihbar etmek, yavrum.
Agora basta entregá-lo.
Charlie, yavrum, iyisin!
Charlie, és terrível.
Allison, yavrum vicdanın nasıl el verecek?
Allison, minha filha, como vais conseguir viver com isto?
Herkes zamanı gelince ölür, yavrum.
Toda a gente acaba por morrer, rapazote.
- Oh, yavrum.
- Oh, meu filho.
Yavrum.
Meu filho.
- Hayır, hayır, Jacques. Yavrum, bir anlığına saçmalamayı kes ve Nigel'i dinle, tamam mı?
Fofo, pare de balbuciar um pouco e ouça o Nigel, tá?
Ama... yavrum benim.
Mas... queridinha...
Yavrum, göründüğü gibi değil.
Querida, isto não é o que parece.
Babanın başlattığı işi tamamlayacaksın değil mi, minik yavrum?
Vais acabar o que o papá começou, não vais, petit boug?
Senin için geliyorlar, yavrum.
E vêm atrás de ti, querido.
- Bunları su gibi ezberlemen lazım. - Sağ olasın, yavrum benim!
Muito bem, parceiro.
Yavrum be!
Oh, minha!
Bunların hepsi B Y, yani "bastır yavrum"!
Elas estão PPC... prontas para a cama!
- Nasılsın, yavrum?
- É bom estar em casa.
Selam, yavrum.
- Christy?
Hey yavrum be!
Lindo!