Yemini tradutor Português
1,241 parallel translation
Bir çeşit bekarlık yemini ettim.
Pratico o Brahmacharya, o celibato tântrico.
- Aşk yemini ettiğinizi sanıyordum.
- Pensei que tinham um pacto de amantes.
Sana aşk yemini ile ilgili bir hikâye anlattı mı?
Ele mencionou uma história acerca de um pacto de amantes?
Tek unuttuğum evlilik yemini.
Só dos juramentos.
Bana bağlılık yemini edin ve idamdan kurtulun.
Porque não fazerem-me um juramento de lealdade... e renunciar às vossas execuções?
Ama örgüte kabul edildiğim gün, ettiğim yemini tutacağım ve hakkınızda bildiklerimi mezara götüreceğim.
... mas respeitarei o julgamento que fiz... ... e levarei para o túmulo tudo o que sei sobre estes negócios.
Ettiğimiz yemini şimdi bozacağım.
Fizemos um juramento que vou violar agora.
Yoksulluk yemini, ama paramızı alacağız.
Fizemos voto de pobreza, mas vai pagar-nos.
"Aşıklar yemini"?
Eu? Lover's Vows?
- Evet balık yemini.
- A comida para peixes.
Acı dolu saatlerde, bağlılık yemini ettik ve gençliğimizi tarihe gömdük.
Naquelas horas de agonia, jurámos lealdade e enterrámos a nossa juventude no túmulo da história.
Bekâret yemini etmiş değil ki.
Apesar de tudo, ele não fez nenhum voto de castidade.
Yoksa hepiniz sessizlik yemini mi ettiniz?
Fizeram todos votos de silêncio?
İki insan hayatlarını birlikte geçirmek için bağlılık yemini ediyordu ve ben bir adama benim için bir kartı bile imzalatamıyordum.
Duas pessoas comprometiam-se a passar a vida juntas e eu nem conseguia que um homem estivesse comigo num postal.
Eğer liderliği ele geçirirsen, buradan Kronos'a tüm savaşçılar sana bağlılık yemini ederler ve böylesi bir destekle Yüksek Meclis'in seni Şansölye olarak kabul etmekten başka şansı kalmaz.
Se tomar a liderança, os guerreiros daqui até Kronos jurar-lhe-ão fidelidade e, com tal apoio, o Alto Conselho não terá escolha senão aceitá-lo como Chanceler.
Birleşmeden uyandığın zaman, diz çöküp bize bağlılık yemini edeceksin.
E quando acordares da fusão, irás ajoelhar-te e jurar a tua lealdade a nós.
Kraliyet yemini kesinlikle hatasız ve ezberden okunacak, sizin tarafınızdan.
Uma recitação completa em memória do seu juramento.
Yemini ezberden okuyamazsan öldürüleceksin.
Na verdade, a lei diz que serás morto de imediato se falhares a recitar o juramento de memória.
- Yemini oku.
- Recite o juramento.
Senin ettiğin bu iffet yemini ne kadar sıkı?
Esses vossos votos de castidade. Quão estritos são?
Sanık benim arkamdan yemini tekrarlayabilir mi?
Importa-se de repetir este juramento depois de mim?
Bağlılık yemini ettiğim birine her zaman benimle aynı fikirde değil diye arkasını dönebilecek bir adam değilim. Sayın hakim- -
Terceiro eu não era o homem para abandonar alguém a quem tinha jurado lealdade sempre que não estivesse de acordo.
Meselenin örtbas edilmesini yürüten ve müdahillerden sessizlik yemini isteyenin kendisi olduğunu düşünüyoruz.
Orquestrou o embuste e tentou manter um código de silêncio entre os conspiradores.
O domuz yemini başka bir şey kalmadığından yemiyorsun değil mi?
Raios me partam. Não estás a comer isso por teres escolhido, estás?
Bu domuz yemini yemek için buraya gelmemin sebebi vücut parçaları görmemek içindi.
Só aqui venho comer esta porcaria, para poder almoçar sem estar rodeado de pedaços humanos.
Onunla kardeşlik yemini etmek mi?
Eu, irmão de sangue dele?
Bekarlık yemini ettim. Bu iş yüzünden.
Fiz um voto de castidade com este emprego.
Yemini var.
As Sombras, meu filho.
Ne yemini?
Que têm as sombras?
Rahibe Andrée karanlık yemini etti.
A Irmã Andrée fez o Voto das Sombras.
Senin yok edici aşağılamalarının sarı sıcağından zevk alıyorum diye bekâret yemini mi edecektim?
É suposto eu ter que continuar celibatário enquanto me deleito... no quente brilho do teu aniquilador desprezo?
- Sen Hipokrat Yemini ettin mi?
- Fizeste o juramento de Hipócrates?
- Yemini boz hareketi yaptım.
- Estava a fazer figas.
O halde, Bay Rhumann, size bir kez daha etmiş olduğunuz bu son derece kutsal yemini hatırlatarak, sizden malum kıyımla ilgili bildiklerinizi anlatmanızı istesem, Bir Fenni ve Sıhhi Tesisler hakları savunucusu olarak, bana ne cevap verirdiniz...?
Entào, lembrando que está sob juramento... se lhe preguntássemos... o que sabe sobre a morte do defensor dos utilitários... qual seria sua resposta?
Bunu sana bir papaz yemini olarak söylüyorum.
Isto lhe juro isso em meu voto como sacerdote.
Ne talih ki, hastalar için Hipokrat yemini ile programlandım.
Felizmente para estes pacientes... fui programado com o juramento Hipocrático.
Peder Mulligan'ı yakındaki bir manastıra geri gider orada sessizlik yemini eder ve ondan sonra bir daha asla konuşmaz.
Nós poderemos mandar o padre Mulligan para aposentadoria em um mosteiro próximo, onde ele faz um voto de silêncio e nunca volta a falar.
Bu, evlilik yemini, Eric. Yeminler. Bunların bir anlamı olması gerekir.
Isso são votos matrimoniais, Eric, são supostos significar alguma coisa.
Daha çok gönülsüz bir fakirlik yemini aslında.
É mais uma espécie de voto involuntário de pobreza.
Ve şimdi gelinim sesini göklere çıkarmanın ve evlilik yemini etmenin zamanı.
E agora, minha noiva... ... chegou o momento de ergueres a tua voz aos céus... ... e proferires os teus votos de casamento.
Ettiğin yemini düşün.
Pense no que jurou.
Kutsal bir yemini bozdum belki de.
Que eu quebrara algum tipo de juramento sagrado.
Eğer kuş yemini bulabilirsem, onu da kesebilirim.
Se encontrar o alimentador de pássaros, também o corto.
Ah, hayır, hayır, hayır. Hipokrat Yemini'ne aykırı olur bu.
Não, não, não. isso iria contra o juramento de Hipócrates.
... kendi yemini kendin takarsın.
Arranjas o teu próprio isco.
Demek istediğim eğer gerçekten ciddiysen kendi yemini kendin takarsın.
Quer dizer, se levas aquilo a sério, arranjas o teu próprio isco.
İnsanlar : "Hey, yemini dükkandan satın alabilirsin" derler.
As pessoas dizem : "Hey, podes comprar isco na loja".
O, bağlılık yemini ettiğin inancın en yüksek derecedeki rahibesi.
Ele é a Grã-Sacerdotisa da fé para a qual comprometeu sua vida.
Ben Gorlois'in bağlılık yemini etmiş eşiyim ve öyle kalacağım.
Sou a esposa jurada de Gorlois. - E continuarei a ser.
Yemini mi kastediyorsun?
O celibato?
Aşıklar yemini denen lezzetli dilimden tadıyordu ". - Evet.
- Sim.
yemin 21
yemin ederim 1752
yemin ediyorum 138
yemin ettim 31
yemin ederim ki 107
yemin et 106
yemin ederim bilmiyorum 20
yemin eder misin 27
yeminle 42
yemin edin 17
yemin ederim 1752
yemin ediyorum 138
yemin ettim 31
yemin ederim ki 107
yemin et 106
yemin ederim bilmiyorum 20
yemin eder misin 27
yeminle 42
yemin edin 17