Yok oldular tradutor Português
159 parallel translation
Yok oldular!
Desapareceram!
Yolda o, IKaptan Jacoby ve sahin... ortadan tamamen yok oldular.
No caminho, ela, o Capitão Jacoby e o falcão... escorregaram completamente por entre os nossos dedos.
Olağanüstü rüzgarlar, aynen ortaya çıkışları gibi, aniden yok oldular.
"Os fortes ventos desapareceram tão rapidamente como chegaram".
Tek tek, eski dostlar yok oldular.
Um a um, os nossos velhos amigos desapareceram.
- 1 944'de yok oldular.
- Que desapareceram em 1944.
Yok oldular sanki.
É como se tivessem desaparecido.
İki karakol üstünde bulundukları göktaşıyla beraber yok oldular toz oldular.
Ambos os postos desapareceram e os asteróides onde foram construídos foram pulverizados.
Pilot ve yolcular bütün servetleriyle birlikte yok oldular.
O piloto e o magnata Belluci desapareceram, Com todos os seus pertences.
Bay DeSalle, Bay Scott ve grubuna da aynen böyle oldu. - Aniden yok oldular.
Sr. DeSalle, foi exactamente o que aconteceu ao Sr. Scott e ao grupo.
Bizi bu yolculuğa gönderen herkes çoktan öldüler ve yok oldular.
Os homens que nos enviaram nesta viagem morreram há muito tempo.
Kaptan, Teğmen Uhura ve Chekov... Ortadan yok oldular.
O Capitão, a Tenente Uhura e o Chekov... desapareceram.
Işınlama platformunun üstüne gittiler ve birden bire yok oldular.
Foram para a plataforma do transportador e desapareceram.
Işınlama ile bir ilgisi olmadan mı ortadan yok oldular diyorsun?
Quer dizer que desapareceram de forma não consistente com o transportador?
Intrepid bunları yapmış olmalı. Yine de yok oldular.
Capitão, a Intrepid também deve ter feito estas coisas, e, mesmo assim, foram destruídos.
Ormanın içine doğru, yarım mil boyunca ayak izlerini takip ettik, sonra yok oldular.
Seguimos os seus rastos selva adentro, mas perdemos as pistas.
Belki de beraber yok oldular.
Talvez tenham desaparecido juntos.
Büyükbaba ve Daniel seytansi ve kanli bir pislik tarafindan öldürüldüler. Böylece yok oldular.
O pai e o Daniel morreram nas mäos daqueles desprezíveis assassinos, escumalha do inferno que os matou.
Kayboldular. Yok oldular.
Desapareceram completamente.
Albay, tarayıcılar vuruldu. Tamamen yok oldular.
Coronel, os radares estão totalmente destruídos.
- Yok oldular. - Yardım edin! - Acele etmezsek biz de yok olacağız!
E acontecerá o mesmo connosco, se não nos despacharmos.
Yok oldular.
Desaparecido.
Doğrudur ama birden yok oldular.
Sim. Mas eles sumiram.
Fakat altıncı yüzyıldan sonra bir iz bırakmadan yok oldular.
"Mas depois do século VI desapareceu sem um vestígio."
- Tamamen yok oldular.
- Foi completamente destruída.
Ve alevlerin arasında yok oldular.
E morreram no fogo.
Dinozorlar, milyonlarca yıl boyunca gezegenimize hakim oldular... ama birdenbire yok oldular.
Durante milhões de anos, os dinossauros dominaram o nosso planeta... e mesmo assim morreram de repente.
- Yok oldular birden!
- Eles desapareceram!
Tüm Hanoli sistemi ile birlikte yok oldular.
Eles foram destruídos, juntamente com todo o sistema Hanoli.
Kısaca, yok oldular.
- Numa palavra? Desapareceram.
Tanrı'nın gazabıyla, yok oldular.
E por um sopro de Deus, eles perecem.
Gizemli bir şekilde ortadan yok oldular.
Desapareceram misteriosamente.
Normal motorlarla güvenli uzaklığa ulaştılar, Proxima Centauri'ye giden kapıyı açmak için yerçekimi motorunu kullanma izni aldılar, sonra da yok oldular.
Chegaram à distância de segurança usando impulsores normais, tiveram autorização para utilizar o Propulsor de Gravidade para entrar na Próxima Centauri e, de repente, desapareceram.
İz bırakmadan yok oldular.
Sem deixar rasto.
Ama tabii onlar 500 sene önce yok oldular.
Claro... foram eliminados há quinhentos anos.
Bir anda yok oldular.
Eles acabaram de desaparecer.
Aşk kabarcıklarım bir süre yok oldular, ama sonra sen hayatıma geri geldin.
Chamam-se bolhas de amor. Desapareceram por uns tempos, mas depois voltaste a entrar na minha vida, não foi?
Biliyorum, biliyorum.yok oldular.
Sei, sei. Desapareceram.
Bu yüzden yok oldular.
Foi para lá que elas foram.
Yastıksız dünya.Alacakaranlık Kuşağı bölümü, tüm yastıklar yok oldular.
Um mundo sem almofadas. Um episódio de Twilight Zone, sem almofadas.
Yok oldular.
Desapareceram!
Bataklıktaymış gibi yok oldular.
Parece areia movediça.
- Hepsi savaşta yok oldular.
- Todos morreram naquela guerra. - A guerra deles, Sr. Stiles.
Hem Mr. Spock hem de Dr. McCoy gönüllü olarak uzay mekiğiyle hücrenin içine girmeye, onu yok etmeye ve gemiyi kurtarmaya gönüllü oldular.
Mas o Sr. Spock e o Dr. McCoy fizeram-se voluntários para irem numa nave auxiliar especialmente equipada penetrar a célula, descobrir uma maneira de destruí-la, e livrar a nave.
- Yok oldular.
- Desapareceram.
- Ne demek yok oldular?
- Desapareceram, como?
Yok oldular.
Simplesmente... desapareceram.
Yok oldular.
Desapareceram.
Bir an içinde sonsuza dek yok oldular.
desapareceram para sempre.
Harbor'lar burada olmana memnun oldular ama yapabileceğin hiç bir şey yok.
Os Harbor agradecem que tenhas vindo, mas não podes fazer nada.
Yok oldular.
Eles foram destruídos.
- Yok mu oldular?
- Desapareceram?