Yüce efendimiz tradutor Português
143 parallel translation
Yüce efendimiz, şimdilik izninizi alıp gideyim.
Meu honrado senhor, peço humildemente licença para sair.
Kutsal bir iş yapmışsınız, yüce efendimiz.
Abençoado trabalho, meu senhor mui soberano.
Yüce efendimiz, Sayın Majesteleri, bu vesileyle lütfedip kardeşimiz Clarence'ı da bağışlasanız.
Meu soberano, imploro a Vossa Alteza que estenda a Vossa Graça a nosso irmão Clarence.
O başlatmış, ondan sonra gelenler tamamlamış, yüce efendimiz.
Foi ele, meu gracioso senhor, quem começou a edificá-la
- Sınayın beni, yüce efendimiz.
Provai-me, meu gracioso senhor.
- Yüce efendimiz, batı sahili açıklarına muazzam bir filo yaklaşmış. Bizden de pek çok asker düşmanı püskürtmek için kıyıya toplandı, ama hepsi tedirgin, gönülsüz, kararsız ve silahsız.
Às nossas praias se dirige duvidoso grupo de amigos... de coração incerto, não decididos a impedir o desembarque.
Yüce efendimiz, arzunuz nedir söylemediniz. Ona siz Kralımdan ne iletmem gerekiyor?
Primeiro, poderoso senhor, dizei-me o que deverei contar ao Duque.
- Belki de bana ihanet edip onun yanına kaçacaksın. - Hayır, yüce efendimiz, lütfen bana güvenin.
Tu te revoltarás e fugirás junto dele, receio eu.
- Buradayım, yüce efendimiz.
Aqui, gracioso soberano.
Siz kazandınız yüce efendimiz.
Ganhaste, senhor.
Yüce efendimiz İsa, hangi birimiz aşağılık bedenlerimizi, şanı yüce, çok güzel bir nizama uygun yaratılmış bir bedenle değiştirebilir. Bunu ancak O kendine göre hizaya getirebilir.
Através de Nosso Senhor Jesus Cristo, que com a sua vinda transformará os nossos míseros corpos à semelhança do seu glorioso corpo, segundo a força poderosa pela qual pode submeter tudo a si mesmo.
Yüce efendimiz İsa'nın yolunda, senin sevgine ve merhametine sığınıyoruz, amin.
Confiando no Teu amor e misericórdia e promessa de vida eterna, em Nosso Senhor, Jesus Cristo. Ámen.
Yüce efendimiz İsa'nın yolunda, onlara bu dünyanın ötesindeki hayatı unutturma, amin.
Que sejam confortados pela esperança da vida depois da vida, em Nosso Senhor Jesus Cristo. Ámen.
Duy bizi, Yüce Efendimiz, Herşeye Kadir Babamız, Sonsuz Tanrımız...
Ouvi-nos, Senhor, Pai Todo-Poderoso,
Yüce efendimiz, ben gazeteciyim.
Alteza, sou simplesmente um jornalista.
Ama dün gece, Yüce Efendimiz uykumda beni ziyaret etti.
Mas ontem à noite, Deus Todo Poderoso visitou-me enquanto dormia.
Yüce Efendimiz, onu koru.
Bom Deus, vai com ele.
Yüce efendimiz İsa gökten inip kendisi rica etse bile şu an yerinde omak istemezdim.
Não me vou meter no teu caminho só se o bom Jesus Cristo viesse à terra e me pedisse pessoalmente.
Tanrım... Lütfen, Yüce Efendimiz!
Deus, por favor!
Yüce efendimiz adına Castle Rock'a hoş geldiniz diyebilir miyim?
Posso aproveitar a ocasião para desejar-lhe boas vindas a Castle Rock... em nome do Senhor?
Yüce efendimiz Şeytan seni Tanrım olarak görüyor ve sana hizmet edeceğime söz veriyorum.
" Meu senhor e meu pastor Satan, Eu reconheço-o como o meu Deus e prometo servi-lo.
Çok yaşa Dalay Lama, Yüce Efendimiz.
Vida longa para o Dalai Lama, Sua Santidade.
- Yüce Efendimiz, neredesiniz?
- Sua Santidade, onde está?
Yüce Efendimiz, neredesiniz?
Sua Santidade, onde está?
Yüce Efendimiz Dalay Lama'nın saygıdeğer annesinden geliyor.
É da Grande Mãe de Sua Santidade, o Dalai Lama.
Yüce Efendimiz'in huzuruna çıktığınızda... daima saygıyla öne eğilmiş olarak... ayakta durmalısınız. Elleriniz yardım dilercesine önünüzde bağlanmış olmalı.
Na presença de Sua Santidade, tem de ficar sempre de pé... curvado em reverência, com as mãos juntas em suplicação.
Ona her zaman "Yüce Efendimiz" diye hitap edin.
Dirija-se a ele sempre como "Sua Santidade".
Yüce Efendimiz benden... aylık görüşmemiz sırasında sizi yanımda getirmemi istedi.
Sua Santidade pediu-me... que o levasse comigo à minha audiência mensal.
Sizinle tanışmak büyük şeref Yüce Efendimiz.
É uma honra conhecê-lo, Sua Santidade.
Size hizmet vermek benim için bir şereftir Yüce Efendimiz.
Terei muito orgulho em servi-lo, Sua Santidade.
Evet, ama Yüce Efendimiz... beni bağışlayın ama bu şekilde sinemayı...
Sim, mas Sua Santidade, com o devido respeito, não podemos...
Işığı sabit tut Yüce Efendimiz.
Luz firme, Sua Santidade.
Yüce Efendimiz'in doğduğu köy.
Onde Sua Santidade nasceu.
Yüce Efendimiz nerede?
Onde está Sua Santidade?
General, Yüce Efendimiz'in huzuruna...
General, teremos uma audiência com Sua...
Yüce Efendimiz, bu General Chang Jing Wu... General Than Gua Ha, General Than Gua San.
Sua Santidade, eles são o General Chang Jing Wu, o General Than Gua Ha, o General Than Gua San.
Dua ediyoruz ki, Yüce Efendimiz Dalay Lama... halkını birleştirmek için başa getirilsin.
Rezamos para que à Sua Santidade, o Dalai Lama, seja dado o poder de unificar o seu povo.
Tibet hükümetinden... Yüce Efendimiz, on dördüncü Dalay Lama'ya... Tibet'in ruhani ve dünyevi lideri olarak... halkımızı sizin yönetmenizi istiyoruz.
Do governo do Tibete, a Sua Santidade, o décimo quarto Dalai Lama, pedimos-lhe que governe o nosso povo, como líder espiritual e temporal do Tibete.
Yüce Efendimiz'den.
da parte de Sua Santidade.
Oyun bir tirat ile başlıyor, yüce efendimiz.
Se Vossa Graça o permite, vão recitar o prólogo.
- Gücü. Yüce Efendimiz'in gücünü.
O poder do nosso "Amo e Senhor".
- Ne oldu, yüce efendimiz?
- Que se passou?
Mutlak yeniden doğuşa dek efendimiz, Yüce İsa kardeşimiz Mark'ı Kadir-i Mutlak Tanrı'ya emanet ediyoruz.
Na certeza e esperança da Ressurreição para a vida eterna pelo nosso Senhor, Jesus Cristo, recomendamos a Deus Todo-Poderoso o nosso irmão Mark.
Tek efendimiz Yüce İsa'ya inanıyoruz sadece Tanrı'nın oğlu, Kutsal Babamızın sonsuz çocuğu Tanrı'dan Tanrı'ya, ışıktan ışığa gerçek Tanrı'dan gerçek Tanrı'ya Tanrı'dan gelen tek çocuk.
Deus de Deus, Luz da Luz, Deus verdadeiro de Deus verdadeiro, gerado, e não criado, consubstancial ao Pai.
Zarafet dolu yüce meryem, efendimiz seninle...
Ave Maria, Mãe de Jesus, que estejas connosco...
Efendimiz İsa Mesih'in babası yüce Tanrı sana su ve kutsal ruh aracılığıyla yeni bir doğum verdi ve bütün günahlarını bağışladı. Seni efendimiz İsa Mesih gibi kurtuluşun kutsal suyuyla sonsuza kadar mesh ediyorum.
Deus todo-poderoso, Pai de nosso Senhor Jesus Cristo, deu uma nova vida pela Água e pelo Espírito Santo e perdoou todos os seus pecados, conceda-te a salvação em nome de Cristo Jesus, nosso Senhor,
Onun ayağıma gelmesini sağla... tıpkı efendimiz yüce İsanın, Romalı vali Pontius Pilate'nin ayağına geldiği gibi.
Que ele se renda a meus pés, como Nosso Senhor Jesus Cristo rendeu-se aos pés de Pôncio de Pilatos.
Efendimiz. Yüce kral size genç Osric yollamışlar. O da kendilerini burada beklediğimiz haberini getirmişler, efendim.
Senhor, Sua Majestade recebeu a mensagem de Osric... que pede que o espereis no salão.
Geliyorum, Yüce Zalim Efendimiz!
Estou a ir, Vossa Lugubridade. Ai!
Efendimiz, Yüce İsa yetenekli pazar okulu öğrencilerimizden biri tarafından yorumlanmış.
- É Jesus Cristo... interpretado por um membro da escola dominical.
Yüce Meryem, tüm merhametinle, efendimiz seninle.
Deus te salve, Maria, cheia de Graça, O Senhor está contigo
efendimiz 532
yüce tanrım 1013
yüce isa adına 71
yüce isa 607
yüce allah 17
yüce isa aşkına 17
yüce meryem 28
yüce tanrı 88
yüce tanrım 1013
yüce isa adına 71
yüce isa 607
yüce allah 17
yüce isa aşkına 17
yüce meryem 28
yüce tanrı 88