Yükseliyor tradutor Português
1,238 parallel translation
Gereken yapıldı, güvenlik sağlandı... Tahviller yükseliyor.
Tomam-se medidas, a confiança é restaurada, as acções voltam a subir.
Reytingimiz yükseliyor.
Desculpe, pessoal, fomos promovidos.
İçimde alevler yükseliyor.
Labaredas nascem dentro de mim!
Sesin yükseliyor.
Está a falar alto.
Neyse, Blossom yükseliyor.
Mas Blossom está a subir.
Gitgide yükseliyor.
Ela está a descolar, Abraham!
Gittikçe yükseliyor Çıkıyor yükseklere
Lá vai ela a subir A subir
Uçağıma bin Gittikçe yükseliyor
A minha máquina voadora e lá vai ela para cima
Zift Çukurları'ndan dumanlar yükseliyor ve meteor gibi birşeyler fırlıyor.
Há vapor a sair da pedra de alcatrão. E meteoritos estão a saltar de dentro do vapor.
Hala da yükseliyor.
Continua a subir.
Onu yarın geri getiriyoruz, grafikler yükseliyor, alçalmıyor.
Para que trazê-Io agora?
- Kan basıncı yükseliyor.
- A tensão está a subir.
İnfaz günü yaklaştıkça tansiyon yükseliyor, ölüm cezasının şiddetle tartışıldığı Oswald Maksimum Güvenlikli Cezaevinin hem içerisinde hem de dışarısında
Com o aproximar o dia da execução a tensão aumenta no exterior da Penitenciária de Segurança Máxima de Oswald e lá onde, onde o debate sobre a pena de morte também está aceso.
Senin sesinin tonu komik bir şekilde yükseliyor.
A tua voz eleva-se a um tom cómico.
Solucan deliği içinde nötrino seviyeleri yükseliyor.
Os níveis de neutrino na fenda espacial estão a subir.
Sıcaklık 5000 derece Kelvin ve yükseliyor.
A temperatura é de 5.000 graus kelvin e a subir.
Vücut sıcaklığı 14,2 derece ve yükseliyor.
Temperatura do corpo em 14.2 graus e a aumentar.
Sinirsel vericisinin seviyesi çok hızlı yükseliyor.
Se existe uma chance nós poderemos reviver Neelix. temos que tentar. Mantenha-me informada.
İrtifa : 800 metre ve yükseliyor.
Altitude : 800 metros e em ascensão.
Gövde üzerindeki baskı 30 teradin ve yükseliyor.
Pressão no casco está a 30 teradynes e aumentando.
Madde / antimadde reaksiyonu, 22 Cochrane'de ve yükseliyor.
Comandante, reação de anti-matéria em 22 Cochranes e aumentando.
Durumu yükseliyor.
Sua condição está piorando.
İklim sistemi... birinci derece ve yükseliyor.
Sistema climático... nível um e a subir.
İklim sistemi... ikinci derece... ve yükseliyor.
Sistema climático... nível dois... e a subir.
İklim sistemi, altıncı derece... ve yükseliyor.
Sistema climático, nível seis... e a subir.
- Tam altımızda 160 metre altımızda ve yükseliyor 150 metre... 140
- Mesmo por baixo de nós. A 160 metros e subindo depressa. 150 metros, 140.
- Kalp atışları yükseliyor.
O ritmo cardíaco está a aumentar.
Hey Lev, basınç yükseliyor.
Lev, a pressão está a subir.
Arkanızdan güneş doğuyor. Hızla yükseliyor.
- O Sol está a nascer e depressa.
Kaçış hızına erişti. 300 metre ve hâlâ yükseliyor.
Está a 300 metros e a subir.
Dean son 18 ayda 7 kez para çekmiş. 4000... 5000 $ ve yükseliyor.
Dean, nos últimos 18 meses, tem 4, 5... 7 levantamentos em dinheiro de 4 mil dólares, 5... e superiores.
Hindistan, Asya'nın altından itmeye hâlâ devam etmektedir bu yüzden her yıl, Everest Dağı yaklaşık yarım santim yükseliyor.
A Índia continua a "empurrar" a Ásia. Portanto, todos os anos, o Evereste cresce cerca de 6 mm.
Arabam bana tısladı, motorundan dumanlar yükseliyor.
Meu automóvel acaba de reaquecer-se, sai-lhe vapor do motor.
Bir seri yüksek frekansı. Giderek sesi yükseliyor.
Uma serie de freqüências altas, se ouvem mais fortes.
İç sıcaklık yükseliyor, 40 F.
Temperatura interior a aumentar 40 Fahrenheit.
Basınç kritik seviyelere yükseliyor.
A pressão a subir a níveis críticos.
Basınç seviyesi 6 Hubald birime yükseliyor.
Pressão subindo para 6 unidades Hubald.
Basınç 8 Hubald birime yükseliyor!
A pressão está a subir para 8 unidades hubald.
Basınç 10 Hubald birime yükseliyor!
A pressão está a subir para 10 unidades hubald.
Sonra o göğe yükseliyor.
Em seguida, ele sobe para o céu.
Su çok hızlı yükseliyor!
A água está a subir muito depressa!
Moral yüksek ve her yerden müzik yükseliyor. Genç askerler, Kuveyt'in özgürlüğe kavuşmasını kutluyorlar.
A moral está elevada e a música faZ-se ouvir junto destes jovens soldados a comemorar a libertação do Kuwait.
Değerin yükseliyor, İki Numara.
A sua cotação aumenta, Dois.
"alev alev yükseliyor."
"é a tua mocidade apaixonada"
"Gürültü yükseliyor."
Tornou-se um alvoroço!
Aslan ve başak yükseliyor.
Leao com ascendente de Virgem.
Alevler yükseliyor, görüyorum.
Vede como o fogo se levanta!
Sana her dokunduğumda itiraz nidaları yükseliyor.
Cantas uma canção de protesto sempre que te toco.
~ Güneş, mezarlığın üzerinde yükseliyor... ~ Gündüzün sıcağı, ateşten bir gömlek... ~ Vahşi kırlara geliyorum şimdi...
O sol está a nascer por cima do cemitério. O calor do dia deverá ser a minha prova. Agora estou a chegar ao campo de batalha.
Sanırım yükseliyor.
Acho que está a subir.
Sinirsel aktivite yüzde 52 ve yükseliyor.
Doutor, dê a Sete a assistência que ela precisar.