Yüksek sesle tradutor Português
2,116 parallel translation
Olmayın riyakârlık edenlerden, Bir yanda yüksek sesle Kur'an'ı dillendirirken Öte yanda ahlaksızlığını sakladığını zannedenlerden.
"... não aja como o hipócrita, que crê que pode esconder suas maldades citando o Corão em voz alta... "
Fakat, Darwin bile, bunu yüksek sesle söylemekten çekindi.
Mas até Darwin hesitou em pronunciar isto.
Yüksek sesle söyle, "Ben bir salağım."
Diz em voz alta : "sou a merda de um idiota".
- Biraz daha yüksek sesle, Mehmet.
Um pouco mais alto, Mehmet.
- Kız gibi konuşuyor. - Biraz daha yüksek sesle.
Fala um pouco mais alto.
- Yüksek sesle konuş mu?
- Falar mais alto? Claro que sim.
- Siz limuzinde oral yapın biz de yüksek sesle radyo açalım.
Fazem sexo na boca na limusina e pomos o rádio a tocar alto.
Daha önce hiç yüksek sesle bile söylemedim ama bulimya hastasıyım.
Isto é um pouco difícil de falar. Nunca antes disse isto em voz alta..
Demek istediğim şuydu : Mektubu yüksek sesle okur musun?
Eu quero é que leias a carta em voz alta.
Şunu yüksek sesle söylemeyi kes. Elbette sorun oluyor.
Não digas isso, não é na boa.
Bunu yüksek sesle söyleyeceğime inanamıyorum ama seninle sadece bir kere sevişmek istemiyorum.
Não acredito que vou dizer isto em voz alta, mas sinto que não quero fazer amor consigo só uma vez,
Yüksek sesle söyledin işte!
Disseste-o bem alto.
Cappy, biraz yüksek sesle anlat, bir şey kaçırmak istemiyorum.
Cappy, fala alto para que eu não perca nada, está bem?
İşte! Yüksek sesle de söyledim!
Disse-o em voz alta.
Ne? Ne düşünüyorsun? Daha yüksek sesle mi yapmalıyım?
Achas que devo ser mais veemente?
- Yüksek sesle konuşmalısınız.
- Tem que falar mais alto.
Yüksek sesle konuş, evlat.
Fala mais alto, filho.
- Yüksek sesle söyle, Edie.
- Tenha dó, Eddie!
Tabii, tabii, tabii. Yüksek sesle düşünüyordum. Uzun zamandır babama hediye vermedim diyordum.
Pensava alto, que há muito não dava um presente ao papá.
Bunu yüksek sesle söylemesem de olur.
Não o devo dizer em voz alta.
Yüksek sesle, Adam.
Fala alto, Adam.
Tanrım. Benim zamanımda sadece yüksek sesle çağırırdık!
Chiça, no meu tempo dávamos um grito e pronto.
- Yüksek sesle söyle.
- Diz mais alto.
- Daha yüksek sesle.
- Mais alto!
Yüksek sesle.
Fala bem alto.
Yüksek sesle konuşuyorum o kadar!
Estou apenas a falar muito alto.
Çok iyi işitmiyor, yüksek sesle konuşmanız lazım.
Ele não consegue ouvir muito bem. Têm de falar alto.
Ve şimdi... Yüksek sesle söylüyorsun demek.
E agora dizemo-lo alto e em bom som.
Yani kendi paranla binlerce kilometre gidip senin deyiminle bu büyük Birleşikos Devletleros'ta sosis dağıtarak seni 12 kere yüksek sesle reddeden bir şirketin reklamını yapacaksın.
Vais guiar milhares de quilómetros, às tuas custas, para distribuir salsichas pelos, como dizes, grandes Estados Unidos, para fazer publicidade a uma empresa que te rejeitou doze vezes?
- Bu kadar yüksek sesle konuşmak zorunda mısın?
- Tem que falar tão alto?
Çünkü yüksek sesle konuşuyorlar ve ağızlarından önemli tek bir laf çıkmıyor.
Porque falam alto e não dizem nada de importante.
Yüksek sesle mi?
Em voz alta?
Çok yüksek sesle konuşuyorsun.
Por não ter estado ali, para te proteger?
Ve böyle yüksek sesle şarkı söyleyebiliyorum
E posso cantar alto assim
Ve yüksek sesle şarkı söyleyebiliyorum
Sei cantar alto
Evet, Schubert'i yüksek sesle söylüyordunuz.
Sim, você contava Schubert muito alto.
Yüksek sesle söyleyin, böylece sizi duyabilir.
Em alto e bom som, para que ele possa ouvir.
Şarkılarını yüksek sesle söylemelisin.
Tens que cantar as tuas canções bem alto.
Biraz yüksek sesle konuşur musun?
Podes falar mais alto?
Yüksek sesle söyleyebilirsin.
Podes dizê-lo em voz alta.
Tüm bunlar sevgili delegeler, Amerika kıtasının yeni tutumudur. Bizi felç eden silahlı istilacıların saldırılarına karşı savaşacağımıza dair verdiğimiz kesin kararın yansıması olarak insanlarımız tarafından her gün yüksek sesle dile getirilen bir slogandır.
Tudo isto, senhores delegados, esta nova disposição do continente Americano, representada e resumida no grito que todos os dias o nosso povo proclama, como uma irrefutável expressão da sua decisão de lutar, paralisando a mão armada do invasor,
Yüksek sesle konuşur musunuz? Lütfen, bayım.
Podia falar mais alto, por favor, senhor?
Hafifçe şarkı söyleriz sevgi için Yüksek sesle de özgürlük için.
"Canta ao amor em voz baixa e grita pela liberdade..."
Hafifçe şarkı söyleriz sevgi için Yüksek sesle de özgürlük için.
"Canta ao amor em voz baixa..." "e grita pela liberdade!"
Hafifçe sevgi için şarkı söyleriz Yüksek sesle de özgürlük için.
Canta ao amor em voz baixa e grita pela liberdade.
Hep birlikte Yüksek sesle
- Todos juntos - digam bem alto
- Hep birlikte - Yüksek sesle
) Todos juntos ( que digam bem alto )
- Yüksek sesle konuş.
Fala.
- Yüksek sesle konuş.
- Diga.
- Yüksek sesle mi?
- Alto?
Çünkü ne zaman güzel bir şey pişşe, onun kuyruğu havada olurdu. Yüksek bir sesle bir de miyavlardı.
e sabia sempre se tinha uma boa receita... porque o gato mexia a sua cauda para dizer-lhe para o deixar sair.
yüksek sesle söyle 19
yüksek sesle konuş 43
sesler 55
sesler duyuyorum 17
sesler duydum 23
yüksek 42
yükseliyor 29
yüksel 81
yükseklik 26
yüksek sesle konuş 43
sesler 55
sesler duyuyorum 17
sesler duydum 23
yüksek 42
yükseliyor 29
yüksel 81
yükseklik 26